Bu kelimelerin neden bu şekilde dilimize geçtiğini hiç düşündünüz mü?İngilizce'de pasta makarna demekken bizde kremalı hamurla yapılan tatlıyı ifade ediyor. İtalyancadan gelen bu kelimenin 'pastry' (hamur işi) kelimesiyle de ilgisi var. 'Macaroni' de İngilizce'de makarna demek ve bize oradan gelmiş, ancak 'macaroni' küçük makarnaları tanımlayan kelime (bizdeki erişte gibi) ve yaygın kullanımı yok. Biz neden pastaya pasta demişiz dersek muhtemelen kek-pasta karmaşası olmaması için ve yine özellikle tatlı hamur işleri için kullanılan 'pastry' kelimesiyle ilgili.En çok bilinenlerle devam edelim. İngilizce'de kek ve pasta aynı kelimeyle, 'cake' olarak tanımlandığı için karışıklık yaşanabiliyor. Örneğin bir menüde hem çikolatalı pasta, hem çikolatalı kek varsa siparişinizi görmeden ne geleceğini bilemiyorsunuz. Biz sadece keke kek dediğimiz için, bu tatlıyı tanımlamak için pasta kelimesini kullanıyoruz.Külotlu çorap kelimesinin İngilizce karşılığı 'tights'. Yani tayt kelimesi dilimize külotlu çoraptan geçmiş. Çok ince, vücuda yapışan taytlara da 'tights' dense de, İngilizce'de tayt kelimesini karşılayan genel kelime 'leggings'.'Turban' kelimesi özellikle Hint erkeklerin taktığı sarık için kullanılan bir kelime olsa da, Türkçede tüm neredeyse tüm eşarp ve örtü çeşitlerini anlatmak için kullanılıyor. Turban kelimesinin karşılığına ise biz sarık diyoruz.Fransızca 'culot' kelimesinden gelen 'culotte', İngilizcede bol paçalı kısa pantolonları tanımlıyor. Bu kelime bizde iç çamaşırı olan külot ile aynı kökene dayanıyor, çünkü Fransızların uzun paçalı çamaşırlarından geliyor.Bu sadece İngiliz İngilizcesi için geçerli. 'Chips' kelimesi patates kızartmasını tanımlıyor. Amerika'da ise bu kelime 'fries' ve cips kelimesi Amerikan İngilizcesinden bize geçmiş.Tuna kelimesini Türkçede Tuna Nehri'ni tanımlamak için kullanıyoruz. Oysa İngilizce'de ve dünyanın önemli bir bölümü için bu kelime ton balığını ifade ediyor. Tuna nehrinin adı ise 'Danube'. Biz bir karışıklık olmaması için ton diyor olmalıyız.'Chai', dünyanın büyük kısmı gibi ülkemizde de çay kelimesinin kökenini oluşturuyor. Oysa İngilizce'de çay 'tea' demek ve biz de Masala çayı (Hint çayı) olan 'chai' demeye, tohumunu kendisinden çok kullandığımız için ismini de ona aktarmaya devam ediyoruz. İkisi de çay olduğu için 'chai tea' kullanımı aslında doğru değil.Amerikan İngilizcesinde 'apartment', apartman dairesi demek (İngiliz İngilizcesinde 'flat'). Bizim tüm binayı tanımlamak için kullandığımız kelime olan apartman da buradan geliyor.Gaz kelimesinin de karşılayan 'gas', araç yakıtı (benzin, mazot) için de kullanılıyor.Giysi dolabı İngilizcede 'closet' demek. Biz ise klozeti tuvalet için kullanıyoruz. İngilizcede klozet direkt 'toilet' veya 'toilet seat' olarak geçiyor.İngilizler geleneksel kurabiyelerine 'biscuit' diyorlar, Amerikan İngilizcesinde bu kelime 'cookie' ve genellikle daha yumuşak bir kurabiyeyi tanımlıyor. Biz ise çifte kavrulmuş, kıtır kurabiyelere bisküvi diyoruz.
Okurken beynim acıdı. Daha zor daha karışık yazılamazdı sanırım
sadece ingilizce bilen bir insan icin bu aciklamalar mantikli olabilir de, bize herbkelime ingilizceden gelmedigi icin manasiz olmus. mesela ispanyolcada "pastel-pasteles" kelimesi bizdeki pasta icin kullaniliyor. yabi biraz eksik kalmis.
Klozet’le ilgili bir düzeltme. WC water closet demek yani onlar da closet kelimesini aynı anlamla kullanıyorlar.