Çorlu Tren Katliamı davasının savcısı Galip Yılmaz Özkurşun, katliamla ilgili süreci en başından itibaren takip eden ve katliamda yaşanan ihmalleri ve soruşturmadaki skandalları ortaya çıkaran gazeteci Mustafa Hoş hakkında “Yargı otoritesine bilinçli bir şekilde hedef almak” suçlamasıyla 110.000 TL’lik tazminat davası açmıştı.
9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz Sel de kendisine ve Çorlu aileleri avukatlarına dava açıldığını şu sözlerle belirtti:
“Çorlu Tren Katliamı yüzünden Mustafa Hoş ceza alıyor. Ben sanık olarak Salı günü yargı önüne çıkıyorum. Avukatlarımız hakkında açılmış davalar var. 25 kişinin katilleri ise işinde gücünde. Bu işe bir yanlışlık var!? Bu adalette bir sapma var!”
Hoş, Mahkeme kararıyla 40.000 TL’ye mahkûm edildiğini sosyal medya hesabından duyurdu. Bilirkişi raporuna rağmen sorumluların yargılanmadığının altını çizen Hoş şu ifadelere yer verdi:
“Çorlu treninde 7’si çocuk 25 insan ihmallerden öldü. Belge ve delillerle ihmalleri ortaya çıkardım. Son bilirkişi “TCDD Kusurludur” dedi. Asıl sorumlular halen yargılanmıyor. Ama bugün ben mahkûm oldum. Savcısı Galip Yılmaz Özkurşun’un açtığı davada 40.000 TL tazminata karar verildi”
Edirne Uzunköprü ilçesinden İstanbul Halkalı’ya gitmek üzere hareket eden, 362 yolcu ve 6 personelin bulunduğu yolcu treni, 8 Temmuz 2018’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Sarılar Mahallesi yakınlarında raydan çıkarak, devrilmiş ve 7'si çocuk 25 kişi hayatını kaybetmişti.
Kazanın ardından TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü'nde görevli Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Yol Bakım ve Onarım Şefi olan Özkan Polat, Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk ile Köprüler Şefi Çetin Yıldırım hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Ekim 2020'de mahkemye ulaşan son bilirkişi raporunda TCDD kusurlu bulunmuştu.
Raporun sonuç kısmında TCDD Genel Müdürlüğü Ar-GE Birimi, Merkez ve 1. Bölge Demiryolu Emniyet ve Risk Yönetimi Müdürlükleri ile diğer ilgili müdürlükler kusurlu bulunmuştu.
Raporda, bahsi geçen müdürlüklerin olağanüstü hava koşulları ile ilgili gerekli önlemleri almadıkları ve meteorolojik durum ile hava koşulları hakkında gerekli koordinasyonu sağlamadıkları belirtilmişti.
Tepedekiler hariç kimsenin canının kıymeti yok ülkede.Yazık...
İslami zihniyetin adalet anlayışı. Bu ortaçağlıların olduğu yerde adalet olmaz, olan tek şey, kafa kesmek, asker yakmak, kan akıtmak.
Eğer orda malum partili biri ölseydi böyle olacağını hiç sanmıyorum .Suçlu kişiler bulunur müebbet hapis falan yerdi.Orda ölen kişilerin tek suçu malum partili olmamak.Ülkede böyle bir ADALETSİZLİK var işte