Yüzyıllar boyunca bilimsel çalışmaların ve deneylerin konusu olan insan vücudu aslında sandığımızdan daha güçlü ve karmaşık. Yapılan çalışmaların genişliği ve bolluğu düşünülünce keşfedilmemiş hiçbir şey kalmamış gibi gelse de, aslında olay hiç de öyle değil.
Gelin sırlarla dolu vücudumuzun ilginç bazı özelliklerine birlikte göz atalım:
Yıldırım çarpması yaşayan her 10 kişiden 9'u kurtulmuştur. Ayrıca bunun vücudun durumuyla alakası yoktur; kurtulanların yaşları çocuklardan 50'li yaşlar arasındaki kişilere kadar değişmektedir.
Çevremize psikolojik ya da fiziksel bir cevaplama şekli olan kızarma, tatlı olarak düşünülebilir. Ayrıca dünya üzerinde bu işlemi yapabilen tek canlı insandır!
Eğer vücudunuzdaki bütün kan damarlarını uç uca birleştirseydiniz çocuklarda 96,000, yetişkinlerde 160,000 kilometre uzunluğunda olurlardı.
Kanadalı bilim insanları kadın kalbinin erkeklerinkine göre 1.7 ila 2.3 saat daha ileride attığını ortaya çıkardı. Bu dakikada yaklaşık 10 kez fazladan attığı anlamına gelir.
Karaciğerimiz kanı filtrelemekten yağ emmeye, yağları parçalamaktan kolestrol ile vitaminleri işlemeye kadar birçok işlemi gerçekleştirir.
Yanınızda sürekli olarak bir torba aşırı güçlü asit taşıdığınızı hayal edebiliyor musunuz? E, taşıyorsunuz zaten! Bunu midenizde denemenizi önermiyoruz fakat mide asidiniz zamanla metali bile eritebilir.
Ayaklarınızda 500,000 tane ter bezi bulunur. Bu yüzden ayaklarınız günde yaklaşık bir litreye kadar ter üretebilir.
Kadınlar hamileliğin ilk aylarında rüyalarında kurbağalar, kurtlar ve saksıda çiçekler görürler. Psikolojik olarak ilginç anlamları olup olmadığı bilinmemekle birlikte, 'kadınlar zaten hamileyken yeterince şey çekmiyor mu?' demeden edemiyoruz.
Bu bilgi basit olduğu kadar garip. Bir noktada her birimiz yaklaşık bir buçuk saatliğine bir hücreydik.
Güzel bir öğle yemeğinin ardından hiç birilerinden bir şey yapmasını istediğiniz oldu mu? Şöyle ki, eğer istediğiniz şeyi yapmadılarsa, bu gıcıklığına olmadı. Bunun nedeni ağır bir öğünden sonra tıpkı enerji seviyemiz gibi duyma yetimizin de kötüleşmesi.
Zeytinin bir zamanlar dünyanın en kötü yiyeceği olduğunu hatırlıyor musunuz? Şimdiyse sert tadı olan birçok şeyle iyi gidiyor. Bunun nedeni yaşlanmanın etkisiyle tat alma cisimciklerimizin hassaslığını kaybetmemiz. 60 yaşına gelen insanların geneli tat hislerinin %40 kadarını kaybetmiştir.
Güneş yanığı sırasında tenimizin aldığı ultraviyole ışınları dolaşım sistemimizin yüzeyini tahrip edici şekilde etkiler. Bu da güneş kremi kullanmak için başka bir neden!
Kızarmayan hayvan görmek istiyorsan akşam heberlerini izle.
1. şimşek çakması değil yıldırım çarpması.