Çin'de Salgın Yeniden Gündemde: Dünyayı Bu Kez Ekonomik Olarak Vurmaya mı Hazırlanıyor?

Çin'in Vuhan şehrinden tüm dünyaya yayılan pandemi 2 yıl boyunca dünyayı esir aldı. Dünyanın geri kalanında pandemi hafiflerken, Çin'de sert önlemlere karşın yeniden yükselişe geçti ve bu kez ekonomik olarak dünyayı vurması bekleniyor.

Pekin'de neredeyse tüm halka Covid testi yaptırmalarının iletilmesi paniğe neden olurken, Pekinliler yeni bir kapanmadan endişeli.

2 yıldır süren pandemide aynı zamanda çıkış noktası olan Çin, en sert önlemleri alan ülke olarak tanınıyor. Çin'de milyonlarca insan hâlâ tam ya da kısmi kapanma önlemleri altında yaşıyor.

Şanghay'daki sert önlemlerin Pekin'e de sıçraması ihtimali halkı ve ekonomistleri korkutuyor.

Pekinli yetkililer Covid vakalarının kontrol altında olduğunu ve şehirde yeni bir kapanma olmayacağını söylüyor. Pekin yerel yönetiminin sözcülerinden Şu Hejian, 'Şu anda epidemiyolojik araştırmalar ve bulaşımın kontrol edilmesi konusunda Pekin iyi bir iş başardı. Etkin korunma ve kontrol önlemleri de alındı. Yeni vakalar da kontrol altına alınıyor' dedi.

Açıklamalar herkesi güvende hissettirmiyor

BBC'ye konuşan Ekonomist Andy Şie, 'Yaklaşık bir hafta içinde Pekin'in Şanghay'a dönüşeceğini düşünüyorum çünkü Omicron varyantının ne kadar hızlı yayıldığını biliyoruz' diye vurgularken, 'Şu anda yapılanların Covid'i durdurmaya yetmediğini düşünürsek, iki hafta içinde Pekin'in de Şanghay'la aynı duruma geleceğini varsaymak durumundayız' diye ekliyor.

Çin'de Sıfır-Covid politikasının amacı, sadece vakaların kritik üst sınırın altında tutulmasını amaçlamak değil, virüsün üremesini tamamen durdurmak.

Bunun için de test ve takip, izolasyon, kapanma ve aşılama gibi ilaçlı ya da ilaçsız bazı önlemlere başvuruluyor.

"Ekonomiye olan olumsuz etkileri ve toplumdaki rahatsızlığa rağmen merkezi hükümet bu politikada ısrar edecek gibi görünüyor"

BBC Çince Servisi Editörü Howard Zhang, şunları anlatıyor: 

Ekonomiye olan olumsuz etkileri ve toplumdaki rahatsızlığa rağmen merkezi hükümet bu politikada ısrar edecek gibi görünüyor. Uzmanların çoğu Çin'de kapanma ilan edilen şehirlerin sayısının artmasının, bu politikanın başarısız olduğuna bir işaret olduğunu söylüyor. Bazılarına göre Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, siyasi sebeplerle bu politikayı sürdürmekte ısrar ediyor.

Çin'deki varlık yönetimi şirketi Nomura'ya göre ülkede 46 şehirde tam ya da kısmi kapanma uygulanıyor. Bu da söz konusu şehirlerde üretimi ve tüketicileri etkileyebilir.

Küresel ekonomiyi de etkilemesi bekleniyor

Şanghay'daki karantina da dünyanın en büyük limanında yük konteynerlerinin yığılmasına neden oldu çünkü sınırlamalar ulaştırmayı olumsuz etkiledi.

Tedarik zinciri verilerini takip eden 'project44', tırlar tarafından taşınıp dağıtılmak için Şanghay limanında duran yük konteynerlerinin ortalama 12 gün buradan alınmayı beklediklerini kaydetti.

Geçen yıl Çin'den ihracatın yüzde 27'si bu liman üzerinden yapılmıştı.

Çin'in diğer ülkelerdeki üretim için gereken malları ihraç etmesinin ne kadar önemli olduğunu düşünürsek, dünyanın geri kalanı da bu yaşananların etkilerini hissedebilir.

Capital Economics'ten küresel ekonomi uzmanı Ariane Curtis'e göre, Çin'deki yeni önlemlerin ticarette yarattığı aksaklıklar devam ederse bundan en çok Asya'daki gelişmekte olan ülkeler etkilenecek.

İmalat sektörü için gereken mallar için Çin'e fazlasıyla bağımlı olan Kamboçya ve Vietnam, bu ülkelerin başında geliyor.

ABD ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerin de, özellikle elektronik sektöründeki tedarik zincirinin devamı için Çin'e ihtiyacı var. Bu sektörlerde aksama yaşanması da mümkün.

Curtis, aksamalara dair verilerin şu an için 'sınırlı' olduğunu ancak Çin'de kapanmaların daha fazla şehre yayılmasının 'küresel tedarik zincirlerini' riske atabileceğini vurguluyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF) de bu ayın başlarında yaptığı açıklamada Çin'deki kapanmaların Rusya-Ukrayna savaşının etkilerini daha da kötüleştirebileceği uyarısında bulunmuştu.

Nitekim savaş nedeniyle IMF küresel büyüme tahminini yüzde 4,4'ten yüzde 3,6'ya düşürdü. Bu oran geçen yıl yüzde 6,1'di.

Asya'da geçen yıl yüzde 6,5 olarak kayda geçen ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 4,9 düzeyinde kalacağı belirtiliyor.

IMF'nin açıklamasında, 'Tedarik zincirlerindeki olası dağılmalar ve buna eklenen jeopolitik gerilimler, geçtiğimiz on yıllar içinde gelişen bu bölge için uzun vadede risk oluşturmaya devam ediyor' ifadeleri yer aldı.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Çin'in Koronaya Karşı İzlediği Sert Politika İşe Yaramıyor mu? Vaka Sayısı 2 Yılın Zirvesinde
Vaka Sayılarının Tekrar Arttığı Şangay'ın Nasıl Açlık Oyunlarına Döndüğünü Gözler Önüne Seren Ürkütücü Kareler
Çin Açıkladı: H3N8 Kuş Gribi İlk Kez Bir İnsanda Tespit Edildi

Popüler İçerikler

10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"