Cinayetlerini Detaylıca Anlatan Seri Katil Keith Hunter Jesperson'ın Kan Donduran Hikayesi

Gazetelere suçlarını anlattığı yazılar gönderip sonuna gülen yüz işareti bırakan, bu yüzden 'The Happy Face Killer' yani 'Mutlu Yüz Katili' olarak bilinen Keith Hunter Jesperson'ın yaptıklarını okurken tüyleriniz diken diken olacak! 👇Kamyon şoförlüğü yapan Keith Hunter Jesperson beş ayrı eyaletten en az sekiz kadını katlettiği kanıtlanan bir seri katildi.

6 Nisan 1955 tarihinde doğan Jesperson gelecekte bir katil olacağının sinyallerini çocukluk dönemlerinde de vermekteydi.

Henüz bir çocukken hayvanlara işkence edip onlara zarar vermekten hoşlanıyordu. Babası ise çocuğunun bu davranışlarında herhangi bir sakınca görmüyordu. Kendisi diktatör ve istirmarcı bir babaydı.

On iki yaşındayken ailesinin Washington'a taşınmasıyla öfkeli bir gence dönüşmüştü. Bir keresinde bir sınıf arkadaşının başını suya sokarak boğmaya çalışmış, bir başkasını ise tartaklamıştı.

Yaşıtlarının yaptığı birçok sosyal etkinlikten uzak duruyordu. Ne mezuniyet partilerine katılıyordu ne de birileriyle randevuya çıkıyordu. Liseyi bitirse de babasının onay vermemesi üzerine üniversiteye gidemedi. Çocukluğu ve ergenliği boyunca gösterdiği belirtilere rağmen hal ve hareketleriyle normal biri gibi görünmeye başlamıştı.

1975 yılında eşi Rose ile evlendiği sırada uzun mesafe kamyon şoförlüğü yapmaya başladı. 1990 yılı ise Jesperson'ın hayatının kötü gitmeye başladığı yıl oldu.

Karısının bir ilişkisi olduğunu öğrenen Jesperson, ondan boşandı. Daha sonrasında ise yeni ilişkisinde terk edilen taraf oldu. İlk kurbanıyla karşılaştığında ona 'kadınlara öfkeli' olduğunu söyledi.

Yirmi üç yaşındaki Taunja Bennett ile bir barda tanışıp sohbeti ilerleten Jesperson, cinsel ilişki yaşama düşüncesiyle onu evine davet etti.

Cinsel ilişki sırasında giderek saldırganlaşan Jesperson'a karşı koymak isteyen Bennet kaçamadı. Jesperson, iki metre boyunda iri bir adamdı. Garajdan bir ip alıp genç kadını boğmadan önce ona şiddet uygulamıştı.Cesedini ise Kolombiya Nehri kıyılarında bir yere attı.

Bu ilk cinayetinin ardından suçu başka biri üstlenince şoka uğrayan Jesperson, bir yandan bu durumdan memnun olmuştu.

Elli sekiz yaşındaki Laverne Pavlinac, Bennet'ın ölümünden kendisi ve sevgilisi John Sosnovske'ın sorumlu olduğunu söylemişti. Aynı kadın, daha sonra sevgilisinden kaçabilmek için yalan söylediği itiraf etse de, haklarında suç duyurusunda bulunuldu. Asıl katil Jesperson ise bunun bir mucize olduğunu düşünerek kendini bu olayın bir işaret olduğuna inandırdı.

Pavlinac ve Sosnovske'nin davası ilerlerken kendini yenilmez hisseden Jesperson, Montana'daki bir kamyon durağının duvarına işlediği cinayeti yazarak itiraf etti.

'Tanya Bennet'i ben öldürdüm. Onu istismar ettim, öldüresiye dövdüm. Bundan keyif aldım. Hastayım, biliyorum ama hoşuma gidiyor. Başkaları suçu üstüne aldı, ben özgürüm.'

Bu notta gülen bir surat ifadesini imzası olarak kullanmıştı.

1992 yılında ise ardı kesilmeyen cinayetlerine başladı. Aynı yılın Ağustos ayında, Claudia adında bir kadın otostopçuyu kamyonuna aldıktan sonra genç kadını etkisiz hale getirerek ona cinsel saldırada bulundu, ardından katletti.

Bir ay sonra ise, bir seks işçisi olan Cynthia Lyn Rose'u katletti.

Kasım ayında, bu kez Oregon'da başka bir cinayet işledi. Bu seferki kurbanı, kendisinden fazla ücret almaya çalıştığını iddia ettiği seks işçisi Laurie Ann Pentland'tan başkası değildi.

Temmuz 1993'te bir cinayet daha işleyene kadar ortalarda görünmedi. O yılın Eylül ayında başka bir kadını daha öldürdü. Yetkililerin kimliği belirlenmeyen maktullere verdiği isim olan Jane Doe adıyla anılan kadının kim olduğu bulunamadı.

Jesperson, cinayetlerini işledikten sonra, çeşitli haber kuruluşlarına işlediği cinayetleri ayrıntılarıyla anlatan mektuplar yazıyordu. 1994'te The Oregonian'a yazdığı bir mektupta Bennett'inki de dahil olmak üzere kendi cinayetlerinin ayrıntılı bir açıklamasını yaptı. Jesperson, bu mektuplardan birinde "Her zaman kabul edilmek istemişimdir" dedi.

Öldürdüğü kadınlarla ilgili korkunç bilgileri ifşa etmeye devam eden Jeserson, Pentland'ın öldürülmesiyle ilgili olarak, 

'Kendimi çok güçlü hissettim. Onu öleceği konusunda uyardıktan sonra işini bitirdim.'

Ocak 1995'te, onunla günlerce seyahat ettikten sonra Angela Subrize'yi öldürdü. Cansız bedenini aracına bağlayarak kurbanı teşhis etmeyi imkansız hale getirdi. On iki kilometre gittikten sonra kurbanı bir hendeğe attığını söyledi.

Jesperson, Mart 1995'te son cinayetini işledi. Bu seferki kurban, rastgele seçtiği biri değil; o zamanki sevgilisi Julie Ann Winningham'dı.

Winningham'ın ölümü, Jesperson'ın diğer kurbanlarından daha fazla dikkat çekti ve polisler onu sorgulamaya geldiğinde Jesperson her şeyi itiraf etti.

Bu cinayetin tek cinayeti olmadığını da itirafına ekleyince yetkililer şok oldu. Florida, California, Oregon, Wyoming ve Washington'ta sekiz kadını öldürdüğünü söyleyen Jesperson; Bennett, Pentland ve Winningham cinayetlerinden suçlu bulunup art arda ve eş zamanlı olarak altı ayrı cezaya mahkum oldu. Jesperson, yüz altmış altı katli olduğunu söylese de polisler bunları doğrulayamadı. 

Jesperson halen Oregon Eyalet Hapishanesinde suçlarının cezasını çekmekte.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Önce Kendi Sevgilisini Sonra Kocasını Katleden 'Michigan Şeytanı' Kelly Cochran'ın Kan Donduran Hikayesi
Onlarca Kurbanına Rağmen 20 Yıl Boyunca Yakalanmayan Seri Katil 'Grim Sleeper'ın Ürkütücü Hikayesi
İnsanlık Tarihinin Şimdiye Dek Şahit Olduğu En Korkunç Cinayetlerden Birini İşleyen Genevieve Lhermitte

Popüler İçerikler

Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
YORUMLAR
04.02.2023

The mentalist - red john :)

05.02.2023

Sırf bu ve böyle dramatize edilmiş katil hikâyeleri yüzünden Amerika'da kitap ve film anlaşması yaparak zengin olan bir sürü katil psikopat var

05.02.2023

Red John :)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ