Çöpe İnanmıyorlar! Bedava Yaşamayı ve Geri Dönüşümü Savunan Freeganlar ve Freeganizm'in Bilinmeyenleri

Sokaklarda çöp karıştıran insanlar maalesef ülkemizde sıkça karşılaştığımız bir manzara. Ancak bu görüntü yalnızca bize özgü değil. Dünyanın pek çok şehrinde çöpten ihtiyaçlarını toplayan insanlarla karşılaşmak mümkün. Üstelik onlar bunu paraları olmadığı için değil, para kullanmamak için yapıyorlar. Gittikçe artan tüketim çılgınlığına bir tepki olarak doğan 'freeganizm' akımıyla tanışın!

1. Tüketim çılgınlığının alıp başını gittiği günümüzde, hiçbir şekilde yeni bir ürün satın almayan bir grup insan düşünün.

Hayal etmek zor, biliyoruz ama onlar dünyanın her yerinde. Freeganlardan bahsediyoruz. Bir şekilde kapitalist döngüyü kırmaya yemin etmiş olan freeganlar; kullanılıp atılmış ürünleri tekrar kullanıyor, mümkün olduğunca hazır gıda ve tekstil ürünlerinden uzak duruyorlar. Hâlihazırda sürdürdüğümüz ekonomik sistemde köle gibi çalışıp yalnızca mevcut kaynakları tükettiğimizi ve bunu durdurmamız gerektiğini savunan freeganlar, daha fazla üretim ve paylaşım anlayışını savunuyorlar.

2. "Freegan" tabiri, İngilizce'deki iki farklı sözcüğün birleşimiyle hayatımıza girmiş.

'Bedava' ve aynı zamanda 'özgür' anlamına gelen 'free' kelimesiyle 'vegan' yani hiçbir hayvansal ürün tüketmeyen insan kelimelerinin birleşiminden oluşuyor 'freegan'. Akımın kökleri, 1960'lara kadar uzanıyor; ancak freeganizmin doğuşu 1994 yılına rastlıyor. 90'lı yıllara gelindiğinde insanlığın ürettiğinden daha fazla tüketmeye başladığını fark eden bir grup, bu döngüyü kırmak için bir adım atmaya karar veriyor.

3. "Hayırseverlik değil dayanışma." diyerek ücretsiz vegan yiyecek dağıtmaya başlayan "Food Not Bombs" grubunun akımın mucitleri olduğu kabul ediliyor.

Kendilerini daha sonraları freeganlar olarak isimlendiren grup, o günden beri hayatlarını mümkün olduğunca yeni ürünler satın almadan sürdürmeye çalışıyor.

4. Özellikle ilk ortaya çıktığı yıllarda hazırladıkları broşürlerle insanları bu akıma davet etmeye çalışıyordu freeganlar.

Broşürler su tasarrufu, ürünlerin yeniden kullanımı, güneş enerjisinin yaygınlaştırılması gibi aşina olduğumuz tedbirlerin yanı sıra tüm şirketlerin, mağazaların kapatılması ve tüketime değil; üretime dayalı, özgür bir yaşam gibi radikal değişim talepleri içeriyordu. Amerika'dan sonra Birleşik Krallık, İsveç, Norveç, Avusturya, Fransa, Kanada, Yunanistan, Polonya, İspanya, İsviçre, Güney Kore, Japonya ve Brezilya'da da faaliyet gösteren freegan gruplar günümüzde ise aktif değil. Artık bu felsefeyi benimseyenler, daha çok bireysel faaliyetler yürütüyor.

5. Doğum yeri Amerika Birleşik Devletleri olan freeganizm akımı, zamanla dünyanın dört bir köşesine yayıldı.

Ancak freeganizmin en aktif olduğu bölge hâlâ ABD'de bulunan New York şehri. Şehrin sokaklarında 'dumpster diving' olarak adlandırılan 'çöpe dalma' eylemini gerçekleştiren pek çok freeganla karşılaşmak mümkün. Süpermarketlerde kötü görüntüsü yüzünden satılamayan yiyecekler, restoranlarda müşteriler tarafından tüketilmeyen yemekler, defolu diye çöpe atılan kıyafetler; New York ve dünyanın pek çok metropolünde yaşayan freeganların temel ihtiyaçlarını karşılıyor.

6. Freeganların felsefesi, daha eşit şartlarda yaşam ve doğaya saygı. Bu da ancak tüketimi en aza indirerek mümkün.

Dünya açlık ve savaşlarla mücadele ederken, taze yiyeceklere ve giyim ürünlerine ihtiyacı olan bu kadar insan varken bizim durmadan tüketmemiz, yiyecek israfı yapmamız ve ihtiyacımız olmayan kıyafetleri satın almamız normal olarak kabul edilebilir mi? Freeganlara göre bu durum kabul edilemez. Bu sebeple freeganlar, diğer insanların attıkları ama hâlâ taze olan yiyecekleri bulup çıkartıyorlar. Aynı şekilde onları ikinci el kıyafet mağazalarında ve bit pazarlarında sıkça görmek mümkün.

7. Freeganlar özel araç kullanımına da karşılar.

Yalnızca yiyecek veya giyim gibi temel ihtiyaçların değil, ulaşım ve barınma gibi diğer ihtiyaçların da tüketim olmadan karşılanması gerektiğini savunuyor freeganlar. Bu sebeple araç kullanımına da karşılar. Toplu ulaşım, otostop veya bisiklet gibi alternatifleri tercih eden freeganlar, bu yolla doğayı korumayı da hedefliyor.

8. Ücretsiz barınma hakkı anlayışı çerçevesinde freeganları terkedilmiş binalarda yaşarken görebilirsiniz.

Onlar şehirlerin dönüşümüne, ağaçlar kesilip yeşil alanlar yok edilerek her yere binalar dikilmesine de karşılar. Bu sebeple terk edilmiş binalarda yaşamayı tercih ediyorlar.

9. Freeganizmde satın almak yerine kendi yiyeceğini üretebilmek çok önemli.

Tarım ve hayvancılık alanlarının açılması için yok edilen ormanlar ve doğaya salınan tarım ilaçları da freeganları oldukça rahatsız ediyor. Bu sebeple genelde kendi küçük, organik bahçelerinde meyve ve sebze yetiştirmeyi tercih eden freeganlar; et ürünlerinden de uzak duruyor. Freeganizme göre hiçbir şey çöp değil. Onlar çöp kutularından yiyeceklerini çıkartabildikleri gibi artık işe yaramadığı düşünülüp atılan elektronik alet, bisiklet ve çeşitli ev eşyalarını da bulup tamir ederek kullanabiliyorlar.

10. Ekonomik kaygılar güttükleri pek söylenemez.

Genellikle yiyecek bulmak için çöp karıştıran, market atıklarını ayıklayan çoğu insan; bunu ekonomik nedenlerle yaptığını söylüyor. Freeganlar, atıkları geri dönüştürmek veya tüketimden kaçınmak için ideolojik veya politik bir motivasyona sahip insanlar. Bazı freeganlar ise bunu eğlence için, ücretsiz ürünler elde etmek için veya dini sebeplerle yaptıklarını da söylüyorlar.

11. Doğayı korumayı amaçlayan, paylaşımı ve üretmeyi savunan bu anlayışı benimseyebileceğinizi düşünüyorsanız bunun için illâ çöp karıştırmanız gerekmiyor.

Freeganların felsefeleri size oldukça mantıklı mı geldi? Temel bir çevre bilincine sahip herkes bu felsefeye katkıda bulunacak küçük adımlar atarak işe başlayabilir. Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar bu konuda daha şanslı. Bazı restoranlar ve süpermarketler tarihi geçmek üzere olan ürünleri veya hoş görünmediği için satılamayan yiyecekleri ücretsiz olarak verebiliyor. Bununla birlikte para yerine değiş tokuş mantığıyla çalışan marketleri de araştırabilirsiniz.

12. Freegan felsefeye biraz yaklaşarak tasarruf yapmak ve para biriktirmek de mümkün.

Evinizde kullanmadığınız eşyaları, takas yöntemiyle daha faydalı ürünlerle değiştirebilirsiniz. Böylece hem tasarruf edebilir hem de ihtiyacı olan başkalarına yardımcı olabilirsiniz. Mutfağınızdaki bayatlayan veya tarihi geçen yiyecekleri gübre olarak kullanabilir, hatta imkanınız varsa bunları kompost yaparak kendi meyve ve sebzelerinizi yetiştirmek için bile kullanabilirsiniz.

13. Tüketim alışkanlıklarınızı gözden geçirip alışverişlerinizi en aza indirmek yalnızca dünyamız için değil, cebiniz için de oldukça faydalı olabilir.

Siz de freegan olmasanız bile mutluluğun çılgınca alışveriş yapmaktan geçmediğini kabul edip daha az tüketmeye ve israftan kaçınmaya çalışabilirsiniz.

Bu içerikler de ilgini çekebilir.

Son Dönemlerin Yeni Trendi Hâline Gelen ve Ateşin Keşfine Pek Sıcak Bakmayan Raw Beslenmeye Dair Her Şey
Tatlısı Çorbası Derken Sonbaharda Evden Eksik Edilmeyen Bal Kabağının Cilt Bakımındaki Mucizevi Etkileri
Kitap Aşıkları Bu Kütüphanelere Yerleşmek İsteyecek: Dünyanın En Güzel Kütüphaneleri

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
07.12.2021

Pintilikte felsefe olmuş demek.

07.12.2021

Çok aptalca. Bu bildiğin beleşçilik. Kapitalizm olmasa hayatta kalamazlar çünkü hem şehir hayatını terketmeyip hem de kendi üretim tüketim döngülerini yaratmayıp ara bi formdan besleniyorlar :D insanlar almasa aç açıktalar üretim yapmadıkları için :D bu mal değnekleri marjinal ve farklı hissetmek için primitif bi hayat sürsek o zaman da kapitalizmi savunurlar

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ