Çocuğuna Hunharca Makyaj Yapan Anne ve Bize Düşündürdükleri

Sosyal medyanın her gün farklı bir gündem konusu olmak zorunda; özellikle duyarlı bir bakış açısı gerektiren konular üzerinden...

Bugün gündeme gelen olay zaten hassas olduğumuz kadın ve çocuk konusunun odağında olunca, ilgimizi fazlasıyla çekti.

Tepki çeken videoda, muhtemelen çocuğun annesi olan bir yetişkinin, çocuğa makyaj yaptığı görülüyor.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Kimisi çocukların erkenden yetişkin gibi davranmasına / davranmaya cesaretlendirilmesine tepki gösterdi...

Kimisi de bunun dümdüz bir istismar olduğunu dile getirdi.

Bazıları da bunda abartılacak bir şey olmadığını, küçük kız çocuklarının sıkça yetişkinleri taklit ettiğini; asıl sorunlu olanın bakış açımız olduğunu söyledi.

Şöyle; kız çocuğunun yetişkin bir kadın gibi davranması, yetişkin bir kadın olmaya özenmesi, taklit etmesi normal. Fakat bu ülkede yetişkin bir kadın olmak zor, istismara açık, sıkıntılı bir durum. Bu bakış açısı da haksız sayılmaz aslında.

Söz konusu kadın, makyaj, çocuk, istismar olunca; bu konuyu her açıdan irdelemek istedik!

Çocuklar genelde yetişkinlere özenir ve taklit ederler, elbette. Hepimiz o aşamalardan geçtik ve bunun normal olduğunu biliyoruz. Fakat yetişkinlere benzeme girişimlerimiz desteklenmez; en fazla gülünür geçilirdi.

Makyaj, antik çağlardan beri dünyanın her yerinde kullanılan, kültürlerin ayrılmaz bir parçası olmuş bir kendini ifade etme aracı.

İnsanların kültürel miraslarını, hatta sınıflarını bile gösterebilecek kadar güçlü bir öğe. Kısacası, pek çok kültürde, makyaj, kimlik oluşturmanın bir parçası. Yüzünüz, kimliğiniz ise; makyaj da ona kendi seçimlerinizle ekledikleriniz!

İnsan hayal gücünün, estetik algısının bazen en güzel bir biçimde yansıması; doğayı ve renklerini yüzümüze yani ruhumuza taşıma çabamız...

Kesinlikle bir sanat kolu!

Fakat makyaj, artık geleneksel anlamlardan uzak bir şekilde, tamamen alakasız bir anlama sahip!

Artık makyaj yapmak 'kusurları kapatmak, basmakalıp güzellik standartlarına uyum sağlayabilmek' anlamına geliyor.

Örneğin şu dönemlerde herkesin uyguladığı ve küçük kızın videosunda da gördüğümüz 'kontür' tekniği, yüz hatlarını değiştirmek, burnu ince, elmacık kemikleri çıkık göstermek için kullanılıyor.

Sizi herkesten ayıran ve 'kimliğiniz' olan yüzünüzü, herkes gibi göstermeye çalışmak bu, kısacası. Eğer geniş burunlu bir siyahi kadınsanız, burnunuzu kontürle ince göstermelisiniz; eğer kiloluysanız kontür yöntemiyle zayıf görünmeye çalışmalısınız, vesaire vesaire... Yoksa 'güzel' olmazsınız.

Ayrıca şu modern zamanlarda makyaj, iddia edilenin aksine yaratıcılık ve özgürlük değil; basmakalıp estetik algıları dayatıyor.

Örneğin renkler! 

Makyaj ile ilgileniyorsanız, her rengin her dönem moda olmadığını bilirsiniz. Hatta makyaj ürünleri dahi bu trend renklere göre üretilir. Yani yüzünüzü bir tuval gibi kullanmak bir yana dursun; istediğiniz renkleri dahi uygulayamazsınız. Hayal gücünüzü sınırlar.

Asıl önemli olan ise; makyaj günümüzde adeta bir "zorunluluk" olarak görülüyor.

Bir iş görüşmesine makyajsız gittiğinizi düşünebiliyor musunuz? 

İşte baskın ideoloji, zihnimize sürekli bu algıları dayatıyor. Kadınlar her daim makyaj yapmalı! Fakat o makyaj da canlarının istediği gibi olmamalı! Biz makyaj malzemelerini üretiriz. Siz satın alın! Göz kapağı ve göz altı için farklı fırçalar olmalı, ikisini de satın alın! Hepsini satın alın! 

Sonuç da birbirimize çılgıncasına reklamını yaptığımız makyaj malzemeleri ve yöntemleri, makyaj blogger'ları, her köşe başına açılmış mağazalar, makyajsız evden çıkamayan biz, ayna başında harcanan zamanımız ve yıpranan cildimiz...

Bu noktada kendimize sormak lazım:

Aslında çok da özgür bir alan olmayan ve bir nevi toplumun üzerimizde kurduğu 'güzel olmalısın, güzel olduğun kadar değerlisin' baskısının sembolü olan makyaj kültürünü neden çocuklarımızla da devam ettirelim ki?

Neden aynı baskıyı onlar üzerinde kuralım?

Neden onların zihnine 'böyle yeterince güzel değilsin, kapatıcı sürersen güzelleşirsin' mesajını kazıyalım?

Eğer söz konusu hayal gücü ve yaratıcılığın çocuğun bedeniyle bütünleşerek coşmasıysa, bunun göz altına kapatıcı sürmekten daha güzel yöntemleri var!

Elmacık kemiğine Highlighter sürmekten çok daha yaratıcı olduğu kesin!

Süslü ve feminen olmakta elbette hiçbir sıkıntı yok!

Makyaj ile bazen kendimizi genç ve dinç hissedeceğiz, fakat bunun bir yaşı var.

Bazen de kraliçe gibi parıldamamıza yardımcı olacak.

Fakat bunun için bir 'zorunluluk' asla olmayacak...

Eğer basmakalıplıktan kurtulup, birbirinin aynısı suratlar yaratmak yerine daha özgür bir estetik algısıyla kullanılırsa makyajın gerçek bir sanat kolu olduğu da bariz!

Fakat bunun çocuklar üzerinde kullanılması daha uzun zaman tartışılacak bir konu olacağı şimdiden belli...

Popüler İçerikler

Halay Başkanı Mahmut Tuncer'in Estetikli Yeni Görüntüsü Sizi Çok Şaşırtacak
Arzu Sabancı'nın "A" Harfli Ekmeğini Kesen Çalışanın 1 Mayısını Kutlayarak Hepimizi Güldüren Kullanıcı
Öğretmen Olmak İçin Şartlar Değişiyor: Öğretmenler Artık Üniversiteden Sonra Atanamayacak!
YORUMLAR
13.12.2016

Profesyonel makyajla eğlencemi olur ya. Büyüyünce zaten yapacak makyaj. Şu an çocuk, müsaade et çocuk gibi olsun. Madem merak ediyor çocuk, ver eline malzemelerini senin gözetiminde tek seferliğine boyasın kendini istediği gibi. Sonra temizle yüzünü. Sekiz yaşında ki çocuğa profesyonel makyaj yapıp cinsel obje haline getirmek ve bu görüntüleri internete vermek... Bunun doğruluğu yada yanlışlığını tartışmak bile skandal.

Yahu sadece memlekette değil ki bu. Yabancı ülkelerde de kirpiye hallenen var.

Pasif Kullanıcı
13.12.2016

Genellikle anneler karşılığında ücret ödeyip çocuklarını iyileştirmeye çalışır ne bileyim vitamin alır da bu yapılan nedir?

14.12.2016

Hindistan ile ilgili bir belgesel izlemiştim. 10-11 yaşında kız çocukları aileleri tarafından geneleve satılıyor. Yüzlerinde 1 kilo makyaj, üstlerinde kadın kıyafetleri, şuh hareketler, ama sıfat bebek. Yani demem o ki, her şey yaşında güzel. Büyüyüp genç bir hanım olduğunda yapacağı makyajı şu anda yüzüne taşımak bu güzel bünyeye yapılacak en büyük kötülüktür. İlla oyun mu oynanacak? E yüz boyaları var, renkli renkli, yap şu fındık gibi suratını küçük bir kedicik, ne bilim sevdiği bir masal kahramanı olur bir şey olur.

TÜM YORUMLARI OKU (26)