Kendine Muhabir isimli YouTube kanalının mikrofonuna konuşan bir dayı 2 dakikada Türkiye'yi özetledi. '20 yıl önce fahişeliğe gelenler şimdi tatile geliyor! Biz de onlara hizmetçiyiz' diyen dayı konuşmasının sonunda ise bir soru soruyor ve haklı çıkıyor...
Kendine Muhabir isimli YouTube kanalının sokak röportajının tamamını buradan izleyebilirsiniz: 👇
Düşünsenize 4 mevsim iki kıta 3 tarafı denizlerle çevrili dünyanın en güzel kıyı şeritleri endemik bitkileri yer altı yer üstü kaynakları cennet gibi ülke. Bu ülke kaynakları yöneticilerine ve bir avuç zengine peşkeş çekilmeyip adilce yönetilse bilime eğitime önem veren bilinçli bir toplumun elinde olsa her yönden bambaşka bir ülke olurdu. Toplum bilinçli bir şekilde eğitimsiz bırakıldı eğitim ise bilimin ilerlemediği, insanları sorgulamaya araştırmaya itmediği sırf diploma odaklı olmaktan ibaret. Bu ortamda akıl ve vicdan demagoji den ibaret olur. Ülkenin yarısı itilerek güdülerek yönetilmeye alıştırılmış cahil bırakılmış sorgulama yetileri inançlarla köreltilmiş, en güçlü olana taparak kendini güvende hisseden gerçeklerle yüzleşmekten korkan herkesin de kendi gibi yaşamasını isteyen insanlarla dolu. 40 yıldır İstanbul'da yaşayıp boğaz hattını gezmeyen yarım adaya gitse bile arkeoloji müzesine yere batan sarnıcına adım atmayan insanlar tanıyorum. Kuru ekmek yemeği yaşamak sanıyorlar.
Düşünen beyin bu olsa gerek söylediği her cümle kelimesi kelimesine doğru. Bu millet yüzyıllarca köleleştirilmiş ve bu kölelikten asla kurtulamamış bir millet. Bir insanı cahillikle köleleştirirsin, boğazımıza kadar cahilliğe gömülmüşüz. Herkes kölelikten şikayetçi ama kimse bir şey yapmıyor ve bir kurtarıcı bekliyor. O yüzden hiçbir zaman ülkenin yüzü gülmeyecek. 2023 seçimlerini büyük umutlarla bekleyenler çok umutlanmasın. Umut bu ülkeyi 1938 de terketti.
Bu cümleleri okurken milletin amına koyan Mehmet cengiz ve beşli çete ortakları aklıma geldi, Ülkeyi kendilerine göre Bölüşmüşler oradan fakir halkına ulufe dağıtan bir padişah ve elinden ancak çene suyuna çorba yapmak gelen halk
Düşünsenize 4 mevsim iki kıta 3 tarafı denizlerle çevrili dünyanın en güzel kıyı şeritleri endemik bitkileri yer altı yer üstü kaynakları cennet gibi ülke. Bu ülke kaynakları yöneticilerine ve bir avuç zengine peşkeş çekilmeyip adilce yönetilse bilime eğitime önem veren bilinçli bir toplumun elinde olsa her yönden bambaşka bir ülke olurdu. Toplum bilinçli bir şekilde eğitimsiz bırakıldı eğitim ise bilimin ilerlemediği, insanları sorgulamaya araştırmaya itmediği sırf diploma odaklı olmaktan ibaret. Bu ortamda akıl ve vicdan demagoji den ibaret olur. Ülkenin yarısı itilerek güdülerek yönetilmeye alıştırılmış cahil bırakılmış sorgulama yetileri inançlarla köreltilmiş, en güçlü olana taparak kendini güvende hisseden gerçeklerle yüzleşmekten korkan herkesin de kendi gibi yaşamasını isteyen insanlarla dolu. 40 yıldır İstanbul'da yaşayıp boğaz hattını gezmeyen yarım adaya gitse bile arkeoloji müzesine yere batan sarnıcına adım atmayan insanlar tanıyorum. Kuru ekmek yemeği yaşamak sanıyorlar.
Düşünen beyin bu olsa gerek söylediği her cümle kelimesi kelimesine doğru. Bu millet yüzyıllarca köleleştirilmiş ve bu kölelikten asla kurtulamamış bir millet. Bir insanı cahillikle köleleştirirsin, boğazımıza kadar cahilliğe gömülmüşüz. Herkes kölelikten şikayetçi ama kimse bir şey yapmıyor ve bir kurtarıcı bekliyor. O yüzden hiçbir zaman ülkenin yüzü gülmeyecek. 2023 seçimlerini büyük umutlarla bekleyenler çok umutlanmasın. Umut bu ülkeyi 1938 de terketti.
Düzen hep aynı düzülen değişmedikçe tespitin dibi 👍