“Ben bazı hususların, sistem değiştirilmeden de iş tutuş tarzımızla ilgili olarak pekala yerine getirilebileceği kanaatindeyim. Mesela… Bakanlar senede iki kez ilgili komisyona gitse iyi olur. Demokratik kültürdür. Merkez Bankası başkanı yapıyor, bilgi veriyor. Bakanlar da bilgi verse olmaz mı? Meclis dışlanıyor deniliyor! Üç ayda bir olsun! Sadece anayasayla ilgili değil ki yaşadıklarımız. Demokrasinin en önemli ayağı kültürdür. Başka konular da var sistemle ilgili. Sayarım size… Ama bunlar iyileştirilirse muhalefetin söylediği itirazların bir kısmının gereği kalmayacak. Bazı şeyleri yapmak için sistem değişikliği yapılmadan da olur! Slogan bazında olmaz! Bu sistem (yüzde 50+1) doğru olmamıştır, bugün de gelecekte de sıkıntı çıkarır. Şahıslardan ayrı söylüyorum. Hiç gerek yoktu. Daha farklı bir sistem olabilirdi. Vakit de geçti ama kimsenin kimseyle görüştüğü de yok.
50+1 bu memlekette üstesinden gelemeyeceğimiz sorunlara karşı karşıya kalmamıza neden olabilir. İki tarafa da çağrı yapıyorum: Bu sistemin neresi doğru, neresi yanlış? İş tutmayla, sistemden yaşanan sıkıntıları ayırt ettiğimizde gri alan oluşur. O zaman da grup toplantıları rahatlar. Çünkü her salı günü karşılıklı sınır ötesinden top atışları yapılıyor. Kuru kuruya sistem tartışması olmamalı.”
birilerini kendi kurduklari sistemin altinda ezilme korkusu almis. evet kaos olacak, arpaliklariniz kesildiginde, yaptiklarinizin hesabi soruldugunda cok buyuk kaos yasiyacaksiniz.
Kendi getirdikleri sistemi beğenmiyorlar, istiyorlar ki reis %10 bile alsa seçilsin.
"Ayarıyla oynadığın o kantar gün gelir seni de tartar." sözüne örnek veriniz. (100 P)