Cumartesi Anneleri 20 Yıldır Soruyor: Adalet Nerede?

Cumartesi Anneleri’nin gözaltında kaybedilen çocukları için alana çıkışının bugün 20. yılı. İlk kez 27 Mayıs 1995’te gözaltında işkenceyle öldürülen öğretmen Hasan Ocak’ın ailesi hak savunucularıyla birlikte Galatasaray’da oturma eylemi yaptı. Eylem, Rıdvan Karakoç ailesi ve diğer kayıp yakınlarının katılımıyla büyüdü. Artık Türkiye’nin en uzun süreli sivil itaatsizlik eylemi niteliğinde. Ocak ailesi de o günden beri Galatasaray Meydanı’nda...

Hasan Ocak, 21 Mart 1995 akşamı, Avcılar’daki evine giderken polisler tarafından gözaltına alındı. Ailesi hemen aramaya başladı ancak gözaltı inkâr edildi. Ocak’ın, işkenceden geçirilmiş cansız bedenini beş gün sonra, Beykoz Buzhane köyündeki ormanlık alanda köylüler buldu. Ailesiyse cenazeye 15 Mayıs 1995’te kimsesizler mezarlığına gömülü halde ulaştı. Dönemin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, TEM Şube Müdürü Reşat Altay’dı ancak bu isimler ve Ocak’a işkence yapan TİM-3 polisleri hakkında takipsizlik verildi. Savcılar, bu isimlerin ifadelerini dahi almadı.

27 Mayıs 1995’te Galatasaray Meydanı’na çıktıklarında ilk birkaç hafta sadece 3-4 dövizle oturdular. 

Kılavuzları Plaza de Mayo annelerinin mücadelesi oldu. Bu süreçte İnsan Hakları Derneği’ne 1200 kayıp başvurusu yapıldı. 

15-20 yıl aradan sonra 70 kadar kaybın kemiklerine ulaşıldı. Yirmi yıllık süreçte çocuklar büyüdü, evlendi, bebekleri oldu. Kimi anne-babalar evladım diyerek kapattı gözlerini dünyaya.

Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Ana oğlunun kemiklerine kavuşamadan yaşama gözlerini yumdu. 80’de kaybedilen Veysel Güney’in anne ve babası birbiri ardına göçtüler dünyadan. İstanbul’da 95 Ekim’de kaybedilen Düzgün Tekin’in babası Veli Amca da. Ve tabii ki alanın gizli kahramanı Baba Ocak. Hepsi son nefesine kadar evlatlarının kemiklerini istedi.

Türkiye darbe dönemiyle hesaplaşmada sınıfta kalırken bir zamanlar cuntaların hüküm sürdüğü, binlerce canın yok olduğu kimi Güney Amerika ülkesinde kanlı tarihin üzerinin örtülmesine geçit verilmeme mücadelesi sürüyor. Bu hesap sorma sürecinde hiç kuşkusuz Plaza de Mayo annelerinin payı büyük.

Güney Amerika ülkelerinin acılarla dolu darbeler tarihinin en kötü örneklerinden biri Arjantin. Askeri yönetim sırasında 30 bin insanın kaybolduğu, katledildiği belirtiliyor. “Kaybolan” çocuklarının akıbetini öğrenmek, ölü, canlı onlardan haber alabilmek için ilk kez 1977’de Buenos Aires’te devlet başkanlığı sarayının yakınında Plaza de Mayo meydanına çıktılar. Evlatları gözaltında kaybedilmiş 14 kadındılar. Eylem yaptıkları meydanın adını alarak Plaza de Mayo Anneleri olarak tarihe geçtiler.

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen ve bir daha ulaşamadıkları yakınları için adalet taleplerini 20. yıldönümünde yineledi. 

Çağlayan Adliyesi önünde grup adına basın açıklamasını okuyan Maside Ocak, ‘’Galatasaray’da oturmaya başlamamızın 20. yılındayız. 20. yılımızda hak savunucuları ve kayıp aileleri olarak kayıplarımız nerede, adalet nerede demek için Çağlayan adliyesi önündeyiz” diye konuştu.

İstanbul Adalet Sarayı’nın 5 Mart 2011 tarihinde açıldığını hatırlatan Ocak, “Dönemin başbakanı Erdoğan açılışta ‘Avrupa'nın en büyük adalet sarayını yapmanın haklı gururunu yaşıyoruz’ dedi. Kısa bir süre sonra da Kartal’da dünyanın en büyük adliyesinin açılışı yapıldı. Buradayız çünkü Türkiye’de Avrupa'nın ve dünyanın en büyük adliyeleri var ama adalet yok” dedi. Yüzlerce insanın gözaltında kaybedildiğini belirten Ocak, “Bugün kayıp iddialarıyla ilgili yürütülen yalnızca beş dava bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

Gözaltına alındıktan sonra bir daha ulaşılamayan Murat Yıldız’ın annesi Hatice Yıldız, oğluyla birlikte İzmir’de karakola gittiklerini söyledi. Anne Yıldız, “Ne yazık ki 20 yıldır bizim için adalet olmadığını gördüm. Oğlum gözaltında kaybedildi. 20 yıldır sokaklardayız. Bugün buraya gelmemizin sebebi bizi görmeyen savcılar, yargıçlar, hakimler her neyse görsünler ki biz 20 yıldır ne arıyoruz? Biz 20 yıldır kayıplarımızı arıyoruz, adalet arıyoruz. Ne yazık ki bu ülkede adalet bizim için yok sayılıyor.” dedi.

Gözaltına alındıktan sonra ormanlık alanda cesedi bulunduğu belirtilen Hasan Ocak’ın kardeşi Ali Ocak, “1995’te Hasan Ocak gözaltına alınıp işkenceden geçirildikten sonra katledilip Beykoz ormanlarına atılmıştı. Hasan’ı bulduğumuzda vücudunda işkence izlerinin yanı sıra ayakkabı bağları yoktu, pantolonunun kemeri alınmıştı. Bu özellikle Vatan Caddesi’nde 1. şubede gözaltına alınıp işkenceden geçirilen herkesin başına gelen vasat bir uygulamaydı” diye konuştu.

Cumartesi Anneleri, nöbetlerinin 20. yıldönümünde, bu akşam saat 20.00’de Galatasaray Meydanı’nda toplanacak, bir kez daha 'Kayıplarımız nerede? Adalet nerede?' diye soracak.

Kaynaklar: Hilal Köse | Cumhuriyet ve Agos

Popüler İçerikler

Yalı Çapkını Hayranları Ferit'i Görmek İçin Tekneyle Sete Gitti!
Cezaevinde 37 Kiloya Düşen Nihal Candan İçin Tahliye Kararı Verildi
Rusya 'Harry Potter Kalesi'ni Vurdu: Çok Sayıda Ölü ve Yaralı Var