Daha Adımınızı Atar Atmaz Yüreğinize Dehşet Salacak Dünyanın En Korkutucu 10 Müzesi

Müze gezmek her zaman zevkli ve rahatlatıcı olmayabiilir a dostlar...

10. House on the Rock

1959 yılında ABD'nin Wisconsin eyaletinde halka açılan müze, ilk başlarda aklınıza gelebilecek her şeyin koleksiyonunu içeriyordu. Bunlar arasında Amerikan kentlerinin maketleri de, 60 metrelik bir deniz canavarının modeli de bulunuyordu. İşin korkutucu hâle geldiği nokta ise, tüm bu koleksiyonların karanlık ve tozlu odalarda çürümeye terk edilmiş olması. Bir oda düşünün ki, içindeki esrarengiz mankenler, tozlu müzik enstrümanları ve bunlara benzer onlarca koleksiyon gizemli bir karanlığa terk edilmiş olsun. Özellikle mi yapılmıştır bilemeyiz tabii...

9. Glore Psikiyatri Müzesi

Elektroşok terapisi ve lobotomi geçmişinin izlerini barındıran bir müzeyi kim gezmek istemez ki! Büyük ihtimalle çoğu insan... Çünkü bu müzede, tarihte psikiyatri adına gerçekleştirilmiş kanlı operasyonlar, insanlık dışı tedavi yöntemleri ve lobotomiler cansız mankenlerle gözler önüne serilmiş. Eğer kendini korkutmaktan zevk alan tarih tutkunlarındansanız elbette ziyaret edilebilir, aksi takdirde uzak durmakta fayda var...

8. New Haven Vantrilok Müzesi

ABD'nin Kentucky eyaletinde bulunan bu müze, geçmişin gözde şovmenlerinden olan vantrilokların kullandığı kukla ve çeşitli aksesuarların sergilendiği bir mekân. Müze, ziyaret edenlerin sandalyelere yerleştirilmiş bu kuklaları sahneden seyredeceği biçimde dizayn edilmiş. Aslında gördüğünüz gibi bu kuklalar epey sevimli; bu tür şeylerden korkmaya ne zaman başladık, bilmiyorum. Galiba olayın ucu Chucky isimli gudubetin bize çocukken yaşattıklarına dayanıyor...

7. Palermo Katakompları

Palermo Katakompları, aslında gerçeğin ta kendisini gözler önüne seren, sonradan müzeye dönüştürülmüş bir mekân. Bu müze eski bir Kapusen manastırının bodrumunda bulunuyor ve Kapusen rahiplerine ve topluluğun üyesi olan sıradan insanlara ait yüzlerce cesede ev sahipliği yapıyor. Müzenin duvarları boyunca dizilen ve gömüldükleri giysilerle sergilenen bu cesetler, katakompa 16. yüzyılın sonlarından 1920 yılına kadar olan süreçte yerleştirilmiş. Müzenin sahip olduğu kuru ve soğuk hava sayesinde cesetler çok iyi biçimde korunmuş; hatta öyle ki bazılarının yalnızca uyumakta olduğunu düşünebilirsiniz.

6. Londra Zindanı

Londra Zindanı oldukça meşhur bir mekân. Bu müzenin ilk beşimizde yer almamasının sebebi ise diğer müzelere göre farklı bir korkunçluk konseptine sahip olması. Bu müzedeki mankenler insanları korkutmak adına özellikle dizayn edilmiş ve müzenin sergilediği esas parçalar Orta Çağ'a ait korkunç işkence aletleri. Yine de siz 'korkmam o zaman' demeyin ve olur da Londra'ya yolunuz düşerse ve gidip görmeye karar verirseniz öncesinde sakinleştirici ilaç alın...

5. Lombroso Suç Antropolojisi Müzesi

Müze ismini İtalyan Kriminoloji Okulu'nun kurucusu Cesare Lombroso'dan alıyor. Müzede Lombroso'nun gerçekleştirdiği çalışmalarda kullanılan objeler sergileniyor ve bunlar arasında o dönemde işlenen suçlara ait resim koleksiyonları, cinayet silahları veee... (hazır olun!) Lombroso'nun formaldehite yatırılmış kafası bulunuyor. Eğer suç tarihi ilginizi çekiyorsa, ya da insan kafalarına, kemiklerine bakmaktan zevk alıyorsanız bu müzeyi de listenize ekleyebilirsiniz.

4. Madame Tussauds

Geldik listemizin en meşhur müzesine. Bildiğiniz gibi bugün Madame Tussauds Müzesi'nde çoğunu ünlü insanların oluşturduğu balmumu heykeller sergileniyor ancak bu durum tarihte her zaman böyle değildi. Koleksiyon, Fransız Devrimi yıllarında Madame Tussaud tarafından oluşturulmaya başlandı. Tussaud'nun bu dönemde kullandığı yöntem ise, giyotinle idam edilen insanların kafalarını model olarak kullanmaktı. Bunlar arasında en meşhur olanı ise şüphesiz son Fransız kralı model alınarak oluşturulmuş heykel. İşin ilginç tarafı ise bu kafaların hâlâ müzede sergileniyor olması...

3. Anatomi Müzesi

Honoré Fragonard, deli olduğu için görevinden alınana kadar anatomi profesörü olarak hizmet vermiş Fransız bir doktor. Görevden alınışının yirmi yıl sonrasında, yani 1794 yılında ölü bedenleri toplayarak koleksiyon oluşturan Fragonard, böylece en tanınmış işine de başlamış oldu. Müzede bizzat kendisinin topladığı, derilerini yüzdüğü ve mumyaladığı cesetler bulunuyor ve bu bedenler çeşitli hayvanlara, idam mahkumlarına ve çocuklara ait. Müze Paris'te bulunuyor ve girmek için randevu almanız gerekiyor...

2. Purgatory Müzesi

Hristiyan doktrinine göre purgatory, insanların öldükten sonra cennete gitmek için önce ateşte yanarak günahlardan arındığı yere verilen isimdir. Roma'da bulunan Kutsal Kalp Kilisesi'nin içinde gizli hâlde bulunan Purgatory Müzesi de, ruhları bu dini mekâna gidip dünyaya geri dönmüş ve yaşayanları rahatsız etmiş insanlara ait kanıtlar barındırıyor. Müzede sergilenen objeler arasında dünya dışı eller tarafından yakılmış ve üstüne şekiller kazınmış objeler ve yine aynı ellerin yanık izleriyle süslediği kitaplar, giysiler ve nevresimler bulunuyor.

1. Mutter Müzesi

ABD'nin Pensilvanya eyaletinde bulunan Mutter Müzesi, geniş kafatası koleksiyonu ve ilginç anatomik örnekleriyle ün salmış bir mekân. Bu müzede alnından boynuz çıkmış bir kadının kafasından 1.5 metre uzunluğundaki insan bağırsağına, öldükten sonra sabuna dönüştürülmüş insan bedenlerinden eski Amerikan başkanlarından Grover Cleveland'ın damağında çıkan tümöre, yapışık ikizler Chang ve Eng Bunker'ın birbirine kaynamış karaciğerlerinden  Abraham Lincoln'ün suikatçisi John Wilkes Booth'un tümörüne kadar pek çok ilginç parça bulunuyor. Hadi diyelim ki tıbbi bir bakış açısıyla gittiniz ve korkmadınız; yine de rüyalarınıza girmeyeceklerini kimse garanti edemez...

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
YORUMLAR
17.11.2016

Türkiye de yer alan yaralı müzesi neden yok? Van Gogh olsa beğenirdiniz ama Serdar Ortaç bu.

16.11.2016

Çk krktm çk

17.11.2016

8. New Haven Vantrilok Müzesi burası hariç hepsini gezebilirim. Kukla ve palyaçolardan nefret ediyorum.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ