Çin Merkez Bankası'nın kararıyla kredi faizleri yüzde 0.25 oranında indirilerek yüzde 4.6 seviyesine çekildi.
Çin böylece Ekim ayından bu yana faizleri beşinci kez düşürmüş oldu.
Faizlerin düşürülmesi, bankaların Merkez Bankası'ndan; iş çevreleri ve halkın da bu bankalardan borç almasını kolaylaştırıyor.
Merkez Bankası'nın bu kararının ardından, ülkedeki hisse senedi değerlerinde az da olsa artış yaşandı.
Haftanın ilk iki günü yüzde 16 değer kaybetmiş olan Şangay Borsası yüzde 0.17 yükseldi.
Ancak piyasanın belirsizliği nedeniyle borsadaki seyir çok dalgalı.
Çin'in faiz kararının etkisi, hisse senetlerinin küresel çapta da değer kazanmasını sağladı.
Londra'daki FTSE 100 Endeksi yüzde 3, Almanya'daki Dax Endeksi yüzde 5, Paris'teki Cac Endeksi yüzde 4.1 oranında yükseldi.
Lizbon, Madrid, Moskova ve Milan borsalarının da aralarında bulunduğu diğer Avrupa borsaları da yükselişle kapandı.
ABD hisse senedi piyasaları ise Çin'in adımına olumlu yanıt vermedi.
Dow Jones Endeski yüzde 1.3, S&P Endeksi ise yüzde 1.4'lük düşüşle kapandı.
Uzmanlar Çin Merkez Bankası'nın faiz kararının, uzun vadede daha etkili olacağı görüşünde.
Şangay Borsası Pazartesi günkü yüzde 8.5'lik düşüşün ardından Salı günü de yaklaşık yüzde 6 oranında düşüşle açılmıştı.
Pazartesi günü Çin borsalarındaki düşüşü önce Asya borsaları, daha sonra da Batı borsaları takip etti.
Avrupa borsalarında şirketlerin değerinde yaklaşık 124 milyar dolarlık kayıp yaşandı. Yalnızca bilişim devi Microsoft'un kurucusu milyarder Bill Gates’in kişisel servetinden 3,2 milyar dolar eksildi.
Bu durum 'Kara Pazartesi' nitelemesine neden oldu.
Çin'de ekonomik verilerin üst üste kötü gelmesi ve büyümeye dair endişelerin artmasının ardından Merkez Bankası, iki hafta önce üst üste iki kez devalüasyona gitmişti.
Uzmanlar ise Çin'in son aylarda ekonomisine likidite sağlamak için attığı adımların piyasaları rahatlatmakta başarısız olduğunu belirtiyor.
Geçen hafta da %12 düşen Şangay Borsası, Haziran ortasından bu yana %30 değer kaybetmişti.