Cinsel İstismarda 'Somut Delil' Şartı Arayan Düzenleme Kabul Edildi

Cinsel istismar şüphelisinin tutuklanabilmesi için 'kuvvetli şüphe' yanında 'somut delil' aranmasını şart koşan düzenleme TBMM'de kabul edildi. Muhalefet ve hak savunucuları karara tepkili. 

Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin kamuoyunda tartışmaya neden olan ve kadın örgütlerinin de tepkisine yol açan 13’üncü maddesi değiştirilmeden kabul edildi. Bu maddeye göre cinsel istismar ve cinsel saldırı suçlarının da aralarında bulunduğu katalog suçlardan tutuklama için ‘kuvvetli suç şüphesinin’ yanında ‘somut delil’ kriterleri de aranacak.

İYİ Parti’nin, 13’üncü madde ile ilgili ‘cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı’ suçlarından tutuklamada somut delil kriterinin aranmaması yönündeki önergesi ise AKP oylarıyla reddedildi. Meclis Genel Kurulu’nda somut delil şartına karşı muhalefetten tepkiler yükseldi.

"İktidarın desteklediği vakıflarda çocuk istismarı"

HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya, şartın çocuk istismarı davalarında ciddi sorunlar yaratacağını belirterek şöyle konuştu: “Son olarak, iki çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı kamuoyunda Elmalı davası olarak bilinen dava ile Uşak’taki iki yaşındaki bebeğe yönelik gerçekleşen istismar vakası Türkiye’de çocuk istismarının ne boyuta geldiğini ve ne kadar yakıcı olduğunu bir kez daha göstermektedir. Pozantı ve Ensar Vakfı örneklerinde de ortaya çıktığı gibi, çocuk istismarı kamu kurumlarında ve iktidarın desteklediği kimi dernekler ve vakıflarda meydana gelmektedir. Ayrıca, bu örneklerde yaşanan şiddet çoğunlukla birden fazla çocuğa yönelik cinsel saldırı şeklinde gerçekleşmektedir ancak faillerin önemli çoğunluğu cezasız kalmaktadır.”

"Tarikat şeyhi tutuklu mu?"

İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, somut delile rağmen cinsel istismarlarda tutuklama olmadığını şu sözlerle hatırlattı:

“Son yirmi yılda bakın neler oldu, nelere müsaade edildi de bu güzel ülke kendi çocukları için artık bir cehennem haline geldi. Şimdi biraz hatırlayalım. Soruyoruz; ‘Türkiye Cumhuriyeti sona erdi, İslam devleti kuracağız’ filan diye sevinç çığlıkları atan tarikat şeyhi 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismardan tutuklandı mı, tutuklanmadı mı? Hatırlayan var mı üzerinden kaç gün geçti? Diyanet İşleri’nin resmi internet sitesinden ‘Babanın öz kızına şehvet duyması haram değildir’ diye fetva verildi mi, verilmedi mi?”

"İstismarcılar güç alır"

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer düzenlemeye tepkisini şu sözlerle getirdi: 

“Eğer bu ülkenin televizyonlarına, çocuk bedenini şehvet öznesi olarak anlatan, 12 yaşındaki bir kız çocuğunun doğum yapmasını normalleştirmeye çalışan sözde hocalar çıkarılır ve bu sözler cezasız kalırsa, bu Meclis çatısı altında kurulmuş bir komisyonda devletin İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu başkanı 15 yaşındaki evliliklerin önünün açılmasını savunursa, çocuk yaşta evliliği bir şiddet olarak tanımlayan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılıp çocukların haklarını savunan Lanzarote Sözleşmesi tartışmaya açılırsa, ülkeyi yönetenlerin hazırladığı yargı paketinde ‘somut delil’ adı altında istismarcıların tutuklanması zorlaştırılmaya çalışılırsa, iktidardakiler tarafından ikide bir ‘mağduriyet kisvesi’ altında çocuk istismarcılarına af getirmeye çalışılıp ‘çocuk’ ve ‘gelin’ ifadeleri aynı cümle içerisinde kullanılırsa ve bu teklifler muhalefetin mücadelesi ve halkın Meclis kapısına dayanmasıyla güç bela geri çektirilirse, kamuoyuna sürekli ısıtıp ısıtıp af teklifleri sunulup ‘Şöyle olursa bırakalım, böyle olursa çıkaralım’ diye taleplerle nabız yoklanırsa elbette ki bu ülkede çocuk istismarı vakaları bitmez çünkü istismarcılar bundan güç alır, istismarın normalleştirilmeye çalışılmasından cesaret alır ve oluşan cezasızlık algısından beslenirler.”

"Kadının beyanı esastır' ilkesini devre dışı bırakabilir"

Avukat Tuba Torun da TBMM'de kabul edilen düzenlemeye tepki gösterdi. Torun'a göre, 'somut delil' maddesi, diğer şiddet vakalarına da kıyasla uygulanabilecek ve  “kadının beyanı esastır” ilkesini de fiilen devre dışı bırakılabilecek.

Torun bu noktada 6284 sayılı kanuna dikkat çekerek 'Talep edilen koruma kararlarında somut delil aranabilecek. Fakat 6284'ün temel özelliği, şiddet tehlikesi içindeki kişiyi, delil aramaksızın korumaya yönelik tedbirleri hayata geçirmesidir. 6284 kapsamında talep edilecek koruma kararları için somut delil ararsanız bu yasayı tanımamış olursunuz, bir anlamı olmaz' diye konuştu.

TCK'nun belirlediği katalog suçlarda somut delil varlığı gerektiğini hatırlatan Torun, bu suçlarla cinsel istismarın aynı değerlendirilemeyeceğini belirterek 'Çünkü bu suçlar somut delil olmadan işlenebilir. Israrla yapılırsa cezasızlık ortaya çıkar' dedi.

Popüler İçerikler

Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
YORUMLAR
08.07.2021

Tacizci ve tecavüzcüleri savunan başka bir ülke daha yoktur.

08.07.2021

Tacizi ve savunan başka bi ülke söyleyeyim mi? Neredeyse tüm müslüman ülkeler. Acı ama gerçek

herkes kendi adaletını saglamaya calısacak kaos yakındır bu ulkede

08.07.2021

Çocuklara okeyim. Onlar art niyetten yoksun ve saflar. Kadınlardan pek emin değilim. Özellikle ergenlik çağının altındaki her çocuğun beyanı önemli. 18 yaş altı da hata yapıp, korkup, sindirilip istismara maruz kalabiliyor. O yüzden bu konulara da ciddi yaklaşılmalı. Fakat 18 yaş altı erkek veya kadın çocuğuna yapılan muamelede cinsiyetin herhangi bir şekilde farkı olmamalı. Bunu söylüyorum çünkü 17 yaşında, yaşıtı sevgilisini 24 küsür yaşlarda bir elemanla aldatıp, cinsel ilişkiye girip, sevgilisini de kendisine tecavüzle suçlayıp binbir türlü belaya sokan, sonrasında da yeni sevgilisiyle keyfine göre takılan kızlar da biliyorum. Ben hiçbir erkeğin hayatını başka bir kadının dudaklarının ucundaki cümleye bağlama taraftarı değilim. Erkek olsun kadın olsun, insanlar bu kadar temiz ve saf değiller ve bir cinsiyetin mağduriyeti benim gözümde ötekinin mağdur olma ihtimalini yok sayacak değil. Kadının beyanı esastır cümlesi tam da bunu yapıyor.

Pasif Kullanıcı
08.07.2021

hastayım sana lan hep doğru söylüyon ağzına sağlık

TÜM YORUMLARI OKU (47)