Türkiye'de özellikle Trakya bölgesinde yetişme imkanı bulan bu bitkinin yağını bazı insanlar sağlıklı bir gıda olarak görürken bazıları ise kullanmayı kesinlikle reddediyor. Özellikle hazır gıdalarda çokça bulunan bu yağ çoğu restoranda da önünüze sunuluyor.
Not: Kanola yağını tüketip tüketmeme kararını doğru verebilmek için bir uzmana danışın.
Kanola , kolzanın ıslahı sonucu elde edilmiş bir bitki türüdür. Kanola yağı, bugün marketlerde satın alınan en popüler yağlardan biri. Aynı zamanda restoran endüstrisinde tercih edilen bir pişirme yağıdır ve evlerdeki, restoranlardaki popülerliğini yaklaşık 20 yıldır korumaktadır.
Doğru yağ ile beslenmediğimizde organlarımız düzgün bir şekilde çalışamaz.
Sürekli sağlıklı bir seçim olarak pazarlanan bir yemeklik yağ olan kanola yağı vücudunuz için sağlıklı mı?
Doymuş yağ bakımından düşük ve balık yağında oluğu söylendiği gibi omega-3 yağ asitleri de dahil olmak üzere doymamış yağ bakımından oldukça yüksek.
Hepsi için geçerli olmasa da profesyonel mutfaklarda yemeklik yağ genellikle %25 oranında zeytin yağından, %75 oranında kanola yağından oluşur. Ve maalesef genellikle mutfakta hangi yağın kullanıldığı sorulduğunda, tamamen doğru olmasa bile, genellikle “zeytinyağı” cevabı alınır.
Kanola yağının yüzde 90'ı genetik olarak değiştirilmiştir.
Kanola yağı, stabilitesini arttırmak için kısmen hidrojene edilen rafine bir yağdır, ancak bu olumsuz sağlık etkilerini arttırır.
Burada gemilerde, buhar makinelerinde ve diğer makinelerde yağlayıcı olarak görev yaptı.
Bir grup Kanadalı bilim adamı kolza tohumu yağını yenilebilir bir yağa dönüştürmek istediler, bu yüzden bu zararlı, acı maddelere daha az yer veren tohumları 'yaratmak' için seçici yetiştirme teknikleri kullandılar.
Bu isim Canadian Oil yani Kanada yağından gelmektedir. Hatta bazıları bu ismin Canada Oil, Low Acid (Kanada yağı, düşük asit)'ten geldiğini savunmaktadır.
Ama ne yazık ki dünyanın kanola mahsulünün çoğu genetik olarak değiştirilmiştir.
Kanola yağı, yüksek ısı, koku giderme ve toksik çözücü hekzan içeren oldukça doğal olmayan bir işlem yöntemiyle yapılır. Bu süreçte önemli miktarda trans yağ oluşur.
Kanada hükümeti, kanoladaki trans içeriğini yüzde 0,2 gibi düşük bir oranda listelemesine rağmen, Florida Üniversitesi'nde Gainesville'de yapılan araştırmalar ticari sıvı yağda yüzde 4,6 gibi yüksek bir oran bulmuştur.
Bu bitkinin yağında zararlı erüsik asit, küspesinde de hayvan sağlığına zararlı glukosinolat bulunmuş ve ekimi yasaklanmıştır.
Eskiden kolza olarak isimlendirilen çeşitlerdeki %45-50 oranındaki erüsik asit içeriğinin sıfır düzeyine düşürülmesi kolzanın bitkisel yağ ihtiyacı amacıyla tekrar üretiminin başlamasını sağlamıştır. Türkiye'de bitkisel yağ açığını kapatmak amacıyla kanola tarımının yaygınlaşması için çalışmalar sürmektedir. Fakat çiftçi özellikle bezin fiyatlarını baz alarak üretiminin masraflı olduğundan yakınmaktadır.
Daha çok hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda insan sağlığına da zarar verebilecek bazı tehlikeler bulunmuştur.
İltihaplanmayla mücadele.
Kanserle yemek.
Diyabete iyi gelir.
Hücreleri korur.
Enerji verir.
Cilt sağlığını destekler.
Saç sağlığını destekler.
Kas sağlığına iyi gelir.
Ülkenin yarısı zeytin yetiştirmeye müsaitken...
gerek verilen bilgilerin kaynaklarinin belirtilmesi, gerekse kanolayi ocu gibi, toplum dusmani gibi gosterip ucuz drama ile click pesinde kosmamasi, konuyu farkli yonlerinde objektif degerlendirmesiyle onedio ortalamasinin cok uzerinde kalitede bir yazi olmus. editore tesekkurlerimi sunuyorum.
kimse kusura bakmasın. Zeytin yağından şaşmam.