Başbakan Davutoğlu, 'Çözüm süreci sadece Türkiye için değil bölgemiz için en önemli bir başarı hikayesidir' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Her biri yaklaşık 6,5-7 saat süren ve tamamıyla hiperaktif, sunumlara dayalı değil, bütün katılımcı arkadaşlarımızın görüşlerini açık yüreklilikle ifade ettiği istişareler yaşandı. Bunu çok önemsiyorum' dedi.
Davutoğlu, Güral Otelde düzenlenen AK Parti 23. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında yaptığı konuşmada, AK Parti’nin birçok güzel geleneğe beşiklik ettiğini, en güzel geleneklerden biri olan ve yılda en az iki kere yapılan istişare ve değerlendirme toplantılarında, bir araya geldiklerini belirterek bu toplantılarda, 'Neredeyiz, nereye doğru gidiyoruz' diye istişarelerde bulunduklarını anlattı.
Bugün 23’üncüsü gerçekleştirilen söz konusu toplantılara katılan herkese teşekkür eden Davutoğlu, şunları söyledi:
'Aile fertlerine yaptıkları fedakarlıklar dolayısıyla teşekkür ediyorum. Afyonlu hemşehrilerime teşekkür ediyorum. AK Parti’nin ilk yürüyüşü, Afyon’da istiklal ordusunun hareket ettiği noktada başlamıştı. 2001’den bu yana yapılan bütün istişarelerde hep Afyon’a atıf yapıldı. Afyon’a teşekkür, minnet borçluyuz. Hem İstiklal Harbimizin başlangıç noktası olması itibarıyla hem de istikbal davamız olan AK Parti davasına beşiklik etmesi itibarıyla. Ayrıca şahsen bir benim teşekkür borcum var, hemşehrilerime derken tesadüfen demiş değilim, Afyon damadı olarak Afyon’u temsil etmekten gurur duyuyorum. Afyon kabinemizde çok iyi temsil ediliyor. Bir bakanımız var, iki de damat var. Başbakan Yardımcımız Ali Bey de Afyon damadı. Ayrıca Sağlık Bakanımızın da Afyon’da lise okumuş olduğunu öğrendik. Bütün Afyonlu hemşehrilerimize teşekkürü bir borç biliyorum.'
'İstişare, insanı kibirden uzak tutar'
Geleneklere göre istişarenin anlamını bilenlerin, her konuda istişare etmenin kültürel zaruret olduğunu da bildiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
'İstişareyle birlikte bir başka husus da gündeme gelir. O da istişare, insanı kibirden uzak tutar. İstişare eden kişi, ben her şeyi biliyorum diye de istişareye başlamaz. Muhatabı olan kimse, ondan bir şey öğrenmek isteyerek başlar istişareye. Bu geleneksel kültürümüzün son derece önemli ilkesi ve şahsiyetimizi de şekillendiren en temel süreçlerden birisi. AK Parti gelenek ile çağdaşlığı bünyesinde barındırır ve bunu her zaman en temel niteliklerinden biri olarak siyasete yansıtmıştır. Bu toplantı da geleneğimizin, istişarenin esasıydı. Çağdaş, kurumsal, kültürel, özeleştiri esasını birleştiren bir süreç yaşıyoruz. Hem istişare ediyoruz hem de gerektiğinde her an kendimizi hesaba çekerek ve çağdaş anlamda da kurumsal özeleştiri yaparak acaba eksik bıraktığımız bir şey var mı? Acaba milletin tevdi ettiği emaneti yerine getirirken bir an dahi ihmal ettiğimiz husus var mı, diye yüz yüze, gönül gönüle bakarak konuşuyoruz. Dün ve bugün bunun en güzel örneklerinden birini verdik.”
Dün ve bugün yaptıkları istişare ve değerlendirme toplantılarının zamana da hitap ettiğini söyleyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
'Üç açıdan önemli. Birincisi Türk siyasi tarihinde ilk defa iktidardaki bir parti liderini cumhurbaşkanını yaptıktan sonra ve genel başkanlık ve başbakanlıkta boşluğu oluşturmadan tek bir vücut halinde hiçbir ihtilaf olmaksızın zuhur ettiği ve herkesin saygı duyduğu bayrak değiş tokuşu yaşadık. Bu dönemde son iki ay içinde bütün AK Parti kurumsal yapısında yenilenme söz konusu oldu. Kabinemizde MYK’da, parti yönetim kademelerinde, gençlik kollarında, kadın kollarımızda bir yenilenme söz konusu oldu. Bu yenilenme sonrasındaki cumhurbaşkanlığı seçiminden sonraki ilk istişaremiz oldu zamanlama bakımından önemli. Bir kez daha burada son istişaremizde, bu salonda istişare etmiş olan ve daha sonra halkımızın tertemiz oylarıyla Cumhurbaşkanlığı makamına seçilerek gelen ilk devlet başkanı olma hüviyetini taşıyan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a selam ve minnetlerimizi ifade ediyoruz.'
'İstişareye ihtiyaç vardı'
'Bir istişareye ihtiyaç vardı, yenilenme olmuştu' diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bu yenilenmenin dayandığı ilkeleri, bu yenilenme sonrasında atılacak adımları bir kez daha oturup birlikte planlamamız gerekiyordu. Zamanlamanın ikinci önemli noktası, yeni yasama yılına başladık. Bu yasama yılı, seçimler öncesindeki son yasama yılı. Dolayısıyla milletimizin beklediği yasaların yasama sürecinde çıkarılması ve seçimlere kadar olacak olan yasama takvimi dahil olmak üzere atılacak adımların da istişaresi gerekiyordu. Üçüncüsü, partimiz açısından ve Türkiye açısından önemli olan üçüncü husus da önümüzdeki haftadan itibaren ilçe kongrelerine başlıyoruz. Partimiz, merkezde, belediyelerde, genel merkezde, hükümette, parlamento gurubunda, bu yıl içinde yaşamış olduğu değişimi mahalli seçimlerden bu yana şimdi ilçe kongrelerinde, teşkilatımızın her kademesinde yansıtılacak. Her bir ilçemizde, her bir ilimizde yönetim kadememizde aynı başbakanlık ve genel başkanlıkta, cumhurbaşkanlığında olduğu gibi görev değişimi yapılacak. Yine ahlaki prensiplerle yine aynı kararlıkla aynı azimle nasıl Ankara’da en yüksek makamlarda hiçbir sorun olmadan yaşanmışsa inşallah önümüzdeki üç aylık, dört aylık süreçte de bu görev değişimleri bir bayrak teslimi olarak, bir sancak teslimi olarak onurla yapılacaktır. Herkes bu sürece katkıda bulunacaktır. Bu açıdan da zamanlama bakımından önemli.'
'Arkadaşlarımızın görüşlerini açık yüreklilikle ifade ettiği istişareler yaşandı'
Davutoğlu, istişare toplantılarında dün ve bugün son derece önemli konuları ele aldıklarına dikkati çekerek şunları bildirdi:
'İstişaremizde küçük bir format değişikliği yaptık. Üç konuda, eş zamanlı olarak derinlemesine tartışma yapma kararı aldık. Bunlardan birisi: Çözüm Süreci ve iç güvenlik reformu. İkincisi: Dış politikada ve bölgemizde yaşanan değişim. Üçüncüsü ise küresel ekonomi ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler. Bu üç ana tartışma konusunda dün açılış konuşmasından sonra, saatlerce süren istişareler yapıldı. Her biri yaklaşık 6,5-7 saat süren ve tamamıyla hiperaktif, sunumlara dayalı değil, bütün katılımcı arkadaşlarımızın görüşlerini açık yüreklilikle ifade ettiği istişareler yaşandı. Bunu çok önemsiyorum. Çünkü AK Parti’nin bu istişare ve değerlendirme toplantılarındaki katılımcı niteliği ve niceliği, Türkiye’nin en geniş siyasi platformudur. Çünkü Türkiye’nin her köşesinden, her bölgesinden milletvekillerimiz, teşkilat temsilcilerimiz burada. Başka hiçbir siyasi harekette böyle bir temsil gücü yok. Hangi konuyu ele alırsanız alın, Türkiye’nin bu hissiyatını platforma taşıyan arkadaşlarımız bu toplantılara katıldı. Onun için çok büyük memnuniyetle bütün bu oturumları son derece dinamik, son derece özeleştiriye açık ama aynı zamanda son derece yapıcı diyaloğun seyrettiği toplantılar haline geldi.'
Toplantıları yöneten moderatörler ve bakanların hiçbir kısıtlama olmadan, önü açık tartışmalar, istişareler gerçekleştirdiklerini kaydeden Davutoğlu, 'Şunu da vurgulamak istiyorum ki bu istişarelerde ortaya konan ahlaki prensipler istişarelerin muhtevası kadar önemlidir. Bugün kapanış oturumunda, 6,5 saat süren kapanış oturumunda bu üç ana tema etrafından yapılan toplantıların özet sunuşları yapıldı ve daha sonra bugün yapılan genel toplantıda 43 arkadaşımız söz aldı, yorumlar yaptı öneriler getirdi, gerekli eleştireler yaptı ve yine bakanlarımız bu önerilere, bu yorumlara, eleştirilere cevaplar verdi. Son derece yapıcı diyaloğun gelişmesine katkı yaptılar' diye konuştu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Çözüm Süreci sadece Türkiye için değil bölgemiz için de tek başarı hikayesidir. En önemli başarı hikayesidir ve her ne surette olursa olsun, kim sabote etmek isterse etsin, etmeye çalışırsa çalışsın mutlaka kararlılıkla sürdürülecektir. Çünkü bizim için bu mesele milletimizin bütünleşmesi, milletimizin her kesiminin temsil bakımından siyasi hayat içinde, kültürel hayat içinde, ekonomik hayat içinde yer alması bakımından önemlidir ve ülkemizin bekası açısından kaçınılmazdır' dedi.
Davutoğlu, Güral Termal Otelde düzenlenen, AK Parti 23. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanış konuşmasında katılımcılara hitap etti.
Toplantının ilk gününde eşzamanlı toplantılar devam ederken AK Parti Kurucular Kurulu üyeleriyle bir araya geldiğini belirten Davutoğlu, '13 sene önce AK Parti'nin Kurucular Kurulu mensubu, üyesi olma onurunu taşımış olan bu öncü arkadaşlarımıza bir kez daha teşekkürü bir borç biliyorum, hepsine minnet duygularımı ifade ediyorum. Son derece his dolu bir buluşmaydı. Onlardan da daha ilk günlerin heyecanını dinlemek bize de enerji verdi, onlarda ilk günlerin heyecanını görmüş olmak da AK Parti davasının bir yorgunluk davası olmadığın ve olmayacağını hepimize gösterdi' diye konuştu.
Davutoğlu, AK Parti Kadın Kolları ve Gençlik Kolları'nın Merkez Karar ve Yönetim Kurullarıyla da bir araya gelerek değerlendirme yaptıklarını da söyledi.
'Ulaştığımız sonuçlar göz önüne alındığında birincisi Çözüm Süreci ve iç güvenlik reformu bağlamında dün yapılan toplantıda arkadaşlarımızın ortak aklı şu noktalarda özellikle tebellür etti' ifadesini kullanan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Birincisi: Çözüm Süreci yüzyıllık bir dünya savaşından sonra açılan yaraları, sadece ülkemizde değil, bütün bölgede açılan yaralar itibarıyla söylüyorum: bu uzun muhasebe döneminden sonra yürütülmekte olan Çözüm Süreci sadece Türkiye için değil bölgemiz için de tek başarı hikayesidir. En önemli başarı hikayesidir ve her ne surette olursa olsun, kim sabote etmek isterse etsin, etmeye çalışırsa çalışsın mutlaka kararlılıkla sürdürülecektir. Çünkü bizim için bu mesele milletimizin bütünleşmesi, milletimizin her kesiminin temsil bakımından siyasi hayat içinde, kültürel hayat içinde, ekonomik hayat içinde yer alması bakımından önemlidir ve ülkemizin bekası açısından kaçınılmazdır. Bu Çözüm Süreci demokratikleşme ve özgürlük alanlarının genişletilmesine, desteklenmeye devam edilecektir. Kararlılıkla sürdürdüğümüz bu politikaların özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan gelen arkadaşlarımızın da gözlemleriyle halkımızda nasıl bir güven uyandırdığını, nasıl bir iyimser, olumlu perspektifle ülkenin geleceğine baktıklarını görmek de bizim bu kararlılığımızı teyit etmek bakımından önemli olmuştur.'
'AK Parti aidiyet ve meşruiyetin adresidir'
Çözüm Süreci'nde kamu düzenine de büyük önem verdiklerine işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Çözüm Süreci kararlılıkla sürdürülürken kamu düzeni konusunda herhangi bir ihmale, tereddüde fırsat verilmeyecektir. Bunu buradan Afyon'dan, istiklalimizin ve cumhuriyetimizin beşiği olan bu güzel şehirden bir kez daha bütün milletimize söylüyorum ki bu ülkenin her bir santimetrekaresinde sadece ve sadece milletten meşruiyetini almış olan siyasi iktidarın teminatı altında olan kamu düzeni egemen olacaktır her bir bölgede. Kamu düzeni ile Çözüm Süreci arasında bir tür ikilem oluşturmaya çalışanlara fırsat verilmeyecektir. Ne Çözüm Süreci bahane edilerek kamu düzeninden taviz verilebilir ne de kamu düzeni provoke edilmek suretiyle Çözüm Süreci akamete uğratılabilir. Ortak aklımız bize şunu söylüyor, diyor ki: 'Bu milletin her bir ferdini, bu ülkeye, Türkiye Cumhuriyeti devletine aidiyet bağıyla bağlamak bu ülkenin ikbali ve istikbali için temel bir zarurettir. Bu aidiyet bağının zayıfladığı toplumlarda, Suriye'de, Irak'ta, neler olduğunu hepimiz gözlüyoruz. Aslında AK Parti böyle bir aidiyet ve meşruiyetin adresidir.'
'İki kongre ve iki değerlendirme süreci neredeyse eş zamanlı yapıldı' diye konuşan Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
'Bir AK Parti olağanüstü kongresine bakınız, çok önemli görev değişikliğinin yapıldığı kongreye, oradaki vakara, oradaki kararlılığa, oradaki sürekliliğe yeni Türkiye kavramıyla yeniliği ifade ederken aynı zamanda 12 yıllık bir yol arkadaşlığı bağlamında bir de sürekliliği ifade eden kavram ki bunun üzerinde biraz daha durmaya ihtiyaç var. Bir ona bakınız, bir de yaptıkları yanlış tercihlerle cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra türbülansa giren siyasi partilere bakınız özellikle de Cumhuriyet Halk Partisinin olağanüstü kongresine. Her türlü ithamın, hakaretin, karşılıklı olarak yürütülen kampanyaların egemen olduğu bir anlayış.'
AK Parti ve CHP'nin yine eşzamanlı olarak istişare ve değerlendirme toplantısı yaptığını hatırlatan Davutoğlu, iki toplantının konularına, öncesinde yaşananlara ve sürecine bakıldığında aradaki farkın görüleceğini belirtti.
Davutoğlu, 'Eğer diğer partiler de bu dönemlerde böyle istişareler yapmış olsaydı şu farkı herkes görecekti: AK Parti'nin istişaresine Türkiye'nin her yerinden katılım var. Her kesim temsil ediliyor, Hakkari'de de var, Şırnak'ta da var, Diyarbakır da var, Edirne'de de, İzmir'de de, Rize'de de, Konya'da da Kayseri'de, herkes her yerden var. Eğer bir ortak akıl üretecekse siyaset, siyaset ortak bir vicdanın eseri olacaksa işte platform burada ama diğer partiler bir araya geldiklerinde sadece ülkemizin bir kesimine ya da bir bölgesine hitap ediyorlar' değerlendirmesinde bulundu.
'HDP'nin en iyi açıklamalarına baktığınızda dahi...'
'Konuştukları dil, kullandıkları siyasi terminoloji ve sürdürdükleri politikalar hep bir kesimi dışlayan politikalar' ifadesini kullanan Davutoğlu, şöyle devam etti:
'HDP'nin en iyi açıklamalarına baktığınızda dahi en barışçıl görünümlü açıklamalarına, bırakın Türkiye'nin bütününü kuşatmayı Türkiye'nin batısında, ortasında yaşayan ve barış içinde diğer vatandaşlarla kardeşleriyle birlikte yaşayan Kürt vatandaşlarımıza dahi hitap etmez. Sadece belli bir bölgedeki vatandaşlarımıza hitap etmeye çalışır ve onunla siyasetin bittiğini düşünür. Siyasetin hedefi de bir kesime ait, kullandığı dil de bir kesime ait. Ya da Milliyetçi Hareket Partisi aynı şekilde bir araya geldiklerinde belli bölgelerin oralardaki o istişarelerde temsil edilmediğini görürsünüz, belli toplumsal kesimlerin. Cumhuriyet Halk Partisi için de bu geçerli. Aslında bu karşılaştırmalar AK Parti'nin kaderiyle Türkiye'nin kaderinin nasıl örtüştüğünü açık bir şekilde ortaya koyuyor. AK Parti kadroları bir araya geldiği zaman dışarıda kimse kalmaz, kimse kendisini dışlanmış hissetmez, kimse kendini ötekileşmiş hissetmez.'
Toplantının dünkü bölümünde Çözüm Süreci'yle ilgili görüşmeler yapıldığını hatırlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
'Son derece dinamik bir şekilde süren oturumda Diyarbakırlı kardeşimle bir İzmirli ya da Edirneli kardeşimin nasıl farklı perspektiflerle bazen ama aynı hedefe odaklandığını görmek bizi ümitlendirdi, bir kez daha ümitlendirdi. Aziz milletimizin ümitlenmesi için söylüyorum: her kim ayrıştırıcı ve ötekileştirici bir dil kullanırsa kullansın, kim hangi kesimi dışarıda bırakırsa bıraksın madem ki AK Parti vardır, bu milletin ortak vicdanı vardır, bu milletin ortak aklı vardır ve olacaktır ve AK Parti var oldukça da bu emaneti taşıdıkça da hangi formatta, hangi şekilde olursa olsun hiçbir vesayetçi, hiçbir paralel yapılanmaya da izin verilmeyecektir. Dün ve bugün süregiden istişarelerimizin ortak aklı bu gerçeğe işaret etmektedir. Çözüm Süreci siyasi meşruiyetin nihai kaynağının sadece ve sadece millet iradesi olduğunu ve bu millet iradesini savunmak gerektiğinde AK Parti kadrolarının gerekli çabayı göstereceğini bir kez daha ortaya koymuştur.'
AA