Çocuk Olduğumuz Yaşlarda Başımıza Gelen ve Beynimizi Yakan 25 Akıllara Zarar Detay

Hepimiz çocukların ve çocuk olmanın masumluğuna imreniyoruz. Fakat o yaşları hatırladığımızda, çocuk olmanın göründüğü kadar kolay olmadığını gösteren detayları da anımsayacağız. Biz o detaylardan 25  tanesini sizler için derledik, bakalım hatırlayacak mısınız? 

Sizin de böyle aklınızı çocukken kurcalayan, sizi dumura uğratan şeyler varsa yorumlarda paylaşabilirsiniz.

1. Eve misafirliğe gelen ve sizin ilk defa gördüğünüz, fakat sizin bebekliğinizi bilen o teyze

Siz onu ilk defa gördüğünüze yemin edebilirsiniz. Fakat kendisinin ilk cümlesi 'Ayy ne kadar da büyümüşsün el kadardın sen hatırladın mı beni?' olacaktır.

Ya nasıl hatırlayayım, el kadarken herhangi bir şeyi nasıl yapayım allaşkına!?

2. İlk defa bir halı saha gördüğümüzde yaşanan "içerdekiler gerçek futbolcular mı?" sorunsalı

Tüm suç formaların! 6 yaşındaki çocuk konuya ne kadar hakim olabilir ki? Hadi hadi, hepimiz siyah beyaz Sergen formasını falan gördüğümüzde ikna olup o mu değil mi diye babamıza sorduk.

3. Fifa 2002 Dünya Kupası'nda Ronaldo'nun saçı

Turnuvada Ronaldo'yu izlediniz. Ertesi gün mahalleye bir çıktınız herkes Ronaldo'ya dönüşmüş. Aslında herkes ne kadar çirkin bir saç modeli olduğunun farkında, neden? NEDEN!?

4. Bir neslin hayal gücünün sınırlarını zorlayan Cine5'in şifreli yayınları

Ehem, yani çizgiler falan tamam da. Yani, yetişkin insanlar oynaşıyor orda! Görüyoruz ki!

5. Uygur kardeşlerden "Süheyl" olanı

Takım elbiseler hakkındaki algımızı o yaşta derinden sarsıyordu. Bunu neden yapıyordu, Süheyl ne demekti? Neler oluyordu!

6. Baba kucağında ilk defa direksiyona geçmek

Burada genelde sizin fikriniz sorulmaz. Bu olay döngüsü bir anda başlar, herkes o kadar çok sırıtır ki siz de hoşunuza gidiyor sanırsınız. Oysa ki tek yaptığınız o kocaman halkayı tutmak, evet, başka da bir şey yapmamaktır.

7. Akraba sınıflandırması

Hala yetişkin bireyleri bile sıkıntıya sokabilen bir durum. Çocukken ise, tüm akran akrabalarınıza 'Aha bunlar benim kuzenim!' diyerek sıyrılırsınız. Geri kalan kısım oldukça karışıktır. Zaten babanızın hali hazırda iki tane annesi var, sizin bir tane. Annenizin de iki tane annesi var. Sizin bir tane. İkisinin de iki babası var, sizin bir tane. Sizin de işte, herkes kuzeniniz!

8. Tüm Dünya'nın sadece "İngilizler" ve Türkiye'den oluşmadığını öğrendiğiniz o an.

Hadi hadi, bütün yabancı şarkılara 'İngilizce şarkı' demiyor muyduk? Öyle değilmiş meğerse, vay be!

9. "9 Katlı" plastik top

O yaşta, bu topun tam 9 kere patlama hakkı olduğuna ikna ediyorlar sizi. Kedi mi bu? Top!

10. Furby!

'Nasıl ya, canlı gibi mi? Anne gerçek insan gibi mi? Anne alalım mı bana da gerçekse, insan gibiymiş yaşıyormuş mu!?'

11. Günümüzde "Deep web" ne ise, bir çocuk için de "teletext" oydu!

Derin sulardı, tehlikeliydi. İnanılmaz bir hizmetti.

630. 'Anne, biz de bir tane asker alalım mı? Teletext'te satıyorlar, n'olur alalım mı?'

12. Teletabiler

Bugün bile, hakkında konuşurken kendimizi iyi hissetmediğimiz bir televizyon şovu. Bir nesil, hiç bir anlam veremeden seyrettik. Kim bilir belki de bilinçaltımız nelere maruz kaldı? Kayışlarımızdan hangileri koptu? Tinkiivinkiii! Laalaaa!

13. Aterideki kızıl ötesi tabanca

Yüzyılın icadıydı bir çocuk için. Fakat, anlamak gerçekten çok zordu. Zira ateri inanılmaz teknolojik olsa bile, biliyorduk ki televizyonumuz hiçte öyle teknolojik değildi. Nasıl işliyordu bu sistem, nasıl algılıyordu televizyon hedef aldığımız yeri! Bir çocuk olarak bunu fazla sorgulamayı bıraktık çünkü bu tabanca bozulduğunda, kablosunu kesip mahallede arkadaşlarımızla 'savaşçılık' oynadık. Bir şeyleri sorgulamaya hakkımız yoktu, beynimizin yanmasına müsaade etmek için oldukça uygunduk.

14. Halk ekmek büfeleri ve fiyat politikaları

'Nasıl ya, neden ki? Aynı ekmek işte, niye daha ucuz ki? Allaallaa!'

15. Hugo'yu ev telefonundaki tuşlar ile nasıl yönettiğimize dair hiç bir fikrimizin olmaması.

Bir çocuk için çağının ötesindeydi yine, 2'ye basıyorsun zıplıyor. 8'e basıyorsun eğiliyor. Ne olduğu belirsiz bir yaratıktı bu Hugo ama kesinlikle laftan anlıyordu!

16. Süper Mario'da Ejderhayaya ulaşmanın mümkün olmadığı bölüm, 4'ün 4'ü!

Büyük ihtimalle o yaşta karşılaştığımız ilk veya en zor 'puzzle' idi. Bu bölümü geçmek için belli bir yolu izlemek gerekiyordu. Mahallede ilk çözen kişinin kısa bir süreliğine de olsa bir havası oluyordu şüphesiz. Size gelip bölümü geçmesi için türlü sevimliliklerde bulunurdunuz.

17. Başlı başına "Ay Dede" sorunsalı

Akrabaları sınıflandırmada sorun yaşıyorduk fakat dedeleri tanımakta sıkıntı yaşamıyorduk. Yaşlı erkeklerin ikisi de dedeydi işte. Peki ya, Ay neden dedeydi? 'Ay dede' olayını ilk kim başlattı. Çok mu yaşlı ay? Dünya'nın babası mı ay?

18. Bir çocuk için en korkuç detaylardan biri de "Kuşbaşılı pide"

'Anne? O etler, kuşbaşı? Anne kuş kafası mı? Ağlayacağım sanırım.'

Bu bir travmadır. Çocukken 'onedio' olsaydı, 'Aileniz cani mi değil mi bunu size söylüyoruz!' adlı bir test çözmeniz gerekebilirdi.

19. Birinci sınıfa başladığınızda bülbül gibi şakıdığınız Türkçe'nin kuralları da beyin yakan cinstendi

tinypic.com

-Oya, şimdi mesela geçmiş zaman var, gelecek zaman var. Geniş zaman ne ki?

-Geniş zaman yalan zamanı. Mesela annemden zıplayan top istemiştim geçenlerde, 'Alırız' diye çekimledi onu. Üç ay oldu hala almadı.

20. Renkli gözlü insanlar her şeyi o renkte mi görüyor sorunsalı

Bu dumur çok ufakken yaşanılır. Daha sonra siz de kahverengi gözlü olduğunuzu fark edip, etrafı kahverengi görmediğinizi anladığınızda yırtarsınız.

21. Siyah-beyaz görsel sorunsalı

Eski siyah beyaz fotoğrafları ve filmleri ilk gördüğümüzde, hangimiz hayatın eskiden gerçekten de siyah beyaz olduğuna inanmadık ki?

22. Zorla yatırıldığımız "Öğle uykusu"

'İyi de uykum yok ki, neyin peşindesiniz? Benden gizli ne işler çevireceksiniz? Kuş kafalı pideden yiyeceksiniz yine dimi! caniler!'

23. Trafik canavarı!

Bu olgu da beyin yakıyordu açıkçası. Çevremizdeki büyüklerin sürekli bu canavardan şikayet etmesi, trafikte tartışan insanları görünce canavara dönüşeceğini sanmak... Meğersem bu saçı başı dağılmış bir insanmış. Düzgün çizsenize kardeşim! Çocuğuz biz, canavar falan bizim için gerçek olma ihtimali olan şeyler! Oynamayın bizimle kafamız karışıyor!

24. Ufuk çizgisi!

Hep orda, yakın gibi aslında. Fakat değil, ufuk çizgisi, aklımızı fazlasıyla kurcaladın sen de!

25. Tabaktakileri bitirmezsek arkamızdan ağlayacakları sorunsalı

Bu büyükler gerçekten de delirmiş. Şahsen ben pirinç olsam, yenmek istemezdim. Ruh hastası mı bu pirinçler, yemeyelim de takılsınlar işte tabakta!

Çocuk olmak o kadar da kolay değildi belki ama...

...Bu ilginç ve keyifli bir mücadele gerektiren dönemleri hatırladığınızda, suratınıza bir tebessüm yerleşmesi dileğiyle, hoşçakalın!

Popüler İçerikler

Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
30.05.2016

Türkiye'dekiler İngilizce öğrenirken İngilizlerin de Türkçe öğrendiğini sanmak. İngilizlerin Türkçe bilmediğini fark edince yaşanan hayal kırıklığı...

30.05.2016

#22 keşke şimdi de zorla öğle uykusuna yatırsalar beni :D

30.05.2016

-Odadan çıkman yasak! -Evden çıkman yasak! -Ceza olarak öğle uykusuna yatacaksın! -Arkadaşların ile görüşmen yasak! Küçükken bize verilen cezaların şimdilerde hobimiz olması.(9GAG'dan esinlenmiştir.)

TÜM YORUMLARI OKU (13)