Danimarka Meclisi, sığınmacıların ziynet eşyaları ve paralarına el konulması ve aile birleşimi için başvurusu süresinin 3 yıla çıkarılmasını öngören yasa tasarını kabul etti. İktidardaki merkez sağ Danimarka Liberal Partisi (Venstre) tarafından hazırlanan tasarıya göç ve yabancı karşıtı politikalar izleyen Danimarka Halk Partisi (DDP) destek verdi. Tasarıya 81 evet, 27 hayır oyu verilirken, bir milletvekili de çekimser oy kulandı.
Yasayla beraber, sığınmacıların 10 bin krondan (4 bin 400 lira) fazla nakit parasına el konulacak. Ayrıca, toplam değeri 10 bin kronu geçen mücevher, saat, bilgisayar ve telefon gibi eşyalar da sığınmacılardan alınacak. Nişan, evlilik yüzükleri ile manevi değeri bulunan mücevherler ise kapsam dışında olacak.
Bu eşyalar açık artırma ile satılarak sığınmacıların kalış, eğitim ve sağlık masraflarını karşılamada kullanılacak. Sığınmacılar yanlarında ne kadar para olduğunu söylemek zorunda bırakılırken, polise de sığınma başvurusu yapanların üstlerini ve çantalarını arama yetkisi verilecek. Yasa, şubat ayında yürürlüğe girecek.
Ayrıca aile birleşimi başvuru süresi bir yıldan 3 yıla çıkarılacak.
Danimarka hükümeti, yasanın sığınmacıların kalış masraflarını karşılamak için gerekli olduğunu savunuyor. Yasanın ayrımcılık içermediğini öne süren hükümet, uygulamayla sığınmacıların, devlet yardımlarından yararlanmak için bazı eşyalarını satmak zorunda kalan işsiz Danimarka vatandaşlarıyla aynı duruma getirildiğini kaydediyor.
Kabul edilen tasarı, NAZİ Almanyası'nın 2. Dünya Savaşı sırasındaki Yahudilere dönük uygulamalarına benzetilerek eleştiriliyor. Avrupa Parlamentosu (AP) üyelerinin karşı çıktığı yasa ile ilgili olarak BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) de endişesini dile getirdi. BMMYK Sözcüsü Adrian Edwards, yasanın dayanışma gereken bir zamanda sosyal yardımlarda kesinti ve aile birleşimlerine kısıtlama getirme gibi birçok uygulamayı getirdiğini söyledi.
Yasa, hükümetin sığınmacıların Danimarka'ya gelmesini engellemek için aldığı önlemlerden biri olarak görülüyor. Danimarka daha önce sığınmacı statüsü verdiği kişilere devlet yardımlarını kısmış ve Lübnan gazetelerine verdiği ilanda da sığınmacılara 'gelmeyin' mesajı vermişti.
Ülkede iki hafta önce, yürümek zorunda kalan sığınmacıları arabasına alarak yardım ettiği için bir Danimarka vatandaşına para cezası verilmişti. Randers kenti belediye meclisi de, kreş ve okulların kafeteryalarında domuz servis edilmesini zorunlu kılarken, bu adım sığınmacı ve İslam karşıtı başka bir uygulama olarak değerlendirilmişti.
Her ne kadar Danimarka sığınmacıların para ve ziynet eşyalarına el koyma kararından dolayı eleştirilse de, İsviçre ve Almanya da benzer uygulamalara sahip. Ay başında İsviçre'de yaklaşık 100 kişinin bin dolardan fazla para ve eşyasına el konulmuştu. Geçen hafta da Almanya'nın Bavyera ve Baden-Württemberg eyaletleri sığınmacıların nakit para ve altın gibi değerli eşyalarına el koymaya başlamıştı.
Danimarka'ya geçen sene içinde 21 bin sığınmacı giriş yaparken, 2016'da yaklaşık 20 bin sığınmacının gelmesi bekleniyor.
Suriye ve Irak'taki durumun kötüleşmesiyle Avrupa'ya ise, 2015 içinde bir milyondan fazla sığınmacı giriş yaptı. Eğer bir çözüm bulunmazsa 2017 sonuna kadar bu sayının 3 milyona ulaşmasını bekleyen Avrupa ülkeleri, düzenlenen zirveler ve alınan önlemlerle akışı durdurmaya çalışıyor. Bazı Balkan ülkelerinin sınırlarına dikenli teller örmeye başlamasının ardından İsveç, Danimarka ve Avusturya, serbest dolaşım imkanı veren Schengen Anlaşması'nı tek taraflı olarak askıya aldıklarını açıklamıştı.
AA ve Al Jazeera
Benim ülkem, kendi vatandaşından keserek bu arsızlara baktı! Ülkeme nankörlük edip büyük hayallerle gittikleri zengin Avrupalıların yaptıkları onlara haktır. Beter olsunlar ve beğenmedikleri Türkiye'yi mumla arasınlar...Bu kıt imkânlarımızla karşılık beklemeden, bebeklerin kıyıya vurmasını beklemeden binlercesini bir gecede ülkemize aldık. Ne ziynetlerine el koyduk, ne kollarına bileklik taktık. Sınırdan girene kimsin demedik. Avrupa, bunlara pranga da taksa gık çıkaramazlar, hattâ iyi ve merhametli Avrupa olurlar. At, sahibine göre kişner. Benim ülkemde öyle yüz bulmuşlardı ki, biz fazlalık haline gelmiştik.
benim zamanında suriyede iş yaptıgım bi adam vardı adama sordum abi ya biz sizin durumuuza düşsek ne yapardınız dedim.... adam aynen söyle dedi vallahi bizim araplar pisliktir güzel karısı olan adamları öldürüp ellerinizden alırlardı dedi.....demem o ki ırkcılık, insanlık vs konusunda arap pislikleri ile danimarkayı kıyas dahi etmeyin
Ama o fotoğraflar ne güzeldi. Bizim batının aşık uşakları, Avrupa'nın insanlığına, medeniyetine sayfalarca övgüyü, boşuna mı yaptı şimdi? Halbuki konuyu "Lanet olsun İslam'a" kadar bağlamışlardı. O kadar gayret, bir hiç uğruna mıydı?