'Ünlü bir sporcu arabasına binmek üzereyken yanına bir kadın yaklaşır. Sporcuya küçük bir bebeğinin olduğunu, bebeğin çok hastalandığını ve hastane masraflarını karşılayamadığını, onun her gün biraz daha ölüme yaklaştığını anlatır. Kadının anlattıkları sporcuyu etkiler. Hemen çek defterini çıkarır ve yüklüce bir para meblağı yazarak kadına verir ve Umarım bebeğinin iyi günleri için harcarsın der. Sporcu ertesi gün kulüpte öğle yemeği yerken yanına bir arkadaşı yaklaşarak, Geçen gün çocuklar, bir kadının sizinle konuştuğunu ve o kadına yüklüce bir çek verdiğinizi söylediler der. Ünlü sporcu, 'Evet, ne olmuş' der. Arkadaşı, 'O kadın bir sahtekar, zengin kişilere yaklaşıp hasta bir bebeği olduğunu söyleyerek para koparırmış. Korkarım sizden de koparmış.' der. Sporcu büyük bir sevinçle, 'Öyle mi, yani ölümü beklenen bir bebek yok mu? İşte bu hafta duyduğum en güzel haber bu.' der.'
Aristippos'un hedonizmini, zevk bağımlılığına döndürmek için baya bir okumamak lazım galiba. Aristippos, hayatta hazzın iyi, acının kötü olduğu çıkarımından sonra haydi hazdan hazza koşalım gibi bir mantık geliştirmez. O zaman gereksinimlerimizi azaltalım ki herhangi bir şeyden aldığımız haz artsın der. Bu adam Sokrates'in, erdem için dünyaya sırtını dönmeyi düstur edinmiş bir insanın öğrencisi, cinsel hedonizmmiş saçmalamayın allasen.
"hedonist manita aranıyor" ilanı için nereye başvuruyoz... acil...
Hayat standartlarımı belirleyen felsefe.