Çocukken muhakkak şu cümleyi duymuşsunuzdur: 'Sakın sakızı yutma, midene yapışır!' Tıpkı bunun gibi aslında pek çok gerçek olmayan bilgiler zihnimize kazınmış durumda. Yemeklerle ilgili en yaygın efsaneleri ve bunların gerçek olup olmadıklarını yazdık. İyi okumalar! 👇
Çiğ yumurta ve un bileşenleri sayesinde pişmemiş hamurun potansiyel olarak salmonella bakterilerini barındırabileceği doğrudur. Ama tükettiğiniz miktar sizi hasta yapmaya yetmez. Yani bu tatlı kaçamak aslında sanıldığı kadar zararlı değil 😊
Eğer üzerinde görünür bir kirlilik yoksa çiğ tavuğu asla yıkamamalısınız! Çünkü çiğ etin üzerinde bulunan salmonella içeren su damlacıkları, bir lavabo alanının her tarafına yağabilir ve potansiyel olarak bakterileri yayabilir. Tek yapmanız gereken uygun ısıda çiğ kalmayacak şekilde pişirmek.
Beslenme düzeninin elbette sivilce ve akne oluşumunda etkisi çok yüksek. Ama bunun için sadece çikolatanın suçlanması tamamen yanlış! Bilim insanları, hormonlar, hijyen ve genetik dahil olmak üzere diğer faktörlerin akne oluşumunda etkili olduğunu savunuyor. Yani sadece bir parça çikolatadan değil o sivilceleriniz, çikolatayı suçlamayı bırakın!
Her ne kadar bizim kahvaltı kültürümüze pek tutunamasa da, rengarenk kahvaltılık gevreklerini muhakkak görmüşsünüzdür. Yaygın inanışa göre her renk bir meyveli tadı temsil ediyor. Ama durum hiç öyle değil! Renkler sadece dekoratif ve ilgi çekici olsun diye öyle, bütün hepsinin tadı aynı!
Kereviz her ne kadar negatif kalorili bir yiyecek olarak kabul görse de durum hiç öyle değil. Sadece kalorisi gerçekten çok düşük bir yiyecek.
Çocukken Türk kahvesi yasaklanan bir nesil olarak bu duruma çok kırgınız... Kahve doğru oranlarda ve doğru demleme yöntemleriyle demlendikten sonra aslında kemik gelişimini pozitif yönde etkiler. Siz yine de bir doktorunuza danışın elbette...
Elbette havucun içinde göz sağlığınıza iyi gelecek A vitamini bulunur. Ama gerçekten etkili bir sonuç elde etmek istiyorsanız kilolarca havuç yemeniz gerekir! A vitamini açısından havuçtan daha zengin olan karaciğer, tatlı patates, kış kabağı, lahana, uskumru, somon, ıspanak, mango ve kavun tüketmek bu açıdan daha faydalı olabilir.
Evet sakız pek çok şeye yapışır ama mideye değil. Sadece parçalanamadığı için bir bütün halinde dışarı atılmayı bekler. Sakızın sindirim kanalında hareket etmesinin ve bağırsak hareketi yoluyla vücuttan çıkmasının yaklaşık 40 saat sürdüğünü tahmin ediliyor.
Besinsel olarak, kahverengi ve beyaz yumurtalar arasında bir fark yoktur. Aslında, tek fark kabuk pigmentasyonudur. Bazı tavuk ırkları farklı renklerde kabuklar üretir, ancak bunun yumurtanın lezzeti veya besin bileşimi üzerinde hiçbir etkisi yoktur.
Özellikle çocukken bunu en az bir kere duymuşsunuzdur. Mide, sac metali yok edecek kadar güçlü olan yüksek oranda kostik hidroklorik asit içerir. Yani böyle bir şey imkansız!