CNN'in Fethullah Gülen ile röportaj yapmasından sonra New York Times gazetesi de Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı suçlarken Gülen'i aklayan bir başyazı yayınladı. Yazıda Türkiye'deki anti Amerikanizmin NATO için bir risk olduğu belirtilirken Gülen Amerika'da yaşayan bir 'Müslüman din adamı' olarak nitelendiriliyor. Al Jazeera Türk'e göre Amerikan medyasına yansıtılan bu hava, Obama yönetiminin Gülen'i Türkiye'ye iade etmeye yanaşmayacağını gösteriyor.
New York Times'ın 'Türkiye'de yeni Amerikan karşıtlığı dalgası' başlığını taşıyan başyazısı, 'Başarısız darbe girişimi ile sarsılan Türk hükümeti ve çok sayıda vatandaşı, çaresizce suçlayacak birini arıyor' cümlesiyle başlıyor.
Devamında şu ifadeler yer alıyor:
'Ancak bunu yaparken, eldeki bilgileri kapsamlı bir şekilde soruşturmak yerine, Amerika Birleşik Devletleri'ni kalkışmacılarla işbirliği yapmakla suçluyorlar. Bu durum, hükümetin gerçek ve hayali düşmanlara karşı giriştiği geniş kapsamlı temizlik operasyonuyla da birleşince, NATO, ABD ile ilişkiler ve Türkiye'nin uzun vadeli istikrarı karşısında ciddi risk teşkil eden yeni bir Amerikan karşıtı dalganın fitilini ateşlemiş oldu.'
Yazıda, '1999'dan bu yana kendi isteğiyle Pennsylvania'da sürgün hayatı yaşayan Müslüman bir din adamı' olarak nitelendirilen Fethullah Gülen'in iadesiyle ilgili Ankara-Washington arasındaki gerilime de değiniliyor ve ABD'li yetkililerin şu ana dek Gülen'in suçlu olduğuna dair bir delil görmedikleri iddia ediliyor.
Al Jazeera Türk'ün haberine göre yazıdan bir bölüm şöyle:
'Amerikalı yetkililer, haklı olarak Erdoğan'ın, birkaç yıl önce arasının bozulduğu eski müttefiki Gülen'i Türkiye'ye iade etmesi için Washington'a baskı yapmak amacıyla eleştirileri arttırdığı kanaatinde. Türkiye, ABD yönetimine belgeler sundu, ancak iade için resmi yasal talepte bulunmadı ve Amerikalılar şu ana dek Gülen'in suçlu olduğunu gösteren bir delil görmüş değil.
Türklere, Gülen'in ABD'de bulunmaya yasal hakkı olduğu ve Adalet Bakanlığı'nın Gülen'in (özellikle de davanın kanunlarca belirtilen esaslara uygun olarak yürütülmesi ihtimalinin giderek zayıfladığı ve tutuklulara işkence edildiğine dair söylentilerin olduğu bir ülkeye) iade edilip edilemeyeceğine dair karar vermeden önce dikkatli bir inceleme süreci yürütmesi gerekeceği hatırlatılmalı.'
Yazıda Erdoğan'ın Batı'yı darbecilerin yanında durmakla, Yeni Şafak gazetesinin de ABD'yi darbenin içinde yer almakla suçladığı belirtiliyor.
Gazete, tüm bu suçlamalara karşı, 'ABD'nin bölgenin bu kadar kaos içinde olduğu bir dönemde hem NATO'nun güvenliği hem de IŞİD ile mücadele açısından işbirliği içinde olunması kritik bir müttefikin istikrarını bozmak istemesi anlamsız geliyor' ifadesini kullanıyor.
Başyazının sonunda 'Uzun vadede ABD ve NATO'nun önünde çok daha derin bir sorun var: Demokratik normlardan uzaklaşan hayati bir müttefikle ne yapacaklar?' sorusu yer alıyor. Bu ifadenin ardından ise, Türkiye'yi NATO'dan çıkarma girişimlerinin başladığı imâ edilerek şu cümleye yer veriliyor:
'Amerikalı yetkililer, NATO'nun günün birinde antidemokratik davranışlara karşı (henüz açıkça belirtilmese de) bir takım kararlar alıp almayacağı gibi bazı seçenekleri incelemeye başladıklarını ifade ediyor.'
Başyazı, 'NATO'nun tedbir alma olasılığının bahsi bile Erdoğan'ı çok kızdıracaktır. Ancak Türkiye, Batı ile bu kadar zıt ilke ve uygulamaları benimsediği takdirde nasıl güvenilir bir müttefik olabilir ya da NATO dayanağı olmadan kendi kalkınma ve güvenliğinin devamlılığını nasıl teminat altına alabilir, bunu görmek zor' cümlesiyle sona eriyor.
Fethullah Gülen, 26 Temmuz'da New York Times'da yayınlanan bir makale yazmış ve 'Batılı demokrasilerin ılımlı Müslümanlara ihtiyaç duydukları bir dönemde, 'hizmet' içindeki ben ve arkadaşlarım Batının yanında yer aldık'' diyerek Obama yönetimine 'Beni teslim etmeyin' mesaj vermişti.
Gülen, darbe girişiminin ardından da CNN televizyonuna konuşmuş ve bu girişimin arkasında olduğunu reddederek, “Bu bir darbe değil tiyatro, darbeye benzeyen bir tarafı yok” demişti.
Kaynaklar: New York Times, CNN ve Al Jazeera Türk