Daha Adil Bir Dünyaya Geçiş mi Yoksa Zenginlerin Hükümdarlığında Yeni Dünya Düzeni mi: Büyük Sıfırlanma

George Orwell'ın 1984'ü gerçek mi oluyor?

Büyük Sıfırlanma (The Great Reset) kavramını duymuş muydunuz?

Son zamanlarda yepyeni bir komplo teorisinin doğmasına yol açtı bu kavram, daha doğrusu uygulama. Ne olduğu bir türlü anlaşılmadığı için midir bilinmez, dünyaya yön verdiği iddia edilen güçlerin yeni oyunu olduğu söyleniyor.

Eksik bilgileri tamamlayalım, komplo teorileriyle güzel zihnimizi yormayalım dedik.

Salgın başlayalı neredeyse bir buçuk sene olacak ve hayatımızda neler değişti bir düşünelim mi?

Aslında neyin değişmediğini düşünürsek işimiz daha kolay olur çünkü iş yapma biçimimizden ekonomilerin kırılganlığına dair öyle çok şey tahmin edilemeyen yerlere gitti ki ezberlenen dünya düzeninin bizi kurtarmayacağını anladık. Birçok insan işsiz kaldı, okullar kapandı, neler oldu neler...

Dünya Ekonomi Forumu Başkanı Schwab ve Galler Prensi Charles salgın sonrası ekonomiyi sil baştan yaratmak için böyle bir sıfırlama gerektiğini ortaya attı.

Onlara göre tüm dengelerin değiştiği salgın dönemini bir devrim için fırsat olarak görürsek dünyanın bu adaletsiz gidişatına yön de verebiliriz. Böylece doğaya verilen zararların azaldığı daha yeşil, gelecek nesilleri hiçe sayan politikaların devre dışı kaldığı daha sürdürülebilir ve daha katılımcı bir dünya da yaratılabilir. En azından Büyük Sıfırlanma'nın ana tezi bu.

Büyük Sıfırlanma'nın odaklandığı yedi başlık var.

Endüstri 4.0 devriminden faydalanma, küresel işbirliklerini canlandırma, bölgesel kalkınmaları destekleme, çevre politikalarını iyileştirme, becerilere yönelik işlerin tasarlanması, sürdürülebilir iş modelleri geliştirme ve ekonomide toparlanmayı kapsayan yedi başlık kendi içinde detaylı alt başlıklarda da uzayıp gidiyor.

Bu fikrin salgın sürecinde ortaya çıkmasının bir diğer sebebi salgın sona erdikten sonra dünyanın toparlanmasının çok uzun süreceği gerçeği.

Büyük Sıfırlanma'nın tezi açık: Çalışma düzeninden eğitim sistemine her konuda ülkelerin birlikte hareket etmesi ve yeni koşullara uygun olarak ortak anlaşmalarla yeni bir yapıya gidilmeli, böylece salgın sonrasında uzun vadeli sonuçlar ortaya çıkması önlenmeli. Pek iyi iş çıkarmadığımız küresel ısınma ve çevre politikaları da bu esnada şapkamızı önümüze alıp düşünmeye bahane olmalı.

Her şey iyi güzel görünüyor ancak Büyük Sıfırlanma projesinde düşündüren bazı kısımlar var.

Önce komplo teorilerinin faydalandığı ve akla yatkın olmayan bazı görüşleri bir kenara bırakalım. 5G teknolojisinin sanıldığı gibi dünyaya yön verecek gizli bir aygıt olmadığını artık hepimiz biliyoruz, aşılar ve çipler hakkında atıp tutulanlara inanan da kalmadı. Büyük Sıfırlanma'ya dair endişeler de bu tip komik komplo teorilerinden bağımsız, ciddi endişeler.

Endişenin kaynağı, filmi izlediyseniz şu sahneden de hatırlayacağınız, kitabını okuyanların çok daha iyi bildiği 1984.

Büyük Sıfırlanma'nın unsurlarından biri Endüstrü 4.0'dan faydalanmak ve dijital dönüşüme destek vermek.

Yapay zekanın buradaki payını görmezden gelemeyiz, evimizdeki beyaz eşyalardan tutun da otomobillerimize kadar her noktada akıllı hale gelen cihazlar bir de devletin el attığı yeni politikalarla farklı bir gözetleme aracına dönüşecek mi?

Yani attığımız her adımın takip edileceği bir dünya için karar alınıyor olabilir mi?

Bir diğer endişe de bu sıfırlanma sonrasında dünyadaki tüm ülkelere adil davranılıp davranılmayacağı üzerine.

Bugünün zengin ve egemen ülkelerinin kendileri için daha geniş hareket alanları yarattığı yeni bir dünya düzenine geçiş yapıyorsak ve Büyük Sıfırlanma denen şey bunu kolaylaştırmanın adıysa fakirlerin daha da fakirleştiği bir dünyayla mı karşılaşacağız?

İşte, Büyük Sıfırlanma ve yarattığı endişeler böyle. Sizin görüşlerinizi merak ediyoruz, sizce böyle bir uygulama hayata geçerse neler yaşanacak? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

"İşi Gücü Bırakıp Sahil Kasabasına Yerleşmek" Bizi Daha Büyük Derde Sokup Hayatı Zindan Edecek Bir Hayal mi?
Kim Bu Z Kuşağı? "Teknolojiyle Büyüdüler" Klişesini Bırakıp Onları Anlamaya Çalışsanız Hiç Fena Olmaz
Amerikan Ordusunun Kullandığı Bu Teknik 2 Dakika İçerisinde Uykuya Dalmanın Garantisini Veriyor!

Popüler İçerikler

Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
YORUMLAR
20.04.2021

Fakirlerin daha da fakirleşeceği bir dünya her zaman kesindir. Fakat burada önemli bir detay var. Eğer zenginler zenginleşmeyi fazla abartır ve bunun için fakirlerin inanılmaz derecede fakir kalması söz konusu olursa ciddi isyanlar baş göstermeye başlar. Bugün fakire "çok şükür..." dedirten tüm olanakları, umutları vs. ellerinden alınırsa bir avuç zenginin de koca bir kıta dolusu fakire karşı hiçbir şekilde korunamayacağını söylemek lazım. Kaybedecek birşeyi kalmayan insandan korkulur. Kaldı ki hem kapitalizm hem de günümüz zengin insanını güçlü, mutlu yapan düzenin dengesi için fakirliğin belli seviyenin üstüne çıkmaması gerek.

mümkünse zenginlerin hükümdarlığı dakika Yeni Dünya düzenini istemiyorum bide bu çıktı yeni dinya düzeni rodhsfiheld denilen zengin yahudi ailenin parmağında dönen bir dünya yeni dünya dedikleri o aile şekil veriyor dünyaya

Pasif Kullanıcı
20.04.2021

♿♿♿♿♿

20.04.2021

seçkin zümrenin diktatörlüğü kuruluyor. umarım sistem başarısız olur ve köleliğe-bize özgürlük ve mutluluk diye pazarladıkları- zorlanmayız.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ