Uçsuz bucaksız çöllerde günlerce susuz bir şekilde yaşayan develerin daha önce hiç kaktüs yemesine tanıklık etmiş miydiniz? Dikenli yapısıyla çoğu hayvanın ve insanın dokunamadığı bir bitki olan kaktüsleri bakalım develer nasıl yiyorlarmış...
Uçsuz bucaksız çöllerde günlerce susuz bir şekilde yaşayan develerin daha önce hiç kaktüs yemesine tanıklık etmiş miydiniz? Dikenli yapısıyla çoğu hayvanın ve insanın dokunamadığı bir bitki olan kaktüsleri bakalım develer nasıl yiyorlarmış...
Mübarek yedi benim canım yandı.
Livaneli’nin ‘Huzursuzluk’undan Harese nedir bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım: Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kan dikenle karışınca bu tad devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir.
Deveye "Boynun neden eğri?" diye sormuşlar, "Oğzom dolo şo koktoso yotoyom bo dak.." derken nefes borusuna kaçmış kaktüs ve deve ölmüş! İşte bu yüzden çocuklar siz siz olun ağzınızda yemek varken konuşmayın. Bir de ilk yardım öğrenin, elin arabı öğrenmediği için zavallı bir deve canından oldu arkadaşlar.. Lütfen duyarlı olalım. İLK YARDIM HAYAT KURTARIR!