Şu anda 61 yaşında olan Dutroux, 1986 yılında eşi Michelle Martin ile birlikte çocuk kaçırma ve pedofili suçlarından dolayı gözaltına alındı. Cezaevine gönderilen Dutroux, 3 yıl sonra şartlı tahliye ile serbest bırakıldı.
Dutroux, daha sonraları 1995 ve 1996 yıllarında altı kız çocuğunu daha kaçırdı. An Marchal ve Eefje Lambrecks adlı çocukları öldüren Dutroux, henüz sekiz yaşlarında olan Julie Lejeune ve Melissa Russo adlı iki çocuğu da tuttuğu evin bodrumunda aç bırakarak ölüme terk etti.
BBC'nin haberine göre, 12 ve 14 yaşındaki iki çocuk Dutroux'un elinden kurtuldu. Kurtulanlar arasında bulunan Sabine Dardenne, mahkemede Dutroux'a 'Beni neden öldürmedin?' diye sordu.
Mahkeme sırasında ortaya çıkan bilgilere göre, Dutroux'un da aralarında bulunduğu bir pedofili çetesinin olduğu öğrenilirken, dava sırasında polisin de olayın üstünü örtmeye çalıştığı iddiaları yer aldı.
Diğer bir yandan, Dutroux, duruşma esnasında bir polisin silahını alıp kaçmaya çalışınca bazı bakanlar görevlerinden istifa etti.
Eski karısının 2012 yılında hapisten çıkmasının ardından erken tahliye talebinde bulunan Dutroux, çocukların ailelerine mektup gönderdi. Julie Lejeune'nin babasının Facebook üzerinden yaptığı paylaşıma göre Dutroux mektupta şöyle demişti: 'Amacım yaralarınızı yeniden açmak değil. Aksine yaralarınızın iyileşmesine mütevazı bir katkıda bulunmak istiyorum. Sorularınız varsa cevaplamaya hazırım.'
Belçika basınının verdiği bilgilere göre, Marc Dutroux'un erken tahliyeden yararlanabilmesi için belli başlı şartları yerine getirmesi lazım. Bu şartlardan bazıları da mağdur ailelere bağlı.
Kurbanların ailelerinden olan Eefje'nin babası Jean Lambrecks , Dutroux'un kendilerine mektup yazacağını kızının cenazesinin yıl dönümünde öğrendiğinde çok şaşırdığını, kendilerine duygusal işkence yapıldığını söyledi.
Aynı zamanda Art'ın babası, Paul Marchal '23 yıldan sonra artık bu maskaralığa son verilmeli.' dedi.
Melissa'nı babası Gino Russo ise Dutroux'u affetmesinin mümkün olmadığını belirterek 'Onu Tanrı'ya havale ediyorum' dedi.
Diğer kurbanların aileleri ise, kendileriyle 'dalga geçildiğini' ve Dutroux'un erken tahliyesinin söz konusu bile olamayacağını belirtti.
Ömür boyu, her bir santimetresi süngerle kaplı 2 metrekarelik bir hücrede tutacaksınız bunları. Yaşamalarına yetecek kadar yemek verecek ve hiçbir şey yapmalarına müsaade etmeden 7-24 bu hücre içinde tutacaksınız. Bir milim uzun tırnağı bile olmayacak (Düzenli olarak tırnakları çekilecek ve tabi dişleri de) ki kendini kendi elleriyle bile parçalayamayacak. Gerekirse bağlayıp yatıracaksınız, ilaçsız. Ömür boyu. 20 sene... 30 sene... 40 sene... O sünger hücrede, birileriyle temas edebilmek, bir değişiklik adına işkence edilmek ve ölmek için her gün yalvaracak.
Bir de amacım yaranızı deşmek değil demiş ruh hastası. Ne soracak insanlar? kızıma nasıl tecavüz ettin, öldürürken ne hissettin mi? bir de erken tahliye istemiş. Vereceksin müebbet geberecek içeride.
Yüzsüzlük mü desem, pişkinlik mi, yavşaklık mı? Ben burada okurken sinirlerim hopladı, aileleri hayal edemiyorum