Çin ve Rusya Akdeniz’de sürekli olarak konuşlanmayı planlıyor. Bu hamle Batılı ülkeleri tedirgin etmeye başladı.
Konuyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Rus uzmanlar ve analizciler, Çin’in Rusya ile birlikte Akdeniz’de devamlı olarak konuşlanarak bu bölgedeki askeri varlığını arttırmasının NATO’nun askeri gücüne karşı sağlam bir denge kurulmasını sağlayacağı görüşünde.
Suriye’ye ait kimyasal silahların imha edilmesi sürecine Çin savaş gemisinin de dahil olmasının da Rusya’ya destek olmak amacı ile atılmış bir adım olduğunu belirten uzmanlar Çin'in, Akdeniz’de devamlı olarak konuşlanmak üzere bir takım planlar yaptığı yorumunda bulunuyor.
Rusyanın Sesi Radyosu'nun konu ile ilgili görüşlerine başvurduğu Kamu Politikaları Araştırma Merkezi Genel Müdürü Vladimir Yevseyev “ Rusya ve Çin giderek birbirlerine yaklaşmaktadır. Bunun en önemli kanıtı ise Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in Kış Olimpiyat Oyunları’nın açılış töreni vesilesiyle Soçi’yi bizzat ziyaret edecek olmasıdır.' dedi.
Suriye’ye ait kimyasal silahların imha edilmesi sürecine Çin savaş gemisinin de dahil olması da Rusya’ya destek olduğunu belirten Yevsevey şöyle devam etti:
'Çin’in Akdeniz’deki faaliyetlere ve tatbikatlara katılım konusundaki şevki de bölge nezdindeki siyasi arenada giderek aktif bir şeklide yer alma isteğinden kaynaklanmaktadır. Çin, bugüne kadar Akdeniz konusunda hiç bu kadar ilgili bir politika izlememişti.”
Habere göre, 2013 yılı itibariyle Çin’e ait gemiler Mısır’daki Port Said ve Yunanistan’ın Pire ve Neapol limanlarına giriş yaptı. Söz konusu limanlarda Çin’in kendine ait mülkiyet payı bulunmakta. Tam da burada üzerinde dikkat edilmesi gereken unsur, Neapol Limanı’nda Çin’e ait olan terminalin NATO’nun Akdeniz’deki merkez üssü ile komşu olduğu gerçeğidir.
Jeopolitik Meseleler Akademisi Birinci Başkan Yardımcısı Konstantin Sivkov, Rusya ve Çin’in Akdeniz’deki faaliyetlerinin Batı nezdinde bir takım rahatsızlıklar ve tedirginlik yaratmasının tesadüf olmadığını söyleyerek şöyle devam etti:
“Çin, Akdeniz’de devamlı olarak konuşlanmak üzere bir takım planlar yapmaktadır. Çünkü Ortadoğu’da bulunan zengin enerji kaynaklarının Batı’nın tam kontrolü altına girmesinin engellenmesi anlamında sağlam bir garantiye ihtiyaç duymaktadır. Batı ise bilindiği üzere bu plan doğrultusunda hareket etmektedir. Bu gerçeğin çok iyi farkında olan Çin de bu bölge üzerine yoğunlaşmak sureti ile Akdeniz’deki mevcut politikalarını destekleyici nitelikteki bir askeri ve siyasi desteğe sahip olmak istemektedir. Çin’in sahip olduğu modern ve güçlü savaş gemileri, Akdeniz’deki Çin varlığının parlak birer göstergesi haline gelebilirler.”
Konstantin Sivkov, Çin’in Akdeniz üzerindeki jeopolitik amaçlarını Rusya ile kuracağı güçlü ve yakın bir ortaklık içerisinde gerçekleştirmeyi planlamakta olduğunu ifade ediyor ve bu durumunun sebebini ise şu sözlerle açıklıyor:
“Bu bölgede özellikle de Doğu Akdeniz için önümüzdeki dönemde verilecek olan mücadele oldukça zorlu geçecek. Bu durumu iyi analiz eden Rusya ve Çin ise burada güçlü bir birlik oluşturma çabası içerisine girmiştir. Ne Çin, ne de Rusya NATO’nun filosuna karşı koyabilecek bir grubu tek başına yaratabilecek bir kapasiteye sahip değildir. Ancak birlikte hareket etmeleri durumunda bu işin üstesinden gelebilirler. Bu sebeple Çin’in ve Rusya’nın Akdeniz’deki işbirliği gayet gerçekçi ve somut bir olgudur. Karşılıklı çıkar birliğine dayanan söz konusu işbirliği, NATO’nun bölgedeki potansiyelini dengelemeye ve filosuna karşı koymaya olanak tanıyacak ortak bir karşı filonun yaratılmasını sağlayacaktır.”
Vladimir Yevseyev, Rusya ve Çin’in Akdeniz’de şu anda yürütmekte oldukları tatbikatların, gelecekteki güçlü işbirliğinin habercisi olduğu görüşünde.
Bu yıl Çin ve Rusya, Pasifik Okyanusu’nda ortak deniz tatbikatları ve Şanghay İşbirliği Örgütü kapsamında ortak kara harekatları düzenleyecek. Ayrıca her iki ülkeye ait savaş gemileri 5 Şubat’a kadar tamamlanması planlanan ve Suriye’nin kimyasal silahlarının tasfiyesine yönelik operasyonun ilk etabı kapsamında görev yapmaya devam edecekler.
Odatv.com