Evet dudaklarını büzünce bazıları şirin olur, evet bir tatlı bakış pek çok şeye bedeldir ama bununla kalsa iyi!Bir şey anlatırken bakışlarını zor yakalarsınız. Bacaklarını sallayıp masayı, kanepeyi oynatırlar, gözleri bir yerlere takılır, başlarıyla sürekli sizi onaylıyor gibi görünme gayretine girerler.Çünkü genellikle analitik düşünmeyi bilmedikleri için münazara da edemezler. Zaten pek fikirleri yoktur ve bu konu ya asırlardır konuşuluyordur ya da sizin çözeceğiniz bir konu değildir.Kırk kere ampul patladı dersiniz anlamaz, odaya girince buranın ışığı niye yanmıyor der. Ampulü gözünün içine sokarsanız, belki anlayabilir sanıyoruz.Sinemaya mı gitsek? Gidelim.Gerçi hava soğuk, evde mi kalsak? Kalalım.Bu akşam n'apalım? Sen bilirsin.Yanlarında değilseniz fotoğraflarını mesajlarlar. Gerçi çoğu o kadar zevksiz ki acımaktan kızamıyoruz.İşlisi de işsizi de, sorumluluk sahibi olanı da olmayanı da unutkandır. Böylece birbiriyle bağlantılı şeyler anlatırken dünya bir toz bulutuydu diye başlamanızı isterler. Şirin olduğunu sandıkları mimikler yaparak saçmalamaları da cabası.Çorabımı gördün mü, şunları ütülesene, kargomu senin ofisine yollattım, biletimi sen alır mısın... Bu rol karışımı girdabına girdikten sonra tek çıkışınız var: Kaçın! Uzaklaşın!