Olay ve konu hakkında yeterliliği, yetkisi olmayan kişiler için “Sen neden karışıyorsun?” anlamında kullanılır.
Olay ve konu hakkında yeterliliği, yetkisi olmayan kişiler için “Sen neden karışıyorsun?” anlamında kullanılır.
“Ben gücüm olmadığını, bu işi yapamayacağımı söylüyorum; o hâlâ benden yardım istiyor, birtakım işler yapmamı umuyor.” anlamında.
Pek sulu, suyu bol (yemek için). “Yemek cambul cumbuldu ama lezzetli olmuştu.”
Dalkavuk, çıkarı için dalkavukluk eden. “Çanak yalayıcılar gün geçtikçe artıyor.”
Kişiyi korku ve baskı altında tutan büyük ceza tehdidi.“Damokles’in kılıcı gibi başımda dikilip durma öyle!”
Cahil, okuması yazması yoktur.“Ona mı akıl danışıyorsun, elifi görse mertek sanır o. “
Zararı dokunacak bir kimsenin hoşuna gitmeyen bir davranışta bulunmak.“Kaymakamla konuşurken dikkatli ol, fincancı katırlarını ürkütme sakın!”
1. Söz dinlemez olmak. 2. At, gemi azıları arasına alıp etkisiz bırakarak süvarisinin yönetiminden çıkmak ve kendi istediğince koşmak.
Aklı kabul etmemek.“Nasıl yaparsın bana bunu, hâlâ havsalam almıyor.”
1. Her yanını ellemek, didiklemek. 2. Bir meseleyi en ince ayrıntılarına kadar soruşturmak, incelemek.“İyice ıcığını cıcığını çıkardınız meselenin.”
Biriyle ilgili, yetkili kimselere kötülemede bulunmak; yazılı, sözlü ihbarda bulunmak.
Yapayalnız, tek başına.
Değerli bir şeyi bedavadan, emek sarf etmeden ele geçirmek.
Birbirinden hoşlanmayan iki kişiden biri gelince ötekinin dışarı çıkışını anlatmak için kullanılır.
“Söz anlamaz, söz dinlemez taş gibi kafa” anlamında kullanılır.
İnsanlara leke sürmeyi, kara çalmayı, iftira atmayı huy edinmiş (kimse).
Acele olarak, hazırlanmaya zaman bulamadan.”Palas pandıras evden çıkmak zorunda kaldık.”
İstenmeyen bir duruma veya zarar gelebilecek bir gelişmeye karşı her türlü önlemi almak.
Açlığını yatıştırmak için az miktarda yemek yemek.
Çok kurnaz ve açıkgöz olmak; bilinmesi, hatırlanması güç şeyleri bilmek; pek çok şeyden haberdar olmak.”O ne tilkidir bilemezsin, şeytanın yattığı yeri bile bilir.”
İki şey arasında çok uzak bir ilgi olduğunu anlatmak için kullanılır.
Umut edilen, beklenilen şeyler gerçekleşmeyince hayal kırıklığına uğrayan, kötü durumlara düşen, zayıflayıp gücünü yitiren insanlar için söylenir.
Haddinden fazla, çok üzülmek.”Anneciği üzüm üzüm üzülüyor ama bir çare bulamıyordu.”
Umursamaz, aldırmaz, duygusuz ve kayıtsız kimse.
Utanacak, sıkılacak, arlanacak yanı kalmamış; arsız.
Kışın ince elbise giyip gezenler için söylenir.
İşe yarayan bu güzel bilgiler için teşekkürler onedio
Tam aradığım bir liste
Devamı gelmeli