Dilini dişini bilmediğin taksi şoförleri, her biri yankesici tipli adamlar, ki boş taksi de hak getire, yolda yürürken her an biriyle çarpışma ihtimali...
Çinliler öğle arasında 5 dk yemek yer, kalan 1 saat 25 dakikayı sağda solda ağaç dalında uyuyarak geçirirler. Uyurken osurmak, geğirmek ve bilimum iğrençlikleri de meşhur ayrıca.
Yani giderken dediler ki Çin çayları meşhurdur, bakıyorsun adam sıcak suya garip bitkiler atıyor, o bitki yaratığa dönüşüyor, çayda tat-tuz yok, amaan yemişim çaylarını kurban olsunlar Rize'nin çayına.
Petshop sanıyorsun giriyorsun, bizde de var benzerleri ama biz hayvan alırken beslemeye alıyoruz bunlar yemeye alıyor. Çocuk, gözümün önünde yılanlar arasından tercihini yaptı, babası da neşeyle aldı. Doğradılar tahta zeminde, sarıp verdiler kilo hesabı.
Alışılageldik dilencilerin aksine saldırgan, sülük gibi yapışan, hele ki turiste ayrıca yavşayan dilenciler. Seninle beraber 2-3 km yürüyebiliyor dışarıdan gören flört ediyorsun zanneder. Halamın ağzında tek diş, onda da bir dirhem soya fıstığı kalmış ama 1 YUAN için senle yürüyüş yapıyor koluna girip.
Yani türkiyede asla konserve dolma almazsın, pilaki yemezsin. Mısır vs orada öyle kıymetli ki, cebimde 4 Çinli işçinin toplam maaşı var ama barbunya pilakisi yiyorum düşünsene.
Gidecek arkadaşlar muhakkak kolonya ve ıslak mendil götürsünler. Düşünüyorum da biz bir yerde yemek yerken başka insanlar sokakta ağzını burnunu kapatıp koşarak gitse utanırız ''Ne lan, bok yemiyoruz ya.'' dercesine, bunlarda o yok; daha bi mutlu oluyorlar sen istifra ettikçe, nasıl bir koku anlatamam. Islak mendil ağzımda gezdim günlerce.
Sokaklarda çinli kızlar, boyları desen 1.30 - 1.50, tipsiz ve fazlasıyla cürretkar giyiniyorlar ama malesef pis kokuyorlar, sarışın ve uzun boylu insan pek görmedikleri için yavşıyorlar da , ama dediğim gibi kokudan yanaşılmıyor yanlarına.
Boş taksi bulmak ölüm, bir de taksicilerle anlaşmak çok zor. İngilizceyi bırak, İngiltere diye bir ülke var mı ondan bile bihaberler, bindiğinde adamın taksi sertifikasının fotoğrafını çekiyorsun ki seni dolandırmasın, korksun diye; dolandırırsan bak bu fotoğrafla devlete şikayet ederim halk mahkemesinde ceza alırsın gibisinden bir blöf yani.