Tüm araştırmalar ortaya koyuyor ki, artık çocuklar daha az kitap okuyor. Söz konusu erkek çocuklarıysa durumlar daha da kötü.
Peki neden okumuyorlar?
Okumaları için neler yapılabilabilir?
Tüm araştırmalar ortaya koyuyor ki, artık çocuklar daha az kitap okuyor. Söz konusu erkek çocuklarıysa durumlar daha da kötü.
Peki neden okumuyorlar?
Okumaları için neler yapılabilabilir?
Bende kendimden örnek vereyim. 18 yaşındayım ve 1. sınıftaki Aysun hocam, sınıfımızdaki kitaplıktan ya da kendi getirdiği kitaplardan masal, hikaye, öykü okur bizde sessizce dinlerdik. Okumayı öğrendikten sonraysa kendi kuzenlerime sınıf kitaplığından aldığım hikayeleri okurdum sürekli. Yani rol modelim öğretmenim olmuştu. Daha sonra yaşadığım mahalleye bir kütüphane açıldı. 3. sınıfa başlamıştım o zaman. Tabi başladım kitap almaya ve okumaya. Kitapları sürekli geç verdiğim için belirli süre ceza alıyordum. Bende gittim anneme kız kardeşime üyelik açtırdım. Onlarla kitap almaya başladım. Gene geç verdim gene ceza. Sonra cezası biten üyelikle kitap aldım. Öyle bir döngü oluştu. Kitap okumaktaki en harika şey ise nasıl film izliyorsak bende kitapları okurken cümleleri görmüyorum, hayal gücümle film izliyorum resmen. Her kitap farklı bir dünya sözü gerçekten doğru. Benim için tek kötü yanı kitap bittikten sonra kendi yaşamıma dönmem.
Dili ağır,anlaşılması zor kitaplar okunması zorunlu tutulduğunda çocuklar kitap okumaktan uzaklaşıyor. İlk okuduğu kitap Rus edebiyatından çıkma bir kitap olmasa da olur,bırakın aksiyon olsun,bilim kurgu olsun. Bunda çevredeki insanların rolü de büyük. Özellikle anne-babanın. Çevresinde kitap okuyan insanlar olursa,öyle insanlarla büyürse okuma isteği doğacaktır. Küçükken anne ve babam çok kitap okumazlardı fakat şanslıydım ki kitap okuyan,kitap sevgisini aşılayan bir ana okul-ilkokul öğretmenim olmuştu. Kendisi kütüphane oluşturmuştu seveceğimiz türden kitaplar içeren. Her kitabımız bittiğinde kendimiz seçer okurduk. Yani işin asıl amacı çocuğu sıkmamak olmalı. Diktatörlük yapıp illa ki okuyacaksın yok haftaya özeti gelecek yok o kitap anlatılacak denilirse elbette okuma isteği de alışkanlığı da başlamadan biter.
Bir şeyin zorunlu olması buna karşı bir olgu oluşturuyor ister istemez insanın içinde, örneğin lisedeyken bir edebiyat hocası bir kitabı okuyup - ki kitabı biz seçemiyorduk- daha sonra bu kitaptan sözlü yapacağını söyledi, okumadım özetinin belirli önemli yerlerini okuyup geçtim sözlüyü, sözlüden bir hafta sonra ise kitabı okumaya başladım ve bitirdim. Kitap okumak istek işidir zorla yapılması hiçbir fayda etmez.