Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Dünyada ve ülkemizde milyonlarca çocuğun hakları çiğnenirken, -hele de şu son günlerde- bu hakları her birimizin öğrenmeye, öğretmeye, yüksek sesle dile getirmeye ihtiyacı var.
Çocukların şeker de yiyebildiği daha adil bir dünya dileğiyle...
Çocuk hakları, insan hakları kavramının içinde ele alınması gereken bir konudur. Bugün, dünyanın birçok yerinde var olan insan hakları ihlalleri, çocuk boyutunda daha geniş kapsamlı ve büyüyerek, müdahale edilmesi daha zor bir şekilde yer almaktadır.
Tüm bu sebeplerle çocuk hakları büyük bir önem taşımaktadır.
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde ondan bahsetmemek olmazdı: Leh eğitimci Janusz Korczak'ın 1919 yılında yayınlanan 'How to Love a Child' (Bir Çocuğu Nasıl Sevmeli) adlı kitabında çocuk haklarından söz etmiş ve konuyu gündeme taşımıştır.
Bu bildirge Birleşmiş Milletler tarafından kuruluşunda kabul edilmiş, 20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi olarak güncellenmiş ve 20 Kasım 1989 tarihinde daha geniş olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile değiştirilmiştir.
Dünyanın en zengin ülkesi ABD, 1990'lı yılların ortasında sözleşmeyi imzalamış olmasına karşın, sözleşmeyi senatoya kabulü için hâlâ getirmedi ve bu durum ciddi eleştiri alıyor.
ABD'deki sorun bununla da sınırlı değil: ABD çocuk açlığının ve evsizliğinin en yüksek olduğu ülkelerden biri.
Burada dâhi lider Mustafa Kemal Atatürk'ün vizyonunu bir kez daha görüyoruz...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de altına imza attığı Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre her birey 18 yaşına kadar çocuktur.
Bunun çiğnenmesini mazur gösterecek herhangi bir açıklamanın geçerliliği de yoktur!...
Bu sözleşmede yer alan vazgeçilmez hakları şu temel başlıklarda sıralayabiliriz:
Her şeyden öte çocukların çocuk olmaya hakkı var!
Sözleşmenin tamamını okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
Bunun için de başta ebeveynler ve devlet olmak üzere, hepimizin çocukların haklarının korunmasında sorumluluk ve görevlerimiz var!
13 yaşında satılır töre, 3 yaşında dilendirilir fakirlik,14 ünde sanayi verilir meslek, 9 yaşında kursta tecavüz edilir din bilgisi, 2 yaşında denizde boğulur 1 yaşında bomba enkazının altında kalır terörizm. biz gerçekleri konuşmadıkça dünya ve medya bizim yerimize konuşuyor, kulakların çınlasın george orwel.
bi keresinde otobüsteyim anne kız var önümde kıza yeni oyuncak almış annesi beraber bakıyorlar kız mutlu falan sonra da böyle üstü başı perişan bi çocuk bindi ve öyle bi baktı ki annesi ve çocuğa içim parçalandı gözlerim doldu o an onada almak istedim ama hareket halindeydi araba sonra çantamda anahtarlık vardı böyle bebekli o geldi aklıma onu verdim o kadar mutlu oldu ki işte bu yüzden dünya çocuklar için adil olmalı
DİSK`in hazırladığı Çocuk İşçi Raporuna göre ülkemizde çocuk işçi sayısı 1999-2012 yılları arasında 2.270.000 den 890.000 e kadar düşmüştür ama bu gerileme 2012`den günümüze kadar neredeyse durmuş ve 890 bin seviyesini korumuştur. Bunun en büyük nedeni özellikle tarım sektöründe çocuk işçi sayısının artması. Bu da sanayi de düşen sayıyı dengeleyip çocuk işçi sayısının yerinde saymasına neden olmuştur. Aynı rapora göre haftalık yasal çalışma süresi 45 saat olan ülkemizde çocuk işçilerin ortalama 54 saat çalıştırıldığı ve yasal asgari ücretin 1404 TL olmasına rağmen çocuk işçilerin yarısının 400 TL`ye çalıştırıldığı belirtilmiştir. https://disk.org.tr/2015/04/disk-ar-turkiyede-cocuk-isciligi-gercegi-raporu-2015/