Simge bizim ajansa metin yazarı pozisyonu için iş başvurusuna geldi. Görür görmez aşık oldum. Bu yüzden de onu işe almayıp hayatımın merkezine almaya karar verdim. Sosyal medyada kısa bir yazışma sonrasında ilk buluşmamızda doğada bir ATV turu yapmıştık.
İlişkimiz 4. ayını tamamlamışken Simge’ye evlilik teklif etmeye karar verdim. Yıllar yılı, zamanı gelince yaratıcı bir teklif yapacağıma emindim ama bunun ne olacağını bilmiyordum. Daha önce 3 yıl dünya turu yapmıştım ve bu dünya turundan yanımda dönen bir çok ülkeden bozuk para vardı. Bu paraları öncelikle beyaza boyadım. Daha sonra kırmızı renkle önlerine harfler ve arkalarına rakamlar yazdım. Toplam 118 adet para hazırladım.
Simge başlarda bu paraları buluşmalarımızda benim 2 elimi yumruk yaparak ona uzattığımda birini seçerek buluyordu. Daha sonra paraları geçtiği yerlere ya da kullandığı objelerin çevresine saklamaya başladım. Aldığım kaktüsün altına, arabanın torpidosuna, gözlük kılıfına, ofisin su sayacı kapağına, posta kutusuna, kahve bardağının altına, evin paspası altına vb. onlarca yere paraları sakladım. Hatta bir kısmını annesiyle buluşup ona teslim ettim ki annesi evin içinde değişik lokasyonlara paraları saklayabilsin.
Simge haftalarca bu paraların anlamını çözmeye çalıştı. Her para bulduğunda gidip paraları tekrar diziyor ve cümleyi anlamaya çalışıyordu. Bunun için matematikçi bir arkadaşını çağırıp onunla denklemler kurup hesaplamalar bile yaptılar.
Paraları birleştirdiğinde üzerinde yazan şey: Nerede olacağımın ne yapacağımın hiç önemi yok artık, nereye yürürsek yürüyelim sadece seninle olmak istiyorum. Elimi tutar mısın?
O daha paraların anlamını anlayamamışken, başına bir de bu zarfları çıkardım. 10 adet her biri numaralı ve sıralı bu zarfların içinde benim çizdiğim küçük illüstrasyonlar vardı. Bunları da birleştirince çizgi roman gibi bir hikaye oluşuyordu.
Paralar ve zarflar birlikte gelmeye başladığında Simge’yi zaten uyku tutmaz oldu. Geceleri işten sonra bunları çözmek için çalışıyordu.
Teklifin son kısmını insanlardan uzak bir yerde doğanın içinde bir piknikte yapma fikrim vardı ve bunun için hazırlıklara başladım. Hayalimdeki ambiyansı yaratmak için almam ve bulmam gereken çok şey vardı.
Zarflarda sona yaklaştıkça başka insanlardan yardım alarak Simge’ye teaser postlar hazırladık. Videolar, mailingler, fotoğraflarla elden ele gezen bu zarfların Simge’ye ulaşması daha da çileli oldu.
Teklifin piknikte olan final kısmını ilk buluştuğumuz ve ATV kullandığımız ormanda yapma kararı aldım ve orada bir düzenek kurmak için kolları sıvadım.
Bir sabah tekrar ATV gezisi yapmak üzere onu ilk buluştuğumuz yere davet ettim. Gene ATV’lerin tepesinde hazırlığını yaptığımız yere giderken ekibimden 5 arkadaşımda ağaçların arkasına gizlenip bizi kameraya aldılar. Bu süreçte 3 DSLR kamera ve 2 adet saklanmış gizli gopro kamera kullandık.
ATV’leri bir tepenin ardında durdurduk. Biraz yürüyüp açılalım dedim ve tepenin hemen ardında fotoğraftaki alanla ona sürprizi patlattım. Önceleri hoş bir piknik organizasyonuydu. Ta ki ben 10. zarfı ona burada verene kadar.
Biz de Çağrı ve Simge'ye buradan mutluluklarının devamını diliyoruz! Bu harika teklifi yapan Çağrı'yı da tebrik ediyoruz! ❤
yok canım ne kıskancam gözüme aşk kaçtı dur şeyaparım sen dur şey
hepsini yapıyorum da gözümden kalp çıkaramıyorum
Arkadaslar paralarin uzerinde yazan sey : "Nerede olacagimin ne yapacagimin hic onemi yok artik, nereye yurursek yuruyelim sadece seninle olmak istiyorum elimi tutar misin?"