Çocuklarla iletişim bazen sabır testi gibi görünebilir. Uzman psikolog Reem Raouda, çocukların daha kolay iş birliği yapmasını sağlayan ve güvenli bir ortam oluşturan 6 “sihirli cümleyi” paylaştı. Bu ifadeler bağırmak veya emir vermek yerine, çocuğun kendini değerli ve anlaşılmış hissetmesini sağlıyor.
İşte detaylar...
Uzman psikolog Reem Raouda, 200’den fazla ebeveyn-çocuk ilişkisini inceleyerek geliştirdiği yöntemlerle, işin sırrının çocukların kendini güvende ve değerli hissetmesinde yattığını söylüyor.
İşte çocukların sinir sistemini sakinleştiren ve iş birliğini daha kolay hale getiren 6 cümle:
Çocuğa inanmak, onun kendini savunmaya geçmesini engeller. Örneğin yere bir şey düşürdüğünde “Bilerek yapmadığını biliyorum, hadi birlikte toparlayalım” demek, hem güven verir hem de tartışmayı önler.
Sorunları birlikte çözmek, çocuğu emir kipiyle yönlendirmekten çok daha etkili. Bu yaklaşım güç savaşlarını engeller ve çözümün parçası olmasına yardımcı olur.
“Abartıyorsun” ya da “Ağlamayı kes” demek yerine, “Bu duyguyu yaşayabilirsin, ben buradayım” demek çocuğun yalnız olmadığını hissettirir. Büyük duygular geçtikten sonra çocuk yeniden iletişime açık hale gelir.
Çocukların kendilerini ifade etmelerine fırsat vermek, karşılıklı anlayışın anahtarı. “Seni dinliyorum, bana anlat” demek öfkenin arkasındaki gerçek nedeni bulmaya yardımcı olur.
“Seni duyuyorum, senin yanındayım” ifadesi çocuğun savunma duvarlarını indirir. Bu cümle, yanında olduğunuzu bilmesini sağlayarak çözüm için alan açar.
Sevginin koşulsuz olduğunu göstermek, çocuğun güven duygusunu pekiştirir. Raouda’ya göre bu cümle, korkuya dayalı itaat ile gerçek sorumluluk arasındaki farkı ortaya koyuyor.
Beyin gelişimi tamamlanmamış birey güven ilişkisi kurar, sevgi ilişkisi kurmaz. Bu güveni yaratanda tutarlılıktır. Annelerin üzerine yüklenen mükemmeliyet algısı baskı yaratıyor. Mükemmel olamadığını (olamadığını) hisseden anne tutarlılığı kaybediyor. Dönem dönem aşırı hassas ya da aşırı umursamaz oluyor. Bebek bundan etkileniyor ve o anne "ben reelste izlediğimi bütün uzmanların dediklerini yaptım ama sorun daha da büyüdü" diye isyan ediyor. Bu sözlerde anlamını yitiriyor ve magazin edebiyatı olarak kalıyor.
Türk çocuklarında ise yaramaz