Çin Hükümeti Serçelere Karşı Halkıyla El Ele Verdiği Topyekûn Savaşı Nasıl Kaybetti?

İnsanoğlunun yaşadığı dünyayı ve bulunduğu çevreyi kendi istek ve amaçları doğrultusunda şekillendirme çabası, tarihteki çoğu örnekte de görülebileceği üzere maksadını aşan girişimler ile dolu. İşte Komünist Çin hükümetinin 20. yüzyılın ortalarında başlattığı 'Dört Haşere Kampanyası' ; büyük bir çevre felaketi ve milyonlarca insanın ölümüne neden olan tarihin kara lekelerinden bir tanesi.

Akıllara durgunluk verecek çapta büyük bir pişmanlık ile sonuçlanacak bu olayı sizler için derledik. Bakalım siz ne düşüneceksiniz...

Her şey, Mao Zedong (1893-1976) yönetimindeki komünist Çin hükümetinin yayınladığı bir karar ile başladı.

Bu karara göre kuşları 'kapitalizmin kamusal hayvanları' ilan eden hükümet, halkın rızkını sömürerek yok ettiğini iddia ettiği serçelerin tamamen kökünün kazınmasını emretti.

Mao Zedong'un "Büyük İleri Atılım" girişiminin bir parçası olarak 1958 yılı itibari ile yürütülen "Dört Haşere Kampanyası" ile Çinliler; serçelerle birlikte aralarında fare, sinek ve sivrisineğin de olduğu dört canlıyı ortadan kaldırmak için düğmeye bastılar.

twitter.com

Peki bu hayvanların suçları neydi?

Bu hayvanların, yaşadığı çevreye ve Çin halkına büyük zararlar verdiği düşünülüyordu.

twitter.com

Sivrisinekler sıtma yayıyordu. Fareler vebaya neden oluyordu. Sinekler zaten tam bir baş belası olarak kabul ediliyordu. Avrasya ağaç serçeleri ise halkın ürettiği ve tüketmesi gereken tahıl ve meyveleri yiyordu.

Çin, 1958 yılında serçelere topyekûn savaş ilan etti ve milyonlarca Çinli bu ava katıldı.

twitter.com

Çinli yetkililerin serçeler hakkındaki yönlendirmeleri, halkın öfkesi tetikliyor ve hükümetlerinin yanında yer alma isteğini arttırıyordu. Yetkililere göre her bir serçe, yılda yaklaşık 4.5 kilogram tahıl tüketebiliyordu.

Halk, serçelerle verdiği mücadelesinde onları vurmanın, yuvalarını dağıtıp yumurtalarını kırmanın ve her tarafa korkuluklar yerleştirmenin yanı sıra çok ustaca bir yöntem de geliştirdiler; Gürültü.

twitter.com

Ellerine aldıkları çanak çömleklerle gürültü yaratan ve 'Sen çok yaşa büyük Mao!' şeklinde attıkları sloganlarla serçelerin yuvalarında dinlenmelerinin önüne geçmeye çalışan halkın tek bir amacı vardı; serçeleri rahatsız ederek sürekli havada kalmalarını sağlamak ve yorgunluktan ölmelerine sebep olmak.

Zira serçeler dinlemeden havada 15 dakikadan fazla süre kalamıyordu...

twitter.com

Çinli bir yazar olan Kuan Yu-Chien'in bu konuda söyledikleri de olayın vahametini ortaya koyar cinsten;

'Tüm halkın, serçeleri ürkütmek adına ellerine aldıkları çanak çömlek ve gürültü çıkarabilecek her şeyle sokak sokak, bahçe bahçe gezdiği o günü çok net hatırlıyorum. O kadar çok gürültü olmuştu ki; gökyüzünden üstümüze ölü serçeler yağmıştı.'

Bu av o kadar önemsendi ki; en çok haşere öldüren okullara, çalışma ekiplerine ve devlet kurumlarına takdir ve ödüller veriliyordu.

Bazı serçeler hayatta kalabilmek adına büyükelçilik binalarına sığındı!

twitter.com

İlginç bir şekilde bazı serçeler hayatta kalabilmek adına büyükelçilik binalarına sığındılar. Pekin'de bulunan Polonya Büyükelçiliği de bunlardan biriydi. Bunun sebebi ise; bu elçiliklerin, Çin hükümeti ve halkının aksine serçeleri öldürmek istememeleriydi.

Ancak insanlar rahat durur mu?

Bunu duyan Çinliler, Polonya Büyükelçilik binasının çevresinde toplandılar ve iki gün boyunca aralıksız davul çaldılar. Sonuç ise yine aynı... Polonyalılar ise tüm serçe ölülerini küreklerle temizlemek zorunda kaldılar.

Peki bu kampanya ile toplamda kaç hayvan öldürüldü?

twitter.com

Çinin bu kampanya ile 3 yıl içerisinde; yaklaşık 1.5 milyar fareyi, 100 milyon kilogram sineği, 11 milyon kilogram sivrisineği ve 1 milyar serçeyi öldürdüğü düşünülüyor.

Ancak işler hiç de beklenildiği gibi gitmedi. Çin, bu girişimi ile çok büyük bir çevre felaketine de davetiye çıkardı.

Tabiri caizse serçelerin kökünü kazıyan bu denli büyük çaplı bir av, doğada büyük dengesizliğe neden oldu. Serçelerin öldürülmesi, tahıllara daha büyük zararlar verebilen haşere ve çekirgelerin sayısında bir sıçramaya neden oldu.

Serçelerin yok edilmesi, yaşanan kuraklıklar, seller ve hiçbir işe yaramayan hükümet politikalarının da birleşmesi, insanlık tarihinin en ölümcül kıtlığı olan Büyük Çin Kıtlığı (1959-1961) ile sonuçlandı.

Bazı kaynaklara göre 55 milyon kadar Çinli, kıtlıktan dolayı yaşamını yitirmiştir. Peki işin trajikomik tarafı ne biliyor musunuz?

Çin hükümeti, çevre dostu bu kuşların nüfusunun tekrar artması için Sovyetler Birliği'nden 250 bin adet serçe satın almak zorunda kalmıştır.

Bu hikayeden çıkarılması gereken bir ders var. Nihayetinde bulunduğu çevreyi ve yaşadığı dünyayı değiştirip hükmetmeye çalışan tek canlı türü bizleriz. Bu gezegenin sahipleri olmadığımız gerçeğini unutmamalı; insanlık olarak, evimiz kabul ettiğimiz bu dünyaya karşı her zaman duyarlı olmalıyız.

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bizlerle paylaşmayı unutmayınız...👇

Bu içeriklerimiz de ilginizi çekebilir;

ABD ve Çin Arasındaki 'Tayvan Gerilimi' İçin En Önemli İsimlerden Birisi Olan Nancy Pelosi Kimdir?
Pelosi'nin Ardından: Çin, Tayvan'ı 'Kuşatma Tatbikatı'na Başladı
Çin'in Dünyanın Hiçbir Yerine Benzemediğini Kanıtlayan Birbirinden İlginç 19 Bilgi

Popüler İçerikler

Güldür Güldür Show'un Sevilen Karakteri Geri Dönüyor!
AK Parti'de Kritik Sokak Köpeği Zirvesi: Uyutulma Seçeneği de Gündemde!
Fenerbahçe Kadın Voleybol'un Genç Yıldızı Duru Türknas'ı Yakından Tanıyalım!
YORUMLAR
13.08.2022

kafanızı skeym ya gerizekalılar

13.08.2022

Nefret ediyorum bu kalpsiz merhametsiz cani soysuzlardan

13.08.2022

Demek ki ne imiş; 'Kula bela gelmez imiş Hak yazmadıkça Hak bela yazmaz imiş Kul azmadıkça'

TÜM YORUMLARI OKU (13)