Euroya geçiş, Almanya'nın yeniden birleşmesini takiben 1990'da Deutschmark'ın piyasaya sürülmesinden sonra, nispeten kısa bir süre içinde ikinci para birimi geçişiydi.
Tek para birimine şüpheyle yaklaşan ve eski para birimi mark ile duygusal bir bağı olan Almanlar, eurodan en çok yarar sağlayanlar arasında yer aldı.
Avrupa Politikaları konusunda önemli düşünce kuruluşlarından Avrupa Politikalar Merkezi'nin (CEP) yaptığı 'Euroya geçişte kazananlar ve kaybedenler' adlı araştırmaya göre, Avrupa'nın en verimli ekonomisine sahip olan Almanya, euroya geçişten 1999-2017 döneminde 1,9 trilyon euro ile açık ara en fazla yarar sağladı. Bu da kişi başına yaklaşık 23 bin euroya denk geliyor.
Piyasaya sürüldükten sonraki ilk birkaç yılda Yunanistan eurodan büyük kazanç sağlarken, 2011'den beri kayıplar vermeye başladı, Yine de aynı dönemde Yunanistan 2 milyar euro yarar sağladı. Hollanda'da ise 346 milyar euroluk refah genişlemesi oldu.
CEP'in analiz ettiği ülkelerden Fransa'da 3,6 trilyon euro, İtalya'da 4,3 trilyon euro, İspanya'da 224 milyar euro, Belçika'da ise 69 milyar euro refah kaybı oldu.