Daha Çok Şişeceğiz! Kilo Probleminin Psikolojik ve Ekonomik Kökeni

Köşemde yazmak için onlarca bilgi içerikli konu bekliyordu oysa. Ama yine akaryakıta bir zam daha gelince kilo vermek için yapılması gerekenleri bir tarafa bırakıp bundan sonra bizi bekleyen tehlikeye dikkat çekmek istedim.

Çünkü var olan ekonomik konjonktür çok kişide kaygı durumunu negatif desteklerken yeme ataklarında artışa, atak yoksa bize yeme davranışında bozulmalara, hareketten uzaklaşmaya ve uykusuzluğa neden olacak gibi görünüyor. Tüm bu davranış/durumların sonucunda ise kilolar artacak. Yavaş yavaş havaların soğumaya başladığı günlerde etkisini daha da fazla göreceğimizi biliyorum (ve bu yalnızca varsayım değil). Kışa doğru kilonuz artarsa bilin ki bunun nedeni havaların soğuması değil!

Nasıl mı bu kadar net yazıyorum? Cevabı basit. Kilo probleminin kök nedenlerine indiğimizde ilk karşılaştığımız duygu “güvende hissetmeme”.

Yani kişi kendini güvende hissetmiyorsa güçlü olma ihtiyacı duyuyor. Güçlü olma ihtiyacını karşılamak için içeriden çıkan ses “yemen lazım!”. 

Daha önce de yazdım, görsel medyada çok yerde anlattım. Kontrolcü insanların çoğunun yaşadığı sorundur kilo sorunu. Hayatı kontrol etme çabası (-ki genellikle edilemez), insanları, olayları kontrol ederek istemediklerinin olmasının önüne geçme arzusu kişide güçlü olma ihtiyacı yaratır. Çünkü zayıf insan muhtaçtır, zihnin kayıtlarına göre edilgendir. Sistemde yönetici olmak için güce ihtiyaç vardır. Bu güç akılcı taraftan bakınca pek çok alandan beslenirken bedene yansıması gıdalarla olur. 

Ve giderlerdeki normal dışı artış ve daha da önemlisi negatif beklentili belirsizlik, geliri aynı oranda artmayan çok kişide güvende olamamaktan kaynaklanacak strese, stres; yemeye ve hareketsizliğe neden olacak. Zaten mevcut durumda da “stresten yiyorum” diyenlerdenseniz tehlike büyüyecek özetle. Stresten yeme gibi bir derdi olmayanların çoğu da aynı risk altında çünkü belirsizlik bu sefer çoğu kişide aynı Covid salgınında olduğu gibi hayatta kalma dürtülerimizi tetikleyecek. 

Salgın döneminde beden sağlığı risk altındaydı, aynı şey değil diyenleri duyar gibiyim. O nedenle hatırlatıyorum. İnsan bir bütün; yaşamsal tehdidin bedensel, zihinsel, ruhsal oluşu sonucu çok değiştirmiyor. Hepsinin göstergesi bedende sadece. Yılların verdiği tecrübe ile sabit. 

Dünyadaki gelişmelere bakarak yeni bir salgının da ihtimal dahilinde olduğunu, inşallah olmaz! temennisi ile birlikte buraya not düşelim.

Köşemde bir sonraki makaleyi “tedbiri nasıl alalım?” üzerine yazacağım. Yeni yazıya kadar artan zamların yeme davranışınıza yada uykunuza ya da yaşam düzeninize nasıl etkilediğinizi yorumlara yazarak ya da sosyal medya hesaplarımdan ulaşarak paylaşabilirsiniz.

Bu yazım uyarı niteliğinde olsun, bir sonraki makalede buluşalım.

Hepimiz için sağlıklı, neşeli, bolluk ve bereketin olduğu günler dilerim.

 Instagram

Facebook

Twitter

Web

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı