Yatmadan önce; yatağın altına bakanların, dolabın kapılarını tekrar açıp, kapatanların, uyurken yorganı sonuna kadar örterek korkusunu yenmeye çalışanların korkulu rüyası haline gelmiş 20 dizi ve filmi sizler için listeledik.
90'larda çocuk olup, hala bunların yarattığı travmatik etkiden kurtulamamış arkadaşlarım var benim.
Buyurun, sizleri korkularınızla tekrar yüzleşmeye davet ediyoruz. :)
Stephan King'in aynı adlı romanından uyarlanan film.
90'larda çocuk olanların palyaçodan korkmalarının temel nedeni bu filmdir.
Çocukluk kabuslarımızın olmazsa olmazıdır kendisi.
Sağımızda, solumuzda, yamacımızda duran oyuncak bebeklerden şüphelenmemize neden olan zatı muhterem.
Bir neslin bu film yüzünden tek oyuncakları olan, oyuncak bebeklerinden bile korkar oldu. Filmden önce koynuna alıp uyuduğu bebeği, filmi izledikten sonra sokağa terk etti.
Freddy Krueger denen bu, hafif alevde karamelize olmuş abimiz yüzünden uyumaya bile tırsar olmuştuk. Lan çocuğum ben, uyuyacağım, rüyasına girip adamı çeşitli işkencelerle öldürmek neymiş.
Senin yüzünden bir nesil hiçbir zaman uykusunu tam alamadı Freddy.
Merhaba biz dostuz dünyalı, diye başlayan ziyaretleri oldukça acı bitmişti. Tabi çocuğuz biz bu filmi ilk izlediğimizde, komik ama alttan alttan tırstırıyor da bizi. Zaten her akşam sokakta büyüklerimizden UFO, uzaylı hikayeleri dinlemekten altımıza kaçırır olmuşuz. Bu film de tuzu biberi olmuştu gayet.
Kemal Sunal filmi izliyoruz, güleceğiz, eğleneceğiz derken çocukluğumuzun en büyük travmalarından birini de bu filmle yaşadık. Abi sen Türk Filmi'sin niye böyle saçma sapan triplere girip korkutuyorsun insanları.
Pencerelere küstük, gece camdan dışarıya bakamaz olduk senin sayende sevgili Gulyabani.
Şu Furby'e benzeyen sevimli yaratık nasıl olur da üzerine su dökülünce meymenetsiz küçük iblislere dönüşebilir ki? Bir türlü akıl sır erdiremedik.
Dünyada bir Gremlin istilası olacağından korkmadık değil. Gece yatağımızın altına az bakmadık, acaba bu yaratıklardan çıkar mı diye.
Yerin üstü bitti şimdi de altından gelin ya, tabi ya tabi. Çocuksun solucanlarla falan oynuyorsun, toprakla deli gibi haşır neşir oluyorsun. Böyle bir film izledin. Çık bakalım çıkabiliyor musun dışarıya şimdi?
Tamam çok güzel film, hoş film, baya baya iyi film ama çocuksun işte, hayaletin filmini bırak fikrinden bile korkuyorsun.
Hele o her şeye dokunup hareket ettiren hayalet yok muydu? O zaten bütün filmin korkutma kapasitesini elinde bulunduruyordu.
'Türkler filmlerinde korku unsuru oluşturabilecek şeyler kullanmasınlar abi' sözleri ilk kez bu filmle birlikte söylenmiştir herhalde.
Ya sen Tarkan'sın. Git kötü adam döv, dövemediğini kurda ısıttır, güzel kızları kötü adamların elinden kurtar. Senin ne işin olur korkunçlu ahtapotlarla. Suya, denize hasret büyüdük senin ahtapotunun korkusu yüzünden.
Bu filmi izledikten sonra buz hokeyi maskesi takan her kim olursa olsun katildir benim gözümde abi.
10 yaşındayız televizyonda gördük izliyoruz. Sonra her köşe başından elinde palasıyla, yüzünde maskesiyle katil çıkacakmış gibi korkudan ayaklarımız bir taraflarımıza vura vura eve kaçıyoruz.
Gerçi elinde palayla katil tipli herifler sokaklarda fink atabiliyor, milleti tekmeliyor ama neyse o da başka bir korku filminin konusuydu.
Tam yorganı yüzüne çekmelik film.
Çocukken değil de biraz daha böyle ergenlikte falan izlesek hiç korkmazmışız aslında. Güzel, eğlenceli film.
Tabi çocuksun bilemiyorsun ki, boş ve kendi kendine sallanan sandalye görünce korkuyorsun, sırada bekleyen üç yaratık görünce korkuyorsun. Biri diğerlerinin kafasını küçültünce korkuyorsun. Her b.ka korkuyorsun abi:)
Küçüklükle alakası yokmuş.
Şu fotoğrafa bakınca bile korkabiliyormuş insan.
Show TV'de Power Rangers'dan sonra başlayan korku dizisi.
Her bölümü birbirinden korkunç, her bölümü ayrı bir travma.
Hele şu maskeli bölümü vardı, hala aklımdan çıkmaz.
Nasıl bir cumhuriyetse artık beynimin orta yerinde?
'Ay sii det pipıl' dediği anda zaten böyle hafiften, olmayan tüylerimiz bile şahlanmıştı.
Battaniyeyi, yorganı ne kadar yüzüne çeksen de, fayda etmeyen film.
Biz 90'lılar olarak buradan Bruce Willis'i kınıyoruz.
Baş rolünü Ahmet Mekin'in oynadığı TRT 1'de yayımlanmış ilk Türk Bilim kurgu dizisi.
Yayınlandığı dönemlerde izlendiğinde bize gayet korkunç gelen dizinin aslında nasıl önemli bir proje olduğunun farkına varamamış tabi ki.
Beyin naklini konu alan dizi yapmışız abi daha ne olsun.
Şimdi de işte, Fantastik Drama tarzında en çok izlenen diziler Arka Sokaklar, Pis Yedili falan.
İlk Blade filmi çekildiğinde çok da büyük sayılmazdık. Vampirler de o zamanlar sevimli gösterilmeye başlanmamıştı.
Yani sonuç itibariyle vampirlerden de korkuyorduk yapacak bir şey yok.
Isırılıp, güneş ışığı görünce tuzla buz olma fikri hiç cazip gelmiyordu bize.
Bir oyun oynuyorsun, oyundaki her şey gerçek oluyor. Düşünsene, çıldırırsın...
Canımız kanımız Robin Williams amcamızın oynadığı bu filmi hepimiz çok seviyoruz evet ama zamanında korkmadık da değil hani.
Şeytanla zorlu bir mücadeleye giren kadının başından geçenler anlatılıyordu.
Hz. İsa'nın ölmeden önce çektiği 5 çileyi psikolojik olarak çekenleri konu alan film, küçük yaşta izleyenlerin hala bilinçaltını işgal etmektedir.
Gözlerinden bolca kan akan heykel görmek istiyorsanız bu film tam size göre!
Eğer siz de bu filmi küçükken izlediyseniz ve kendinize gelmeyi başardıysanız, sizi tebrik ediyoruz. Diğer filmler bir yana bu bir yana çünkü.
Çocukken izlendiğinde çok pis travma yaşatır insana, öyle böyle değil.