Hakan Arslan’ın Elinden Yeşilçam’ın Kötü Adamları

“Kötü adam’ deyince en başa adı yazılacak, ansiklopedi tanımına girecek kadar başarılı bir oyuncudur. İsmi bilinmeyen kötü karakterlerin aksine, Erol Taş bu alanda bir markadır. Gastronomiyle kötülüğü aynı potada erittiği nice filmde kuzu çevirmeleri parça pinçik etmiştir. Şüphesiz gece yarısı acı acına Vedat Milör’den sonra denk gelinmemesi gereken bir başka gurmedir. Afiyet şeker olsun Erol Abim.

Suç filmlerinde kötü karakter kötülüğünü yapar eyvallah. Ama komedi filmlerinde kötü karakter olmak Turgut Özatay’ı tanımlamak için iyi bir noktadır. Kemal Sunal’ın birçok filminde olmazsa olmaz fenalıkları yapan, haraç kesen, ihaleye fesat karıştıran ve mizahın zeminini hazırlayan başlıca karakterdir. 600′e yakın filmde oynamış, kötü karakter olmasına rağmen genellikle güldürmüştür.

Çakır gözleri, ince karakteristik sakalları ve değişmez beyefendi stiliyle Hüseyin Peyda’nın kötü karakter rollerinde ‘Mafya Babası’ veya ‘Köy Ağası’ seviyesinden daha düşük bir rolde oynaması düşünülemezdi. Ne zaman bir Yeşilçam filminde Hüseyin Baba görünürse, orada mutlak sıkıntı çıkacaktır. Onun kızı alınmaz, ihalesine girilmez, tavuğuna kışt, adamına höst denmez.

Kudret Abi, birlikte oynadığı kötü karakterler ile filmin total dayağını bölüşür, paylaşımcıdır. Bir tokat geliyorsa ona kafa atar. Oynadığı 300′ün üzerindeki filmde karakterlerinin adı yoktur ama hepsinde kamyon tamponu gibi pala bıyığı vardır

Açık bağırlı küçük mahalle kabadayısı ve mafya tetikçisi rollerindeki üstün başarılarıyla bilinir. Saç stili Süheyl Abi’yle benzerlik gösterir. Fakat kutuplardan basık ve ekvatordan hafif şişkincedir.Sinema jargonunda ‘iyi yumruk alan’ ve bunu saçlarını kullanarak perçinleyen İbrahim Abi’miz genellikle birinin adamıdır. Hiyerarşik olarak O’nun altında biri olmadığı için ilk dayağı badileri gibi O da yer.

Sinsi, merhametsiz, üçkağıtçı, gaddar ve fakat filmdeki esas kadına düşkün anasının gözü karakterlerin değişilmez adamıdır Bilal Abey. Kötülüklerin planlayıcısıdır genellikle. En şeytansı planları yapıp muhteşem aşkların arasına inşa edilecek istinat duvarı ihalesine girer, ihaleye diğer katılanları da vurur. Mutlu ailelerin ocağına organik tarım bahanesiyle incir ağacı diker. Yeşilçam’daki lider kötü karakterde olması gereken karizmatik gülüş ve kısık gözlerin hasosu O’nda vardır.

İnce bıyığı, limonla yapıştırılmış saçları, karakteristik çıkık alt dudağı ile tam bir mafya fedaisi karakteridir. 200′e yakın filmde oynamasına rağmen Cüneyt Arkın’dan yediği muntazam dayaklar ile hatırlarız Necip Usta’yı.

Bere gibi saçları, fırça gibi bıyıkları ve fıldır fıldır gözleriyle fazla enerjik bir kısa boylu kötü adam karakteridir. Cüneyt Arkın’la oynadığı birçok tarihi filmde her yediği yumrukta 50 metre aşağı uçup, tekrar sur merdivenlerinden tırmanıp kadraja girmişliği vardır. Ayrıca Kemal Sunal ve Şener Şen’le birlikte oynadığı Davaro filmindeki otobüs soygunu sahnesinde bir kadının kolundaki bilezikleri tek hamlede sökmesi unutulmaz. Şiddet sever, plan sevmez. Dayağa uçarak, kadraja koşarak girer

Her filmde kürekle dayak yiyen bir başka kötü karakterdir Süheyl Abi. Figüranlığın gereği bilip bilmeden Cüneyt Arkın’a filan ‘Ne diyon lan sen değişik?’ diye el kol hareketi yaptığından ağır dayağa maruz kalır genellikle.Sarı saçları, pala bıyıkları ve donuk bakışlarıyla, canlandırdığı karakterlerin belinde kesin silah vardır diye düşündürür.

Yeşilçam’ın en meşhur iri cüsseli kötü karakterdir desek yanlış olmaz. Pek düşünmez, stratejiyle, planla filan işi yoktur. Masif şiddete inanır. Yadigar Abi’nin oynadığı filmlerde ilk göründüğü sahnede gerilim müziği girer, herkes susar, yavaş yavaş geri basar, esas karakterimiz gelir (genelde Cüneyt Arkın) bunu bir temiz döver. İyi – kötü 1000 civarı filmde oynadığı söylenir. Muhtemel büyük kısmında kamyonla dayak yemiştir. Bence normalde kimse dövemez de neyse…

Popüler İçerikler

Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt