Yeryüzü durdukça ismi unutulmayası Başbakanımız Davutoğlu hazretleri bir açıklama yaparak 'Tüm bu imkânların gerçek sahibi sadece millettir' dediler. (Kaynak: Onedio) Sağolsunlar, lütfettiler. Naçizane çalışıyoruz, kazanıyoruz, daha maaşımız hesabımıza geçmeden bordrodan tahsili suretiyle vergilerimizi ödeyip Başbakanlarımızın, Cumhurbaşkanlarımızın çok daha iyi bir şekilde yaşaması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Yemin ederim hükümetimizin kıymetli üyelerini, vekillerimizi, müsteşarlarımızı, genel müdür ve daire başkanları başta olmak üzere devletimizin her biri birbirinden mümtaz simalarını düşünmeden uyuduğum bir gece bile yok. Yatağa yatıyorum, diyorum ki acaba açlar mı toklar mı, çocukları ne durumda, her şeyleri yerinde mi, bütün derdim bu. Neticede herhalde hükümetlerin görevi vatandaşların vergisini yine o vatandaşların refahı ve iyiliği için kullanmak değildir. Aksine vatandaşların görevi hükümet üyelerinin refahını temin etmektir. Onlar iş sahibiyse, güzel yerlerde yaşıyorlarsa, yalılarda, saraylarda oturup, jetlerde geziniyorlarsa bir ülke kalkınmış sayılır, o ülkenin insanları da o kadar berhudar olur.
Sayın Maliye Bakanı açıkladı, bu güzel yapı için yalnızca 1 milyar 350 milyon Lira gibi cüzzi bir miktar harcanmış. Bu cüzzi miktar üstüne bundan daha da cüzzi bir miktar olan jet parasını da eklerseniz toplamı 1 milyar 800 milyon Lira gibi bahse konu olmayacak bir meblağ çıkıyor. Uğur Gürses de bu paranın hepi topu bütçe açığının yüzde 7'si, faiz dışı harcamaların da yüzde 0,5'i olduğunu ifade ettiler. Bana sorarsanız utançtan yerin dibine girmemiz gerekir. Yüce hükümetimizin, en haşmetli üyesine layik gördüğümüz para bu kadarcık mı? Şöyle kendi canı istediği gibi bir 10 milyar harcayamayacaksa bu ülkeden kalkınmış bir ülke, medeni bir ülke, gelişmiş bir ülke diye bahsedebilir miyiz? Elin çekik gözlü Korelisi Kim Jong Un milyar dolarlar harcıyor, koca Türkiye'nin haşmetmaapları bu derece paralar harcadı diye laf oluyor. Ayıptır.
Velhasıl, meraklı da olduğumuz için, bu parayla neler yapılabileceğini bir toparlayalım dedik, aşağıda onun yekünü var, herkes elini vicdanına koysun şu güzelim sarayı mı tercih edersiniz, yoksa bunları mı?