Bazıları keyifli gözükmedi değil. Ama 'Diğerleri de neymiş öyle ya?!' diye düşünmeden edemedik... Hayır durduk yere gelenek göreneklerimize bağlılığımız arttı iyi mi? Peki siz Avrupai geleneklere olan ilgisi ağır basanlardan mısınız, yoksa ille de canım Türkiye'm diyenlerden misiniz? 🙃
Bu içerikte How Stuff Works ve Bio Geo Planet kaynak olarak kullanılmıştır.
Bizim haricimizde omurgalı hayvanların çok büyük kısmı kırmızı kana sahiptir. Ama iş omurgasız hayvanlara gelince durum biraz değişebiliyor. Mavi olsun, mor olsun, yeşil olsun çok fazla farklı renkli kana sahipler. Bu renk farklılıkların sebebi kan yapısında bulunan protein farkıdır.
Hemoglobin molekülünün görevi alyuvarlarımızdaki oksijeni vücudumuza taşımaktır. Hemoglobinin yapısında bulunan demir vitamini kanımızın kırmızı renkte olmasını sağlıyor. Oksijen bakımından zengin olan kanımız kırmızı renkte olurken oksijence fakirse koyu kırmızı renkte olur.
Bazen bileğimize baktığımızda kanı mavi renkli görebiliyoruz ama tabii ki kanımızın mavi renkte olduğu anlamına gelmiyor. 😃 Işık derimize vurup sonrasında geri yansıdığı için biz mavi renkli görüyoruz.
Dinozorlar devrinden kalma bir hayvan olan at nalı yengeci ve ahtapotların kanı mavidir. Elbette bunun sebebi hemoglobin dışında bir proteine sahip olmaları, bu protenin adı “hemosiyanin”. Hemosiyanin bizden farklı olarak demir yerine bakır atomu içerir ve oksijenle tepkimeye girince mavi renkte gözükür. Hemerythrin proteini taşıyan deniz solucanlarının kanı ise mor renkte olabilir.
Omurgalı bir hayvan olan Prasinohaema (bir tür dağ kertenkelesi) yeşil
kana sahiptir. Prasinohaema diğer omurgalılar gibi hemoglobin taşır ama çok
yüksek miktardaki biliverdin proteini kanının yeşil akmasına sebep olur.