Ailemizin bize tutumlu olmayı öğretmesiyle başlayan hayatımızda yıllar sonra da değişen bir şeyler yok. Çünkü biz babadan böyle gördük :)
Ailemizin bize tutumlu olmayı öğretmesiyle başlayan hayatımızda yıllar sonra da değişen bir şeyler yok. Çünkü biz babadan böyle gördük :)
Ayakkabıları yastığın yanına koyup uyuduğumuz günler oldu. Bazen de her sabah yeni alınan elbisemize bakıp bakıp sevindik.
Her evde pasta ne gezer? Misafir geldiğinde ikram edilsin diye stokta tutulan lokumlar ve bakkaldan alınan ucuz bisküvi, tam da canı tatlı çeken çocuklar içindi. Fakat şu bir gerçek ki, bunun verdiği tadı başka hiçbir tatlı hala daha veremiyor.
Böyle büyüyen çocukların şu an bile otomatikman ışıkları kapattığını biliyor muydunuz? Sanki babamız her an bize fırça atacakmış gibi :)
Özellikle sıcak yaz günlerinde balkona konulan bir leğen, bizim bütün tatil isteğimizi gidermek için birebirdi. Şimdi bile düşüncesi çok güzel!
Şimdi o kadar çok alternatif var ki, her şeyin en ucuzunu bulmak mümkün. Fakat o dönem bazı çocuklar, annelerinin kıyafetlerinden kesilip biçilen parçalarla büyüdü. Her anne bir tasarımcıydı adeta!
O kadar faydalı bir şey ki bu aslında, insan ancak büyüyünce fark ediyor. Ancak ailemizin tek derdi fazla gelecek su faturasıydı :)
Çocuksun ve canın dondurma, pamuk şeker çekiyor haliyle. Fakat bütçe belli, yapacak bir şey yok. Ta o zamandan nefis köreltmenin ne demek olduğunu anladık.
Her çocuk mutlaka içinde kaybolduğu bir mont, bir ayakkabı giymiştir. Her sene yenisi alınmadığı için de anne baba tarafından böyle bir tedbirle yetiştirilmiştir.
Taksiye binmek çok masraflıydı. Kucakta gidiyorduk çünkü bir kişi parası daha verilmemesi lazımdı. Dolmuş şoförünün 'Çocuğu kucağınıza alın.' demesiyle de ortam biraz geriliyordu tabii.
Özellikle babası devlet dairesinde çalışanlar, bu durumu çok iyi bilirler. Bir baba maaş aldığı zaman ailesine dışarıda yemek ısmarlardı. Şimdi elimizin altında her şey ama o zaman bekliyorduk.
Bunu ancak büyüdükten sonra öğrendik. Gördük ki, eğer istersen ikinci kolayı da içebiliyormuşsun, böyle bir şansın varmış. Fakat biz hiçbir zaman bu kadar rahat büyümedik.
Kredi kartlarının olmadığı dönemlerde böyle senetler vardı işte. Pahalı bir şey alınacağı zaman mutlaka bu senetler karşılığında taksitler yapılırdı.
Bu yüzden biz tutumlu ve sistemliyiz işte. Hayat bize disiplinli olmayı taa çocukken öğretti. Bazı konularda cimri gibi görünsek de öyle değiliz. Biz dönere sahip olmanın şansını bilip, mutluluğumuzu ayranla taçlandıran çocuklardık da ondan bütün bunlar :)
babası subay annesi öğretmen olan arkadaşlarımız olurdu onlar her zaman markalı ayakkabılar kiyafetler giyerdi saçları bile daha havaliydi be hepimizden 🙁🙁🙁
Eskiden var olan yokluk gayet güzel özetlenmiş. Bunlar övünülecek sevimli gösterilecek şeyler değil. yokluğa kılıf uydurmaya gerek yok.
Ailecek pideciye dahi git(e)medik. 1 şişe gazoz/kola için harçlıklarımı biriktirmem gerekirdi. Margarin, kakao ve şekerle karıştırılıp sarelle diye önüme konurdu.