Çocukken koşa koşa giderdiniz o yazlığa. Çocukluğun en keyifli zamanlarıydı yazlık zamanları. Arkadaşların en eğlenceli, aşkların en tatlı olduğu zamanlar. Şimdiyse...
Çocukken koşa koşa giderdiniz o yazlığa. Çocukluğun en keyifli zamanlarıydı yazlık zamanları. Arkadaşların en eğlenceli, aşkların en tatlı olduğu zamanlar. Şimdiyse...
Arkadaki ağaçlık arazilerin yerini alan binalarla, her gidişinizde çocukluğunuzdan beri gittiğiniz yolu bulmak daha da zorlaşır.
Bir yıl taşlardan atlarsınız, bir yıl kumdan yürüye yürüye girersiniz. Ama en sonunda girmemenin sağlık açısından daha doğru olduğuna karar verirsiniz.
Çünkü birkaç adım yanında plaj işletmesi vardır ve tehlikesiz olan para vermenizdir.
Arzu ederseniz, başka binaların önünde boş alan varsa, ücretsiz girebilirsiniz elbette...
Mesela biz bu yıl hepsini bir arada gördük.
Dumanlara bakarak iç geçirip, çocukluğunuzu özlersiniz...
Peki ya o tankerlerden deniz boşalan atıklar?
Hep öve öve anlattığınız o güzel dondurma da krema şeklini almaya başlamıştır.
En büyük eğlenceniz, elinizden hunharca alınmıştır...
15 sene önce sizin, 30 sene önce anne/babalarınızın akşamları bira içip müzik yaptığınız, arkadaşlarınızla eğlendiğiniz yerde bunlardan birini bile yapmak, artık yasaktır...
Gençlerin çekinmeden gittiği, hem de herkesin kolayca izin alabildiği diskolar kapanmıştır.
Minik de olsa bir şelalenin varlığı, çoluk çocuk şen edersi oysaki...