İş ve annelik arasında sıkışıp kalan Lilian Schmidt, zihinsel yükün altında ezilince çözümü yapay zekâda buldu. ChatGPT’yi kendi ihtiyaçlarına göre kişiselleştirerek adeta dijital bir ebeveyn haline getirdi. Artık alışveriş listesinden uyku rutinine kadar her konuda yanında bir “dijital yardımcı” var.
İşte detaylar...
Eşiyle birlikte çocuk bakımını paylaşsa da, asıl zihinsel yükün hâlâ kendi üzerinde olduğunu söylüyor. Özellikle iş çıkışı saatlerinde hem yemek hazırlamak hem de huysuz bir çocuğu sakinleştirmek Schmidt için tam bir kâbusa dönüşmüş.
Yapay zekâya olan ilgisiyle birlikte ChatGPT’yi kişiselleştirmeye başlayan Schmidt, bir süre sonra onu aktif bir “ortak ebeveyn” gibi kullanmaya başladı. “Ne pişireceğim?”, “Doğum günü için ne alsak?”, “Bugün kreşe ne koyayım?” gibi onlarca günlük soruyu tek tıkla çözebilmek onun için adeta hayat kurtarıcı olmuş.
Lilian, ChatGPT’yi etkili kullanmanın püf noktasını şöyle açıklıyor:
“Ona ne olmasını istiyorsam o rolü veriyorum. Mesela ‘Bugün bir beslenme uzmanı gibi davran’ diyorum ve çocuğum için kolay ve sağlıklı tarifler sunuyor.”
Aynı yöntemi uyku problemleri için de denemiş. ChatGPT’den bir “çocuk terapisti” gibi davranmasını istemiş ve uyku saatlerini eğlenceli hale getirecek öneriler almış.
“Kızımın sakinleşmeye değil, enerji atmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. O gün bugündür yatağın üstünde zıplıyor, beş dakika sonra mışıl mışıl uyuyor.”
Schmidt, ChatGPT’nin ona sadece planlama değil, zaman zaman duygularını yönetme konusunda da yardımcı olduğunu söylüyor:
“Tetiklendiğimi hissettiğimde yazıyorum, anlatıyorum. Bu, terapi değil ama bana düşünme alanı açıyor.”
“Eşim aktif bir baba ama biz farklı çalışıyoruz. O harekete geçiyor, ben planlıyorum. Ama artık tek başıma değilim, diyor Schmidt. Evde adeta görünmez bir üçüncü ebeveyn gibi davranan ChatGPT, “tereddütsüz yanıtlar veriyor ve asla unutmuyor.”
Peki siz neler düşünüyorsunuz?
Terapi konusunda destek alıyorum bende yine bir krizle karşı karşıyayız dostum diye inceden dokunduruyor lafı ama katlanıyor garibim…