Çok Yazık Be Atam! Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Mirasına Sahip Çıkamadığımızın 11 Acı Kanıtı

İleri görüşlülüğü ve dehasıyla yeni kurduğu Türkiye'yi kalkındırmayı hedefleyen Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasına sahip çıkamadık, kıymetini bilemedik...

1. Ankara Rüzgar Tüneli

1910 yılında, henüz yüzbaşı rütbesindeki Mustafa Kemal Paşa Picardie Tatbikatları'nda Osmanlı Devleti'ni temsil etti ve uçakların askeri anlamda kullanıldığını gördü. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte havacılık sanayiine ağırlık veren Atatürk, bir rüzgar tüneli yapılmasını emretti. Hava gibi hareketli bir gaz içinde bulunan katı cisimlere gazın uyguladığı etkinin incelenmesi, araştırılması ve yorumlanması için tasarlanan bu teknolojiyle havacılık alanında bir devrimi hayal etti. 

1950'li yıllarda ancak kurulabilen dünyanın sayılı rüzgar tünellerinden biri olan Ankara Rüzgar Tüneli, şu anda atıl durumda. Yıkılma tehlikesiyle karşılaştı ama kimsenin aklına yeniden faaliyete geçirmek ya da en azından müze yapmak gelmedi. Genç Türkiye'nin en büyük yatırımlarından biri olan ve İkinci Dünya Savaşı'na giren Almanya'da bile bulunmayan bu teknoloji yanlış politikalarla heba edildi.

2. Ankara Bira Fabrikası

1925 yılında Atatürk'ün emriyle Atatürk Orman Çiftliği arazisine kurulan Ankara Bira Fabrikası'yla hem sosyal bir toplum düşüncesi hem de hayvancılığın desteklenmesi hedeflendi. Bira fabrikasının malt artıklarından hayvanlar besleniyor ve bu çok değerli besinlerle daha kaliteli süt vermeye başlıyorlardı. 

1937 yılında 7.5 milyon litre bira üreten, 1963 yılında viski damıtan fabrika özelleştirildi; ardından İngilizlere satıldı ve son olarak da kapatıldı.

3. Köy Enstitüleri

'Köy Eğitmen Kursları' uygulamasıyla köylerdeki öğretmen açığını kapatmayı hedefleyen Mustafa Kemal Atatürk, okuryazarlık oranını artırmayı amaçladı. Bu projeyi tamamlamaya ömrü yetmese de, bayrağı Hasan Âli Yücel ile İsmail Hakkı Tonguç devraldı ve Türk eğitim sisteminde bir devrim gerçekleştirildi: Sosyal hayatta uygulanan yenilikler köy enstitülerinde yetiştirilen öğretmenler aracılığıyla köylere aktarılacaktı. 

1940-1954 yılları arasında laik, ulusal, uygulamalı ve karma eğitim verilen bu kurumlarda 20 bine yakın mezun verildi ancak açılan 21 aydınlanma ocağı birer birer kapatıldı.

4. Kayseri Uçak Fabrikası

Bugünkü adıyla Türk Hava Kurumu olan Türk Tayyare Cemiyeti'nin kuruluşunun ardından Atatürk, Kayseri'de bir uçak fabrikası kurulması için çalışma yapılmasını istedi. Bağımsız bir havacılık endüstrisi kurabilmeyi hedefliyordu ve 1926 yılında isteği gerçekleşti: TOMTAŞ (Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi) Kayseri Uçak Fabrikası kuruldu. 

Atatürk'ün ardından gerekli önemin verilmemesi ve bürokratik engeller sonucunda 1950 yılında kapatıldı ve Kayseri Hava İkmal ve Bakım Merkezi adını aldı.

5. Atatürk Orman Çiftliği

Mustafa Kemal Atatürk'ün yaklaşık 20 bin dekarlık bir araziyi satın almasıyla kurduğu ve ülke çapında yaygınlaştırılan diğer çiftliklerle birlikte 1937'de Hazine'ye bağışladığı Gazi Orman Çiftliği büyük bir toprak reformuna öncülük etti. Ankara ve çevresinin ağaçlandırılması, yeşillendirilmesi, modern tarım ve işletmecilik tekniklerini uygulayarak çiftçilere önderlik etmesi ve Ankara'nın tek piknik alanı olan Kazan Vadisi'ne alternatif olması amacıyla kurulan çiftlik Atatürk Evi, Gazi Orman Çiftliği Parkı, Piknik Alanı, Atatürk Orman Çiftliği Müze ve Sergi Salonu, Devlet Mezarlığı ve Hayvanat Bahçesi gibi pek çok alanı içeriyordu.

Büyük bir reformun öncüsü olan ve Atatürk'ün ileri görüşlülüğünün en somut kanıtlarından biri olarak Ankara'nın adeta akciğerleri haline gelen çiftliğin arazisine ise son zamanlarda yapılanlar hepimizin malumu...

6. Sümerbank

Cumhuriyetin ilanının ardından ülkenin bir an önce kalkınması ve Osmanlı’dan kalan dış açıkların kapatılması için çalışan Mustafa Kemal Atatürk, sanayi planı çerçevesinde 1931 yılında Sümerbank'ın temellerini attı. Başta Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün eğitim elbisesi, iç çamaşırı, postal, çadır, paraşüt, çarşaf, battaniye, havlu vb. tüm ihtiyaçları olmak üzere; Azerbaycan, Ürdün, Arnavutluk, Bosna Hersek vb. ülkelerin ordu ve polis teşkilatlarının ihtiyaçlarını da karşıladı.

1987 yılında özelleştirilen Sümerbank yeniden yapılandırıldıktan sonra adının karıştığı skandallar sonrası 1999'da TMSF'ye devredildi, ardından 2001'de OYAK Grubu'na satıldı. Cumhuriyetin ilk yıllarında milli kimliğimizi oluşturan öncü kuruluşların büyük kısmı ya özelleştirilerek yok oldu ya da kapatıldı. Elimizde Sümerbank'tan hatıra desenler kaldı...

7. Ankara Havagazı Fabrikası

Cumhuriyetin ilk sanayi tesislerinden biri olan ve 1929 yılında Atatürk'ün emriyle kurulan Ankara Havagazı Fabrikası 66 yıl boyunca hizmet verdi ve doğalgazın gelişiyle devre dışı bırakıldı. Gazometreler, elektrik santrali, su kulesi, havagazı ocak dairesi, yakıt tankları ve depoları, silolar, atölyeler vb. yapılarla bir bütünün parçası olan bu fabrika kent hafızasına kazınmıştı ve mimarlık tarihimiz açısından yeri doldurulamayacak bir konuma sahipti. 

Ve atıl durumda olan, müzeye ya da herhangi bir kültür varlığına dönüştürülmeyen Ankara Havagazı Fabrikası usülüne uygunsuz bir şekilde yıkıldı.

8. Türkkuşu Uçuş Okulu

Havacılığın önemine inanan ve ileri görüşlülüğünü her adımda kanıtlayan Mustafa Kemal Atatürk, 1935 yılında Türkkuşu Uçuş Okulu'nun kurulmasına önayak oldu. Türk gençlerinin uçuşu, planör kullanmayı, paraşütle atlamayı, kısacası havacılıkla ilgili herşeyi bilimsel bir şekilde en iyi öğretmenlerden, deneyler yaparak öğrenmelerini istedi ve başardı da...

Ancak bugün Türk Hava Kurumu bünyesindeki Türkkuşu Genel Müdürlüğü icra organı olarak amatör ve profesyonel havacılık alanında ana faaliyetlerini sürdürüyor.

9. Alpullu Şeker Fabrikası

1926 yılında sanayi hamlelerinden biri olarak kurulan Türkiye'nin ilk şeker fabrikası Alpullu pek çok fabrikayla birlikte geçtiğimiz aylarda özelleştirildi. 

Hafıza konusunda ülke olarak zayıf olsak da ve gündemin hızıyla her şeyi unutsak da yerli ve milli olan bu fabrikaların özelleştirilmesinin önümüzdeki yıllarda farklı zararları olacağını biliyoruz.

10. Malatya Sigara Fabrikası

1925 yılında tütün atölyesi olarak kurulan ve 1939 yılında fabrikalaştırılan Malatya Sigara Fabrikası 2008 yılında özelleştirildi ve 2011 yılında özel bir firmaya satıldı. 

Cumhuriyetin tanıklarından biri olan bu fabrikanın yerinde şimdi bir alışveriş merkezi kurulu. Sadece mirasa değil, kent hafızasına da sahip çıkamadığımızın kanıtlarından yalnızca biri...

11. Yalova Millet Çiftliği

Mustafa Kemal Atatürk'ün 1929 yılında satın aldığı ve tarımın gelişmesi için halka bağışladığı Yalova'daki Millet Çiftliği Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından kullanıldı. 

Yalova Belediyesi daha sonraki yıllarda 80 dönümlük araziyi Belediye Meclis kararıyla önce konut alanı, daha sonra da turizm alanı olarak imara açtı ve ihaleye çıktı. 5 ayrı parselden satışa çıkarılan arazinin büyük bir bölümünü Suudi Arabistan firması Merosa satın aldı. Kalan arazinin de Ensar Vakfı'na bağışlandığı iddia edildi.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün küllerinden yarattığı Türkiye'nin bugünkü ahvali budur. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcut olsa da harap ve bitap düştük.

Gençliğe Hitabesi'ni bir kez daha hatırlayalım...

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
07.08.2018

Bunu kimin yaptığını biliyoruz.Ona izin verenleri de biliyoruz.En büyük yıkımı da siz yaşayacaksınız.O günü bekliyorum,bugün laf attığınız,onlar katil dediğiniz ülkelerin kapısında yatacaksınız sizi alsın diye.Bakın bakalım size ne kadar merhamet edecekler.Tarih aptal milletler için tekerrür eder.Bir zamanlar dünyaya hükmeden Osmanlı kafayı toprak genişletmekle,dinle bozup,diğer ülkeler gelişirken umursamamıştı.Yine aynısını yaşıyoruz,hiçbir gücümüz yok ama çomarlara sorsan “bizde iman gücü var,Allah bizim yanımızda”derler.Bu topraklar her zaman kıymetliydi ve siz kıymetini bilemediniz.Şimdi de yok olacaksınız.İlk başta da din kardeşiniz Araplar mahvedecek sizi.Bekleyin.

08.08.2018

Kendi dedelerine nasıl bu kadar yabanci ve düşman olabiliyorsun

07.08.2018

Atatürkün vizyonunu idrak edebilmeniz için şöyle bir örnek vereyim: Birkaç yılda yaptıklarını ardından gelenler yıllardır yıka yıka, yiye yiye BİTİREMEDİLER !

Pasif Kullanıcı
07.08.2018

Hep Atatürk'ü merak ettim. Okudum,yazdım,sorguladım,DÜŞÜNDÜM. Savaşlarını okudum koca koca kitaplardan. Geçenlerde bir arkadaşım geldi "Atatürk bi yeri din geçiyo diye kapatmış Edward haberin var mı?" dedi. Nereyi kapatmış deyince "Bilmem"dedi. Uzun uzun anlattım bu aptala. Peki dedi,"Çanakkalede o kadar şehit var da,niye sadece Atatürk'ün adı biliniyo "dedi. Yüzüne bakmadan çıktım gittim. O günden beri konuşmuyoruz,umarım asla konuşmayız.

08.08.2018

Haklısınız TOSUN Paşam!

TÜM YORUMLARI OKU (44)