Türkiye’nin yıllardır en büyük sorunlarından biri olan ve günümüzde bile hâlâ çözülemeyen erken yaşta evlilik konusunu konuşmak istiyoruz bugün… Çok sayıda derneğe, kanaat önderlerinin çalışmalarına, gelişen çağa ve kampanyalara rağmen kendini bu kaosun ortasında bulan ve hayallerine veda eden kız çocuklarını anlatacağız. Çünkü bu ülkede geçtiğimiz yıl 20 bini aşkın kız çocuğu zorla evlendirildi. Sesleri olmazsak, onlara sahip çıkmazsak bu çirkin 'evcilik oyunu' asla bitmeyecek...
Üçüncü dünya ülkelerinde kadına verilen değerin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki ya Türkiye? Gelişen, geliştikçe dünyaya açılan ve Avrupa’da kendisine yer edinmek isteyen Türkiye’de neler oluyor? Anlatalım…
14 yaşındaki K.A.'nın, 23 yaşındaki İ.G ile evlendirileceği ihbarını alan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği üyeleri, polise bildirdi. Derneğin avukatlarıyla birlikte polis çocuğu kurtardı, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yetkilileri K.A.'yı devlet korumasına aldı. Baba ve damadın ise serbest bırakıldı.
Bir kız çocuğunun evlendirileceği ihbarını alan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yetkilileri kriz masası oluşturarak çocuğun bilgilerine ulaştı ve düğünün ardından gittiği evde polisin düzenlediği operasyonla 14 yaşındaki D.K. kurtarıldı.
Akıbeti bilinmiyor...
Çocuk hamile...
Ne demiştik; çocuk gelin yoktur, istismar edilen çocuk vardır!
Ailesinin göz yummasıyla sistematik olarak tecavüze uğrayan, toplumun hoş görmesiyle çocukluk hayallerine veda eden, eğitim sisteminin boşlukları yüzünden okuyamayan çocuk vardır!
Para, tarla, ev, mal mülk, üç kilo altın için satılan çocuk vardır!
11 yaşındayken 40 yaşındaki biriyle evlendirilen Ö.L anlatıyor: '3-4 yıl kayınvalidemle yattım, 7 yıl çocuk doğuramadım. Doktorlara, hacılara hocalara götürdüler beni. Çocuk doğuramıyorum diye ayrı bir şiddet, işe güce yetişmeyince ayrı bir şiddet. Kayınvalidem yatalak oldu. 10-11 yıl ona baktım, her şeyiyle ilgilendim. Bu arada çocuklarım da oldu. Sonra zaten eşim vefat etti. Genç yaşta, beş parasız, 7 çocukla aç perişan ortada kaldım.'
13 yaşındayken, 30 yaşında biriyle evlendirilen biri daha anlatıyor: 'Gece olduğu zaman çok korkuyordum, odasına bile giremiyordum. Her zaman baba gözüyle baktım ona.'
Ve Amasya: “17 yaşında evlendim. Genç kızlara bakar özenirdim. Sokakta mahallenin genç kızları toplanmış oyun oynuyorlar. Balkondan izliyorum. Kızım 3 yaşındaydı. Eşim oyun oynayanlara nasıl baktığımı görmüş, ‘Oynamak ister misin?’ dedi. O kızımıza baktı. Ben gittim oynadım, eve geldim.”
Hatırlarsınız, Malatya'da bir fotoğrafçı 15 yaşında evlendirilen çocuğun düğün fotoğraflarını çekmeyi reddetmiş ve damadın burnunu kırmıştı. Onur Albayrak, 'Çocukların saçına duvak takılmaz, kır çiçekleri ile süslenmiş taçlar takılır ancak' demiş, farkındalık yaratmayı başarmıştı. Ancak çözüm gerçekten bu mu? Yakaladığımızı dövmek, şiddeti yeniden üretmek, gözümüzün görmediğine de katlanmak mı? Tabii ki hayır!
Onur Albayrak yaptığıyla bir kahraman olsa da bizim bunu toplum olarak çözmemiz gerekir. Bu bir insanlık suçudur ve devlet eliyle çözülmelidir!
18 yaşının altındaki hiçbir çocuk anne ve babasının izni olsa bile evlendirilemez!
Dini nikah kıyan imamların suç işlediği kabul edilmeli, çocuğunu zorla evlendiren aileler tespit edilerek cezalandırılmalı, küçük yaştaki kız çocuklarıyla evlenen damatlara(!) tecavüz ve cinsel saldırı davaları açılmalı, çocuklar devlet korunmasına alınarak eğitimlerinin devamı sağlanmalı. Başka türlü kurtuluş yok!
kizinlarin ailesi beyin kullanmiyor kizi zorla evlendiriyor. peki erkek nasi kabul ediyo ya bunu. lan aklim almiyor arkadas. salak misiniz lan siz. ruh hastasimisiniz. lan 11 yasinda ki cocukla nasi evlenir bi insan ya.
Kızlar yaşınızdan büyük erkekler ile sevgili olmayın. mesela 16 yaşındaysan 20 yaşındaki bir adamla asla ama asla yanyana gelme. Düşünce yapınız ve onun istekleri senin tahmin ettiğinden farklıdır. Senin yaşındaki biri okumalı. Yaşıtından biri ile flört et. Reşit olmayan biri ile sevgili olmak istismardır. Tacizdir. Yapmayın
Acımamışlar... Hiç acımamışlar. Ne bulut bırakmışlar ne çocuk, ne bahar bırakmışlar ne de yolculuk..