14. maratonda ise kaval kemiği kırılmış olduğundan yarışamadı. Kaval kemiğinin kırılmasının nedeni, imparatorunun kendisine armağan ettiği arabayla kaza yapmış olmasıydı.
Kendisine armağan edilen arabayla şarampole yuvarlanan, arabada yaklaşık bir gün kalan Bikila, kendisini bir çobanın bulmasıyla hayata tutunacak fakat hayatının geri kalanını tekerlekli sandalyede sürdürecekti.
Felç olduktan sonra, tekerlekli sandalye yarışları ve okçuluk gibi spor dallarına yöneldi. Mücadeleyi bırakmayarak, her türlü engelin üstesinden gelme kararlılığını gösterdi.
1972 Münih Olimpiyatları’na şeref konuğu olarak katıldı ve binlerce insan tarafından ayakta alkışlandı. Kazadan sonraki hayatına uyum sağlamakta güçlük çeken Bikila 1973’te henüz 41 yaşındayken beyin kanaması geçirdi ve hayata gözlerini yumdu.
Mirası ve ilham kaynağı oluşu
Abebe Bikila'nın hayatı, fiziksel zorluklar ve engeller karşısında yılmayan bir ruhun sembolü olarak kabul edilir. Olimpiyat zaferleri ve kişisel mücadeleleri, onun azim ve kararlılığını dünya çapında tanınan bir figür haline getirdi. Özellikle genç sporcular ve zorluklarla karşılaşan bireyler için büyük bir ilham kaynağıdır. Onun hikâyesi, insanın içindeki gücün ve azmin neler başarabileceğinin göstergesidir.
Abebe Bikila'nın hikâyesi, spor tarihinin en ilham verici ve etkileyici hikâyelerinden biridir. Onun azmi ve kararlılığı, hem kendi döneminde hem de günümüzde pek çok kişiye örnek olmaktadır.
NOT: Bikila, Olimpiyat altın madalyası kazanan ilk siyahi Afrikalı atlet ve üst üste iki olimpiyat maratonu kazanan ilk atlet olarak tarihe geçti.
Instagram
Facebook
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio