Club Brugge - Beşiktaş Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

Özellikle ilk yarıya bakarsak ikinci 45 dakika hiç de bu tarz hareketli bir oyunun sinyallerini vermiyordu. Buna karşı çok iyi başladı ikinci yarı, belki de tahmin edilmedik bir şekilde 1-0'la oyuna başladı Beşiktaş. İlk yarıda pozisyon üretilememişti. Atılan klasik bir Gökhan Töre golüydü, ceza sahasına doğru kat edip attığı şutla gol geldi. Beşiktaş'ın yenilmesinin en temel sebebi 1-0'ı doğru oynayamaması oldu. Golden sonra topu tutup işi bitirebileceğiniz, maçı öldürebileceğiniz bir ortam vardı. Oyunu daha iyi tutması gerekiyordu Beşiktaş'ın.

1-1 sonrası baş aşağı giden bir maç vardı. Brugge'un bu kadrosuna bakınca 18 numaralı Gedoz'un sonradan oyuna girişi biraz garip duruyor. Oulare'nin oyuna girişi maçı Beşiktaş ceza sahasına taşıdı. İki tane uzun santrfora dönerek hem De Sutter, hem de Oulare'yle savunmayı arka tarafa yasladı. Halbuki 1-0'da al ver yapıp oyunun temposunu düşürmesi gerekiyordu takımın.

Devamı...

Baskın, akıllı ve kontrollü bir kırkbeş dakikanın ardından gevşek, dağınık, kontrolsuz başka bir kırkbeş dakikaya tanık olduk. Beşiktaş, kendi doğruları ile Brugge’ü sahadan sildi... Sonra da kendi yanlışlarıyla rakibini başına bela etti.

Oyunun gerçeğinden sapmayalım... Ne hakem kararlarına sığınalım, ne de Beşiktaş’ın talihini kantara vuralım... Avrupa Kupaları’nda ayakta kalan son temsilcimiz dün oynadığı oyunla bir yandan kendi büyüklüğünü gösterirken bir yandan da zaaflarıyla, yanlışlarıyla yüzleşti.

Devamı...

Tüm ilk yarı boyunca iki takımın da tek gol pozisyonu bulamamasının nedeni ‘önce güvenlik’ ilkesinin ikisi için de geçerli oluşuydu. Zaten ciddi iki eksikle oynayan Beşiktaş’ta Gökhan Töre merkezli bir kaç cılız atak girişiminin tehlike yaratmadan sönmesi oyunun Tolgay/Oğuzhan ekseninde kurgulanmasıyla doğrudan ilgiliydi. Oğuzhan ve Tolgay’ın birbirlerine yakın oluşları Brugge’ün savunmada işini kolaylaştırırken iki kenar oyuncusu Olcay ve Töre’nin dolayısıyla da Demba Ba’nın oyuna girmesini güçleştirdi. Bu gidişin rakibin işine geleceği aşikardı.

Devamı...

Vazquez’siz Club Brugge tıpkı Sosa’sız Beşiktaş gibi çok boyutlu oynayamıyor. Dün maç başladığında takvim yaprakları 2015 yılını gösterse de Brugge’ün ilk yarı boyunca oynadığı futbol daha çok 1990 Dünya Kupası model futboldu: Sürekli hedef santrfor pivot De Sutter’e şişir, indirdiği toplarda baskı yapmaya çalış.

Belçika ekibi, daha ilk 5 dakikada De Sutter’e havadan 5 top şişirdi. Onun dışında bir de sürekli karambol kovaladı, De Sutter ilk 45’te topa dokunduğunun neredeyse yarısı kadar da faul yaptı!

Devamı...

Club Brugge'u bir kaç kez izlemiştim ama dün akşamı gerçekten çok merak ediyordum. Teknik Direktörleri Preudhomme karşılaşma öncesi 'Favori Beşiktaş' dedi. Preudhomme'nin 'Favori Beşiktaş' demesi boşuna değilmiş. Bu oyuncuların maça başlamasını etkiledi. Beşiktaş'a saygı duyarak oynadılar.

Beşiktaş'ın ideal kadrosundan iki önemli oyuncusu yok ama kalesinde de tehdit yok. İlk yarı bittiğinde '0-0 iyidir' dedik ama ikinci yarının başında Veli'nin başlattığı atakta Gökhan'ın müthiş golüyle öne geçtikten sonra öyle bir 4-5 dakika oynadık ki '2'yi bulalım da bu iş bitsin' diye bekledik. Fakat oyunun son dakikalarında 2-1'e razı olduk. 1-1'e kadar olan bölümde özellikle Demba Ba ile girilin bir kaç pozisyon Club Brugge'u tam çözecekti ama rakip oyuncunun şutu asist olunca 1-1'lik skor bu kez Beşiktaş'ı şoka soktu.

Devamı...

Rakibin hocası Preu’dhomme sanırım Beşiktaş’ın Liverpool performansından çok etkilenmiş. Orta sahada Siyah-Beyazlılar’la mücadele etmenin pek de gerekli olmadığını düşünmüş olmalı. Sivas’tan da feyz alarak direkt De Sutter’le topu buluşturmayı planlamış. Bu sebeple direkt oynadılar. Orta sahayı by-paslamak istediler. İlk yarıda bu plan, hücum yönünde işlemedi ama Beşiktaş da istediği ortamı bulamadı. Oyun iki takımın da istemediği bir şekilde oynandı diyebiliriz. Beşiktaş geri koşup bu uzun toplardan dönenleri topladı ama kaleye uzak kaldı. Birer korner dışında pozisyona yaklaşamadılar.

Devamı...

Beşiktaş, Ada sahillerinde Arsenal’e sahayı dar eden, Tottenham’ı grupta geriye bırakan, Liverpool’u kupanın dışına iten mücadelesinin, kalitesinin KDV’si kadar futbol oynayabilse, dün Akşam Brugge’den daha ilk maçta turu alıp gelirdi... Ama bu Beşiktaş, O Beşiktaş değil... Futbol olarak değil, hırs olarak değil,  paylaşma, yardımlaşma, dayanışma olarak o Beşiktaş değil...

İnsan ister istemez bir kere “Baba”yı arıyor... Neredesin Baba... Havadan- karadan bir iş yapsan, oyun 1-0 devam ederken, bulduğun iki pozisyondan yararlanabilsen, hiç olmazsa birini gol yapabilsen böyle mi olurdu... Biri yoksa diğeri olacak... Oyunun kuralı bu...

Devamı...

İyi başladı, kötü bitirdi Beşiktaş. Bir saatlik bölümde oyunu tuttu. Golü de buldu. Ancak devamını getiremedi. Önemli bir avantajı tepti. Tur düğümünün çözümünü rövanşa bıraktı

İki takımın da oyun stratejilerinin ortak bir yanı vardı başlangıçta. Kaybetmemek. Brugge oyun disiplinini hiç elden bırakmadan oynadı. Savunma güvenliğini ön plana aldı. Topun arkasına her defasında çoğalarak geçti. İlk yarıda Beşiktaş’ı duran toplar dışında ceza alanına yaklaştırmadı. Aşırı kontrollü bir oyunu oynayınca, doğal olarak önde etki sağlamakta zorlandı. Tıpkı Beşiktaş gibi, onun gol arayışında da duran toplarda yakalanabilecek fırsatı kovalamak vardı.

Devamı...

Beşiktaş dün Club Brugge deplasmanında çeyrek finale doğru dev bir adım attı. Bir Avrupa maçında deplasmanda ne kadar oynanabilinir ise maksimum akılcılıkta oynadı. İlk 45 dakika emniyetli ve rakibe alan vermeyen saha parselizasyonunda herşey planlandığı gibi gitti. 

Fazla risk almayan Brugge de hiç pozisyon üretemedi. İkinci yarının başında Gökhan Töre’nin attığı gol gerçek bir süperstar işi. Bize büyük avantaj getiren bu harika golün ardından Belçika temsilcisi büyük panik yaşadı ve hemen ardından birkaç etkili atak daha yaptık.

Devamı...

Atiba'nın yerini yürüyecek hali olmayan Oğuzhan'la doldurmaya çalışan bir teknik adamınız varsa Brugge karşısında bile ölüp ölüp dirilirsiniz. Net!

Beşiktaş bu sezon Avrupa'da çok zorlu takımlara karşı harika işler yaptı… Tottenham istisnası hariç tümünde Veli Atiba birlikteydi… Bu maçta Atiba yoksa onun yerini dolduracak oyuncu bellidir; Necip… Franco ya da Atınç'tan birini koyarsın stopere çekersin Necip'i orta sahaya, aklın yolu bu… Peki Biliç ne yapıyor; deplasmanda, bozuk zeminde Tolgay ve Oğuzhan'ı birlikte kullanıyor! Pes!

Orta alanda iyi mücadele edemez ve topa sahip olamazsanız Ne Tolgay bekleneni verebilir ne de öndeki Demba Ba... Hikaye bu kadar basit… 

Devamı...

Popüler İçerikler

Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu
Serdal Adalı, Ricardo Quaresma'ya Jübile Yaptıracağı Tarihi Açıkladı
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var