Crush fetişizminin arkasındaki psikolojik dinamikler karmaşıktır ve her birey için farklılık gösterebilir. Ancak, bazı genel eğilimler ve açıklamalar şunlardır:
1- Kontrol ve Güç: Ezme eylemi, bazı insanlar için kontrol ve güç hissiyle ilişkilidir. Nesneyi veya canlıyı ezme süreci, ezicinin üzerinde bir hakimiyet ve güç hissetmesine neden olabilir.
2- Estetik ve Duyusal Uyarım: Ezme sürecinin görsel, işitsel ve dokunsal unsurları bazı insanlar için uyarıcı olabilir. Ezilen nesnenin sesi, dokusu veya görüntüsü, fetişizmi olan kişi için cinsel olarak uyarıcı olabilir.
3- Cezalandırma ve Sadomazoşizm: Bazı bireyler için, ezme eylemi cezalandırma veya sadomazoşistik bir dürtü ile ilişkilendirilebilir. Bu, nesneyi veya canlıyı ezme sürecinin, bireyin kendi içsel çatışmalarını veya sadistik eğilimlerini ifade etmesine olanak tanıyabilir.
4- Fetiş Nesnesiyle İlişki: Fetişizmin genel doğasında olduğu gibi, crush fetişizmi olan bireyler, belirli nesnelerle veya eylemlerle derin bir psikolojik bağ kurabilirler. Bu bağ, nesneyi veya canlıyı ezme eylemiyle birlikte yoğun bir cinsel uyarılma ve haz duygusunu tetikleyebilir.
5- Ödipus Kompleksi: Sigmund Freud'un psikanalitik kuramında önemli bir kavramdır ve çocukların gelişim sürecinde, özellikle 3-6 yaş arası, karşı cinsten ebeveyne karşı hissettikleri bilinçdışı eros dürtülerini ve aynı cinsten ebeveyne karşı hissettikleri rekabet ve düşmanlık içeren tanatos dürtülerini ifade eder. Bu kompleks, adını Yunan mitolojisindeki Kral Oidipus'tan alır. Oidipus, bilmeden babasını öldürüp annesiyle evlenmişti ve Freud, bu mitolojik hikâyeden esinlenerek kendi kuramını geliştirmiştir. Freud'a göre, Ödipus kompleksi sağlıklı bir şekilde çözülürse, çocuk cinsel kimliğini ve toplumsal cinsiyet rollerini benimser ve sağlıklı bir yetişkin cinselliği geliştirir. Ancak, bu kompleksin sağlıklı bir şekilde çözülmemesi durumunda, bireyin ileriki yaşamında çeşitli crush fetişizmi gibi psikolojik sorunlar ve nevrozlar gelişebilir. Freud, bu kompleksin çözülmesinin bireyin süperegosunun (ahlaki bilinç) gelişiminde kritik bir rol oynadığını savunur.