ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Okul öncesi eğitime odaklandık. Biz geldiğimizde yüzde 10 civarında olan okul öncesi eğitim oranını 5 yaş grubunda yüzde 75'lere kadar yükselttik. Hedefimiz inşallah bu oranı kısa sürede yüzde 100'e taşımaktır.' dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Bilim Ödülleri Töreni'nde katılımcılara hitap etti.
Konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl TÜBİTAK ödüllerinde 18, TÜBA ödüllerinde ise 43 bilim insanına takdirlerini ifade ettiklerini bildirdi.
Bilim ve teknoloji alanında yaptıkları özverili çalışmalarla 2020 yılında ödül almaya hak kazanan bilim insanlarını tebrik eden Erdoğan, bu bilim insanlarının başarılarının diğer bilim insanlarını da teşvik edeceğine inandığını söyledi.
Bilim insanlarına Türkiye'ye yaptıkları katkılar için şükranlarını sunan Erdoğan, 'Türkiye son 18 yılda ortaya koyduğu başarıları, ilim ve irfan medeniyetine sahip çıkmasına borçludur. Hiç şüphesiz bu başarının en önemli mimarları çocuklarının eğitim ve öğretiminin üzerine titreyen anne babalar ile gecesini gündüzüne katarak milleti ve insanlık için katma değer üreten bilim insanlarıdır. Sizlerin ortaya koyduğu her yeni çalışma bilim dünyasında Türkiye'nin varlığını, bunun yanında kadim medeniyetimizin gücünü ifade ediyor. Keşfetmeye, araştırmaya, üretmeye devam eden her bilim insanımızın yanında olarak biz de üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.
- 'Eğitim-öğretim sistemimiz üzerinde kurulan tüm bariyerleri kaldırdık'
Erdoğan, bu anlayışla her kademede eğitimi ve bilimsel çalışmayı desteklemeyi önceliklerinin en başına yerleştirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
'Gerek ilk ve ortaöğretimde gerekse yükseköğretim seviyesinde gerçekleştirdiğimiz reformlarla kendini yetiştirmek ve geliştirmek isteyen her evladımıza bu imkanı sağladık. Daha önceki dönemlerde kısır ideolojik bakış açılarıyla eğitim-öğretim sistemimiz üzerinde kurulan tüm bariyerleri kaldırdık. Erkek ve kız tüm evlatlarımızın diledikleri düzeye kadar ve istedikleri her yerde eğitim-öğretim alabilmelerini temin ettik. Zorunlu eğitimi 8 yıldan 12 yıla çıkararak lise seviyesinde okullaşma oranını yüzde 100'e yaklaştırdık. Öğretmen başına düşen öğrenci sayımızı ilkokul düzeyinde 28'den 17'ye, ortaöğretimde ise 18'den 11'e indirdik.'
En büyük atılımlardan birini yükseköğretimde gerçekleştirdiklerine işaret eden Erdoğan, üniversite sayısını 76'dan 207'ye çıkardıklarına dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Okullaşma oranını yükseköğretim seviyesinde yüzde 15'ten yüzde 44'e çıkardık. Ortaöğretim ve yükseköğretim seviyesindeki okullaşma oranlarımızla artık OECD ortalamasını yakalamış durumdayız. Şimdi okul öncesi eğitime odaklandık. Biz geldiğimizde yüzde 10 civarında olan okul öncesi eğitim oranını 5 yaş grubunda yüzde 75'lere kadar yükselttik. Hedefimiz inşallah bu oranı kısa sürede yüzde 100'e taşımaktır. Eğitim alanında yaptığımız yatırımlar meyvelerini verdikçe önümüzdeki yıllarda çok daha büyük kazanımlar elde edeceğimize inanıyorum.'
Bu süreçte bilim insanlarını, çocuklara rol modelleri olarak gösterdiklerini dile getiren Erdoğan, düzenledikleri araştırma projesi yarışmaları, ulusal ve uluslararası bilim olimpiyatlarıyla çocukları bilim insanı olma ve girişimcilik konusunda geleceğe hazırladıklarını belirtti.
Erdoğan, 'TEKNOFEST yarışmalarıyla gençlerimizi büyük bir heyecanla icat peşinde koşmaya teşvik ediyoruz. Deneyap Teknoloji Atölyelerinde genç yeteneklerimizi geleceğin mucit adayları olarak yükselen teknolojilerle buluşturuyoruz. Nitekim son 2 yılda 159 öğrencimiz uluslararası ve bölgesel bilim olimpiyatlarından 144 madalya ve 8 mansiyon derecesiyle döndü.' ifadesini kullandı.
Yeni Stajyer Araştırmacı Programıyla 1500 lisans öğrencisini AR-GE ve yenilik süreçlerine dahil ettiklerini vurgulayan Erdoğan, TÜBİTAK Sanayi Doktora Programı ile de bugüne kadar 1162 doktora öğrencisini yetiştirdiklerini aktardı.
TÜBA'nın genç bilim insanlarına yönelik ödüllerini de bu açıdan çok önemli gördüğünü söyleyen Erdoğan, 'Üstün yetenekli genç bilim insanlarının ödüllendirilmesi, gelecekteki çığır açıcı çalışmalara kapı açacaktır.' dedi.
Bilim ve teknolojinin insanlığın faydasına kullanılabildiği ve başkalarına aktarılabildiği ölçüde kıymetli olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
'Mesnevi'de geçen, Bedevi ile filozof kıssası malumunuzdur. Bedevi, devesinin iki yanında birer çuval yükle yol alırken, çölde pejmürde ve bitap bir vaziyette oturan filozofla karşılaşır. Filozof, Bedeviyi görünce 'Devenin iki yanına astığın bu çuvallarda ne var' diye sorar. Bedevi 'Çuvalların birinde buğday diğerinde ise dengeyi sağlamak için kum var' diye cevap verir. Filozof 'Bir çuvalı kumla doldurmak yerine diğer çuvaldaki buğdayı 2 çuvala pay edip dengeyi sağlasan daha akıllıca olmaz mı' diye cevap verir. Bedevi fikri çok beğenir ve düşkün durumdaki bu adama hayretle sorar 'Sen çok akıllı bir adamsın, böyle bir yetenekle çok varlıklı olmalıydın, buralarda ne geziyorsun'. Filozof 'Ne işim var ne de bir varlığım, yerim yurdum da yok, bir parça ekmek verenin peşine koşuyorum' diye cevap verir. Bedevi bu cevaba hem şaşırıp hem de kızarak 'O halde benim yanımdan derhal uzaklaş, benim cahilliğim senin hikmetinden çok daha faydalıdır' diyerek oradan ayrılır.
İşte bu, Peygamber Efendimizin de Allah'a sığındığı faydasız ilimdir. Bir ilmin sadece eyleme dönüşmesi yeterli değildir, gerekli olan faydalı hale gelmesidir. Sizlerin ortaya koyduğu bilimi, ürettiği teknolojiyi özgün ve değerli kılan işte bu hassasiyettir. Onun için faydasız ilimden Allah'a sığınırız, bu çok önemli. Eğer ailenizden, kendinizden feragat ederek yürüttüğünüz, hayatınızı adadığınız çalışmalar insanlığa fayda sağlamıyorsa, o zaman şöyle oturup ne yaptığımızı bir düşünmemiz lazım. Unutmayınız, her medeniyet kendi teknolojisini, her teknoloji kendi kültürünü ve değerini üretir.'
(Sürecek)