Küçüktük, ufacıktık, çizgi film izledik acıktık. Bazen onları izlerken yemek yemeyi unuttuk, kimimiz annesinden o yiyeceklerin aynısını yapmasını istedi. Her şey güzel giderken birden Pokemon izleyen bir velet camdan atlayıp çocukluğumuzu bitirdi. Biz çok yemek yedik, büyüdük ama o çizgi filmlerdeki yiyeceklerin tadı, izlediğimiz zaman aldığımız tattan daha iyi olmadı. İşte onlardan bazıları:
Biz dolaptan önceki günden kalma çatallanmış keyifsiz peyniri yerken Jerry tüm cazibesiyle o hiçbir yerde görmediğimiz delikli peynirini yiyordu. Tom da Jerry’i yakalayıp yemek istiyordu ama hiçbir zaman başaramadı. Belki o da Jerry’i değil Jerry’i yeme ihtimalini seviyordu. Kim bilir?
Neresinin kaplumbağaya benzediğini anlamadığımız ama kaplumbağa deyip bağrımıza bastığımız ninja kaplumbağaların canım pizzası.
Arkamızdan en çok ağlayan çocukluğumuzun sevimsiz yiyeceği, Temel Reis’le sempati kazandı. Hangimiz kendimizi zorlayarak ıspanak yedikten sonra aynada pazılarımızı kontrol etmedik ki?
'Herkes bir çanak bal yemiş kadar mutluydu' cümlesiyle; 1 değil, 2 değil tam 5 kavanoz bal sevimliliğinde Winnie ile dostları, pazar sabahlarımızın vazgeçilmeziydi.
Annelerimizin 'ağzını kocaman aç!' cümlesinin çizgi filmlerdeki karşılığı eşittir SCOOBY DOO VE SHAGGY.
Makinede hazırlanan pudingi tek tek birbirlerine danıştıktan sonra
yiyen teletabiler. Sarılmak hiç bu kadar 'sıkı sıkı' olmamıştı.
-haydi Teletabi pudingi yiyelim Tinky Winky
-haydi Teletabi pudingi yiyelim Lala
-haydi Teletabi pudingi yiyelim Dipsy
-haydi Teletabi pudingi yiyelim Po
Emektar Aşçı Şirin'in hazırladığı, Şirinler'in Gargamel’e yakalanmayı göze alarak uğruna çilek toplamaya çıktığı pastayı Hangimiz_sevmedik_çılgınlar_gibi_mp3
Fred Çakmaktaş'ın boğazına düşkün olduğunu biliriz. Et ve türevlerini çok sever lakin favorisi biftekti. Pişmesine rağmen şekilli görüntüsünden hiçbir şey kaybetmeyen Fred'in bifteği, tabağımızdaki Kurban Bayramı'ndan kalma etlere hiç benzemiyordu ama attığımız 'Yaba Daba Duu' çığlıkları Fred'e bile 'taş' çıkartırdı.
Donutun ne olduğunu onlardan öğrendik ama masayı donutla donatamadık. O zamanlar Krispy Kreme yoktu, hamur kızartmasının üzerine şeker döküp yerdik. Sonra biz büyüdük ve kirlendi dünya.
Doymak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Patlamış mısırdaki bazı tanelerin neden patlamadıklarını keşfeden İsviçreli bilim adamı grubunu Jetgiller’deki kapsül olayını keşfe davet ediyoruz.
Smslerde sesli harfleri yutup ‘nbr cnmm’’ yazmayı biz ondan öğrendik. Belki tavşanın havuç yediğini de ondan öğrendik. Zekası ve ukalalığıyla bir nesli kendine hayran bırakan “cınımızzzzz“ Bugs Bunny, saniyede 100 kilometre hızla yediği iri havucu ve her bölümde avcı Elmer'a sorduğu soruyla hepimizin kahramanıydı:
“ Böyle uzun kulakları var mıydı?
Peki ya böyle pofuduk bir kuyruğu?
Peki ya böyle uzun dişleriyle havuç mu yiyordu?
Görmedim cınııııımmmmm...“
Ağzı hiç boş durmayan, sürekli bir şeyler yiyen obur ve miskin kedimizin favori yiyeceği lazanyaydı. Bir nesil onun yüzünden lazanyayı balık sanarak yetişti. Hala lazanya deyince akıllara Garfield'i getirip kafası karışanlar var. Türk halkı için aydınlanma vakti, lazanya balık değil makarna!
Saf, iyi niyetli ve sevecen Sünger Bob'un en sevdiği yemek hamburgerdi.
Susam sokağının medar-i iftiharı. Hepimiz çocukken hastasıydık ona. Gıda sektörünün bir dönemler tek başına ayakta tuttuğunu söyleyebiliriz.
Koca gezegenin onun yüzünden kıtalara ayrıldığına inanabiliyor musunuz? Bir tanecik palamutundan ne olursa olsun ayrılmayan sincap Scrat Buz Devri'nde herkesin bir numaralı favorisi.
Oturup rahat rahat bir türlü yiyememişti Spike bifteğini. Her seferinde Tom ve Jerry bir arıza çıkarıyor ve Spike'ın en sevdiği şeyi yemesine engel oluyorlardı.
Kırmızı al al yanakları, Heidii, Heidii diye neşe içinde çayırlarda çimenlerde koşuşu ile hafızalarımıza kazındı. Dedesiyle birlikte beraber yaptıkları ekmekler ise Heidi'nin favori yiyeceğiydi.
Her seferinde azimle ve Gargamel'e yakalanacaklarını bile bile toplamaktan vazgeçmediler. Öyle bir sevgiydi onlarınki.
Gemisinin süper uçuş sistemi (Bkz. bantın üstünde koşan 1 maymun, önünde de muzlar, maymun o muzları yakalamak amacıyla koşar) ve 'Efeeem' diye konuşmasıyla kendini sevdiren Ayı Yogi'nin vazgeçemediği yiyecek ise piknikte götürdüğü sandviçleriydi.
Her şeyi yiyebilirdi, masa sandalye de dahil ama Taz sudan nefret ederdi.