ankaragazetecisi sitesinden Sinan Tartanoğlu'nun haberine göre; TRT Akademi dergisi ocak sayısında, Dr. Ali Taha Koç ile röportaj yaptı.
Koç, sorulara verdiği yanıtta, WhatsApp’ın gizlilik sözleşmesinde değişiklik yapacağını duyurmasının ardından, yeniden alevlenen dijital veri güvenliği ile ilgili tartışmaları değerlendirdi.
'Ofis' olarak mottoları çok sevdiklerini dile getiren Ali Taha Koç, 'Kamu verisini elmasa dönüştürmek. ‘Bizim verimizin ne önemi var’ diyebilirsiniz. Sizin köşebaşındaki bakkaldan aldığınız ürünün verisinin bilgisi sizin için önemli olmayabilir. Ancak bunları bütün insanların verilerini topladığımızda, o caddede herhangi bir yeni bir marketin açılıp açılamayacağı, reklam olup olamaması gibi çok farklı bir boyuta ulaşabiliyor. Kişisel veriler değil, külliyen toplumsal veriler toplandığı zaman büyük bir değere dönüşebiliyor' diye konuştu.
Koç, 'Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalacak' mottosu ile sosyal medya platformları, anlık mesajlaşma ya da video konferans uygulamalarını yerli muadillerini geliştirmeye çalıştıklarını dile getirdi.
Koç, 'bizi nasıl bir gelecek bekliyor' sorusuna ise şu yanıtı verdi:
'Teknolojiyi teknolojiyle yeneceğiz. Bu teknolojik değişimin önüne geçebilmek için de yeni teknolojiler geliştirmemiz gerekiyor. __Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman diyor ya, 'Dünya beşten büyüktür.' diye, ben de dijital anlamda onun bir benzerini söylüyorum: Dünya GAFAM’dan büyüktür. GAFAM, yani Google, Apple, Facebook, Amazon, Microsoft.
Google, bizim bütün arama sistemlerimizi biliyor. Apple hem bilgisayarımızı hem telefonumuzu biliyor. Biyometrik verilerimizin dışında parmak izlerimizi de aldı. Facebook, kimi sevip sevmediğimizi ne yiyip ne içtiğimizi bile biliyor. Amazon, nasıl alışveriş yaptığımızı, hangi filmleri izlediğimizi neyi sevip sevmediğimizi biliyor. Microsoft, kullandığımız bütün işletim sistemlerimizin bilgisine sahip.
Bu şirketler bu kadar büyük bir veriye sahip durumdayken sizin özgürlük ve demokrasiden bahsetmeniz biraz zor. Çünkü bu beş firma sizinle alakalı birçok devletin bildiği bilgiden daha fazlasını biliyor. Eğer bu firmalar ellerindeki bütün verileri birbirleriyle paylaşsalar hâlimiz harap olur. Bu anlamda bakıldığında veri güvenliği bizim sınırlarımızın güvenliği kadar önemli ve önceliklidir.'
Öncelikle gafanı s..yim. Teknolojiyi teknolojiyle yenecekmiş. Teknolojiyi teknolojiyle yenecek badem tipe bak. 10 yıl önce 10 trilyona mal ettiğiniz, G*ogle altyapısı kullanan geliyoo sitesine ne olduğunu açıklayın hele. Gene kimlere ne paralar peşkeş çekilecek acaba. Neyse konuya geçelim. Olum siz niye her şeyi tehdit olarak algılıyorsunuz? Uyumlu olmayı neden denemiyorsunuz? Faydalanmak niye zor geliyor? Eşşek gibi faydalanıyorsun orası ayrı. GAFAM'daki saydığın tüm teknolojilere köpek gibi muhtaçsın. Bunlara rağmen bir kullanıcı olarak teknoloji üretenlere şükranlarını iletip, teknolojiye katkıda bulunma düşüncesi niye aklınıza gelmiyor hiç. Niye sürekli bir mücadele, hep ''onlar ve biz''? Siz kimsiniz ayrıca. Bok attığınız insanlar teknolojilerini çekse anında taş devrine döneriz. En basitinden hastanede röntgen bile çekemezsin. Çıktı aldığın kağıt bile ithal. Bunu bildiğiniz halde nedir bu nankörlük. Teknolojinin tadını çıkarıp, (yapabiliyorsan) katkı sunmak varken bu hınç nedir?
Saydığı firmlardan sadece biri bu ülkenin yarısını satın alacak kadar zengin, ama böyük değül yeğenüm.
Bu vergilerle yatırımcıya GAFAM girsin diyosunuz zaten.