Bazı insanlar etrafları tarafından çok sevilir. Peki sevilmelerini sağlayan özellikleri nelerdir? Hangi davranışları yaptıklarında veya yapmadıklarında sevilirler? Siz de bu sevilen insanlardan olmak isterseniz yapmanız ya da yapmamanız gerek 10 davranışı aşağıda sıraladık:
Arkadaşlarınız bir hata yapabilir, çalışanlarınız beklentilerinizi karşılamayabilir. Beklediğiniz kargo zamanında gelmeyebilir. Böyle bir durum olduğunda, çoğumuz bu kişileri suçluyoruz. Ama kendinizi de suçlamanız gerekiyor. Belki yeterli eğitimi vermediniz ya da kısa zamanda çok şey istediniz. Ya da arkadaşınıza karşı iyi bir arkadaş olmadınız.
Bir şeyler ters gittiğinde diğerlerini suçlamak yerine sorumluluk almak, mazoşistlik kesinlikle değil. Aksine sizi güçlendirecek bir davranış ve bir sonraki seferinizde daha akıllıca davranmanıza sebep olur. Daha akıllıca davrandığınızda da daha mutlu olursunuz.
Etrafınızda kontrol edebileceğiniz tek kişi sizsiniz. Eğer kendinizi diğerlerini kontrol etmeye çalışırken buluyorsanız, kendinizin, kendi amaçlarınızın, hayallerinizin ya da düşüncelerinizin onlarınkinden daha önemli olduğuna inanıyorsunuz demektir.
Ek olarak, kontrolün etkisi kısa sürelidir ve bir güç, korku, otorite ya da baskı gerektirir. Ve bunların hiçbiri sizi iyi hissettiren duygular değildir. Dolayısıyla, sizinle aynı sayfada olan insanlar bulun. Benzer amaca doğru gittiğinizde, daha sıkı çalışırsınız, daha çok eğlenirsiniz ve daha iyi ilişkiler kurarsınız.
Kimse sizi kıyafetleriniz, sahip olduklarınız, unvanınız ya da tamamladığınız işler sebebiyle sevmez. Bunlar hep “şeyler” dir. O “şeylerinizi” seviyor olabilirler ama bu onların sizi sevdiğini göstermez. Yapay olarak onların üstünden sizi seviyor gibi gözükseler de asılsız bir sevgidir. Temeli olmayan bir sevgiye de sevgi denemez.
Dürüst, hakiki ilişkiler sizi daha mutlu eder. İnsanları sürekli etkilemeye çalışmayı bırakıp kendiniz olduğunuzda daha gerçek ilişkiler kurduğunuzu siz de fark edeceksiniz.
Korktuğunuzda ya da kendinize güvensiz hissettiğinizde, size iyi gelmeyecek olsa da bildiğiniz şeylere tutunursunuz. Yanlış anlaşılma olmasın, korkunuz ya da kendinize güvensizliğiniz olmadığında mutlu olursunuz demiyoruz.
Fakat bu hislerle başa çıkmaya çalışırken birilerine tutunduğunuzda her zaman mutlu olmayabilirsiniz. Aksine bırakmayı öğrenmelisiniz. İstediğinize ulaşamasanız da, tek başınıza başa çıkmayı denemiş olmanız sizi mutlu edecek.
Birinin lafını bölmek sadece kaba değildir. Ek olarak, birini böldüğünüz zaman şu mesajı veriyorsunuz. “Seni anlamak için değil, kendi ne söyleyeceğimi planlamak için seni dinliyorum.”
Birilerinin sizi sevmesini istiyorsanız içten bir şekilde dinleyin ve dediklerine odaklanın. Dinlediğinizi göstermek için de sorular sorabilirsiniz.
Söylediklerinizin belirli bir gücü var. Özellikle kendi üzerinizde. Problemleriniz hakkında söylenmek sizi iyi hissettirmez, aksine kötü hissettirir.
Eğer bir şeyler ters gidiyorsa, söylenerek zaman kaybetmeyip çözüme odaklanın.
Daha eğitimli, daha deneyimli ve daha çok şey yaşayıp görmüş olabilirsiniz. Ama bu sizi daha zeki, daha iyi veya daha bilgili yapmaz.
Sizi siz yapar. Diğer herkes gibi.
Herkes birbirinden farklıdır, daha iyi veya daha kötü değildir.
Daha çok şey görüp daha çok şeye ulaştığınızda, kendinizin her şeyi bildiğini ve bu konuda insanlara tavsiye vermeniz gerektiğini düşünmeye başlıyorsunuz.
Ama bundan daha itici bir şey yok. İnsanlar sizi dinliyor gözükse de, gerçekten dinlemiyor olabilirler. Dolayısıyla etrafınızda da olmak istemeyebilirler.
'Artık önemli değil, geçmişte kaldı.'
Geçmiş çok değerlidir. Kendi hatalarımızdan dersler çıkartırız. Hatta diğer insanların hatalarından da dersler çıkartırız.. Ama sonra geçmişi arkada bırakmalıyız. Söylemesi kolay diyorsanız, bir sonraki sefer başınıza kötü bir şey geldiğinde o şeyi kendinize yeni bir şeyler kattığınız bir deneyim olarak düşünün. Yakınınızdakiler bir hata yaptığında da bunu kibar, affedici ve anlayışlı bir insan olma şansı olarak görün.
Geçmiş sadece bir eğitim sürecidir. Geçmişinizin sizi tanımlamasına izin vermeyin.
Hepimiz bir şeylerin olacağından ve olmayacağından, davranışlarımızın sonucunda insanların bizim hakkında düşünüceklerinden korkarız.
Dolayısıyla tereddütlerimiz başlar, doğru anı beklemeye başlarız. Ama bu sırada günler, haftalar, aylar, yıllar geçer. Hayallerimizin de süresi geçer.
Dolayısıyla korkularınızın esiri olmayın ve hayallerinize doğru ilk adımı atın.
Gerçek hayatta bu kadar kusursuz insanlar olmadığı için en iyi dostlar cep telefonları ve bilgisayarlar olmuştur. Saydığınız tüm özellikler sadece Android ve IOS cihazlarda mevcut çünkü.
Bu daha çok sıradan, kimsenin umursamadığı tiplerin özellikleri gibi geldi bana.
Bu şey değil mi ya Ben